Habertürk’te Hülya Hökenek’in konuğu olan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
KARAMOLLAOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
Bu fikirleri 6’lı masada bulunmayanlar söylüyor. Tabiri caizse uzaktan gazel okuyorlar. Bu liderlerin kendi aralarında hiç mi mahremiyetleri olmayacak? Her konuyu toplumun önünde konuşacak olurlarsa ortaya masa koyarız, yemekleri yeriz, beraberce konuşalım, böyle bir mantık olur mu? Zorluyorlar; ille de adayınızı belirleyin. Cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı, kimse kimseye ‘şu adayı açıklayın da görelim’ dedi mi? Biz mantıksızlıkları ortaya koymaktan bayağı becerili toplum haline geldik. Cumhur İttifakı niye açıklamıyor? Sayın Bahçeli sayın Erdoğan’ı ‘bu benim adayım’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı bugüne kadar ‘ben adayım’ dedi mi? Tayyip Bey, seçime kadar gözlemleyecek, kaybetme ihtimali güçlü olduğu takdirde başka bir adayı gösterecek. Kendisi kaybetmiş olmayacak, başka aday kaybedecek, bu söyleniyor. Doğru mudur bilemem. Hiçbir zaman adaylar seçim sathı mailine girmeden açıklanmaz. Niye açıklansın, niye ihtiyaç var? Ben belli sürede o adayın canına okurum, iftiralar atarım, sonunda o adamı çürütürüm, maksat bu. Ben bu tip iddiaları hiçbir zaman cevap vermiyorum. Bizim 6’lı masada konuşmadığımız konuyu neden toplumla görüşelim. Konuşmamışız. Bu zorlama doğru bir zorlama değil. Herkesin aklından 50 tane formül geçer. Bu formüllerin hiçbirine itibar edilmez. Ama düşüncedir, belki karar vericiler tarafından dikkate alınır. Eğer 6’lı masa diye bir masa varsa. Bu masa da meseleleri görüşüyorsa, bu görüşmelerin de mahremiyeti varsa buna da saygı gösterilmelidir kanaatindeyim.
“SURİYE’Yİ KARIŞTIRAN İLK ADIMLAR”
Tabii çok zor mesele. Ben şahsen Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin veya başka ülkelerden gelenlerin, Orta Asya’dan ciddi manada göç var. Çobanlık onların mesleği. Şu anda kimsenin çıkıp da dağ başında sürülerin başında olmayı düşünmüyor. Ama onlar rahatlıkla bunu yerine getiriyor. Suriyelilerden bir kısmı yerleşik hale gelmişler, iş kurmuşlar. İstihdam sağlıyor, ihracat yapıyorlar. Bir kısmı da tamamen gariban, yardıma muhtaç kimseler. Biz elbette Türkiye olarak bunların kendi memleketlerine dönmelerini arzu ederiz. Onlar da arzu ederler. Ama kendi memleketlerinde o ortam oluşturulmadan zorla ‘hadi bakalım kendi memleketlerinize’ dersek, doğru bulmam. Malesef Suriye’yi karıştıran ilk adımları AK Parti hükümeti attı. Suriye kan gölüne döndü. 30 milyon Suriyelinin yarısı yer değiştirdi. Elbette bu problemlerin çözülmesi icap eder. Türkiye doğru karar verip, ‘Biz Suriye sorununu çözeceğiz, gerekli adımları atacağız’ derse, adımlar atılabilir. Büyük kısmı kendi memleketlerine dönmek ister. İktidarın hakim olduğu bölgede buraya göç eden Suriyeli varsa aynı yere dönmesini beklemek büyük risk barındırır. İhtiyatlı hareket etmenin faydası vardır diye düşünüyorum.