Tamer Korkmaz, ‘Medyadaki Kaşarlanmış Şeytanlar’ı yazdı!

0
1
Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Tamer Korkmaz, bugünkü “Medyadaki Kaşarlanmış Şeytanlar” başlıklı yazısında geçtiğimiz hafta Rıdvan Dilmen’in açıklamaları sonrası spor dünyasında kopan fırtınayı ve bazı medya figürlerinin olaya yaklaşımını mercek altına aldı.Korkmaz, FETÖ’nün Türk futboluna müdahaleleri ve şike kumpası meselesini ele aldığı yazısında Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e de sert eleştiriler getirdi.

“Ertuğrul, Rıdvan’ın çıkışından rahatsız olduğuna hatta paniğe kapıldığına göre; bu demektir ki, mevzu daha derindedir.” diyen Tamer Korkmaz, “Şike Kumpasında medyanın Dar Alanda Paralel Paslaşmaları malum: Türkiye’deki Gladyo’nun Medya Masası’nda gizli görevle ‘teknik direktörlük’ yapan da Ertuğrul’dur!” ifadelerini kullandı.

İŞTE TAMER KORKMAZ’IN O YAZISI:

İz bırakan futbolculuk yıllarında Rıdvan Dilmen’e Spor Medyası “Şeytan Rıdvan” lakabını takmıştı.

Rıdvan, bu lakaptan en başından beri ciddi rahatsızlık duydu.

“Cenneti beklemekle vazifeli Meleğin” adını taşıyan biri olarak kendisine “Şeytan” denilmesine içerliyordu.

Kim bilir kaç kez uyardı: “Bana şeytan demeyin!” diye; ama dinletemedi.

Rıdvan Dilmen ne zaman hedef alınsa, bu meşum lakap anında hortlayıveriyordu!

18 Nisan 2017 Anayasa Referandumu öncesinde “Evet” diyeceğini açıkladığı için “hedef tahtasına yerleştirildiğinde” de öyle olmuştu.

Bazıları “Şeytan’a uyma: Hayır de!” diye slogan üretmişlerdi.

ŞİKE KUMPASININ LEŞKERLERİ

Kendisine yönelik haksız tenkitler, kara çalmalar hatta “MHK Başkanı’nı Rıdvan belirledi” gibilerden hayali güç atfetmeler gırla gidince, geçen hafta ekranlarda adeta patladı.

Futboldaki FETÖ’yü masaya yatırdı.

Vaktiyle, FETÖ’nün Şike Kumpasına canla başla destek veren ve günümüzde büyük bir pişkinlikle halen sahne almaya devam eden medyadaki kimi isimlerin Kirli Paralel Çamaşırlarını ortalığa döküverdi.

Mesela, bunlardan biri -FETÖ Savcısı Zekeriya Öz için “Bu memlekette heykeli dikilecektir” diyen “Gazoz Kapağı” ROK idi!

Hani şu, Beyaz TV ekranlarında (2017) Boşnak kardeşlerimize ağır hakaret eden ROK!

BUKALEMUN’DAN “SALAKO” ROLÜ

Rıdvan’a cayırtı, nerelerden koptu peki?

Türkiye’de futbolun bağrına bir “habis ur” misali saplanmış Hıncal Kulunç/Eyyam Toroğlu tandemi ile Baronsal Gladyo’nun “Etki Ajanı” Ertuğrul Özbukalemun’dan geldi, tepkiler…

Üstelik topa “Şeytanı Anlamayanlar Kulübünden Açıklama” anonsuyla girdi, Ertuğrul!

“Rıdvan, ne diyon? Kime diyon? Kimi Cumhurbaşkanına şikâyet ediyon? Kime kızıyon, kime kızmıyon?” sualleriyle güya Rıdvan’ın bu çıkışını anlama-mış gibi görünerek takaza çalıştı!

FETÖ bahsi; futbola, futbol medyasına dahası medyaya dayandığı vakit “Şeytanı Anlamadık!” ayaklarına yatıp “Salako” rolü kesiyordu ki; sihirbazlığı “kısa devre” yaptı.

Böyle durumlarda “Ajan yandı” diyorlar!

Büyük Şeytan ABD’nin, medyamızdaki kaşar Etki Ajanı Ertuğrul’dan söz ediyoruz.

KAŞAR HEDONİSTLER RAHATSIZ

Ertuğrul, Rıdvan’ın çıkışından rahatsız olduğuna hatta paniğe kapıldığına göre; bu demektir ki, mevzu daha derindedir.

Şike Kumpasında medyanın Dar Alanda Paralel Paslaşmaları malum: Türkiye’deki Gladyo’nun Medya Masası’nda gizli görevle “teknik direktörlük” yapan da Ertuğrul’dur!

Özbukalemun; Türkiye’deki Baronsal Gladyo’nun FETÖ eliyle gerçekleştirdiği Şike Kumpası döneminde, Aziz Yıldırım’ı hapse attıran Paralel Yapı ile “stratejik ortaklık” içindeydi. Köşesinde ise “Aziz Başkanı ve Fenerbahçe’yi savunuyormuş gibi” yapıyordu!

Halen kaçak durumdaki Paralel Ekrem Dumanlı ile yine Kaçak Paralel Eyüp John ikilisi, o dönemde Ertuğrul’un kontrolünde “özel görev” icra ediyorlardı!

KAPIYI ÇALAN ŞAHANE “TESADÜF”

Tam da, Şike Kumpasının düzenlendiği günkü (3 Temmuz 2011) Zaman’da; F.Bahçe Kulübü eski asbaşkanı ünlü işadamı Hamdi Akın’la yapılmış bir röportaj yer aldı…

Ertuğrul’un övmekten yorulmadığı CIA elemanı Mr. Ekrem Dumanlı’nın imzasını taşıyan bu röportajda “F.Bahçe Başkanı’nın mutlaka değişmesi gerektiği” görüşü dile getiriliyordu!

Yine aynı gün: Birçok gazetenin haber merkezlerindeki gündem toplantılarında Paralel Üretimi malum tape’lerin yer aldığı klasörlerin çoktan “hazır ve nazır olduğu” bilgisi, Mustafa Hoş’un “Abluka” adlı kitabında yazılıdır! (Destek Yayınevi, Sayfa: 171-172)

“BARANSU’MUZ OL” TEKLİFİ

Şimdi de, gazeteci Lube Ayar’ın “Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor” başlıklı müthiş kitabından bir bölümü okuyoruz:

“Radikal’in yayın yönetmeni Eyüp Can, beni ana gazeteye istediğini ve bunu konuşmak için beklediğini bildirdi. Yanına gittiğimde yoktu. Acil bir iş için çıkmıştı.

Beni, gazetenin yayın koordinatörü Bülent Mumay karşıladı.

Az sonra, hayatım boyunca duyduğum en büyük hakareti de gözümün içine baka baka yaptı: ‘Bizim Mehmet Baransu’muz olmanı istiyoruz’ dedi! E.Can’ın cemaate yakınlığını biliyordum fakat Mumay’ı ilk kez görüyordum.” (Destek Yayınevi: S:40)

TEKNİK DİREKTÖR DEVREDE

Lube Ayar hakaret kabul ettiği bu teklifi isabetle reddetmiş: Bunun üzerine Lube’yi kim aramış, dersiniz? El Cevap: Ertuğrul!

Radikal ekibine “Lube’ye bütçe ayırın” diyen de Ertuğrul’muş: Yani, “Baransu’muz ol” teklifi aslında ondan geliyordu!

Ezcümle: Ayar’ın tezgâha gelmediği bu örnek, Derin Ertuğrul’un arka planda nasıl teknik direktörlük yaptığının çok sayıdaki örneğinden sadece biridir.

Bavulcu Baransu ile Öz Heykelci ROK, Ahmet Altan’ın yönettiği -Paralel destekli- Taraf gazetesinde Şike Kumpasının en hızlı savunucularıydı.

Reklam Alanı