Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol bugünkü köşesinde 100.yılında Lozan Anlaşmasını ele aldı.
İbrahim Arvas’ın ‘Tarihi Hakikatler’ adlı hatıraları, Lozan aleyhine iddialarla doludur. Saygın bir Nakşi aileye mensup olan İbrahim Arvas, 1950 seçimlerine kadar her dönemde CHP milletvekiliydi.
İnkılapçı CHP’nin koyu muhafazakar milletvekili…
Anılarında, İngiliz Lordlar Kamara’ında Lozan’ı imzaladığı için Lord Curzon’un çok eleştirildiğini söyler.
Kürsüye gelen Curzon Arvas’a göre “Evet misterler. Onlara istiklal verdim. Fakat buna karşılık, tüm maneviyatı ellerinden aldım” demiş. Elindeki belgeleri okutmuş…
Maneviyatımızı elimizden almak için Lozan’da gizlice kabul ettirilen maddeler nelermiş?
İnkılapları sayan Arvas, şöyle devam ediyor:
“Kadınların memur, mebus ve avukat olması ve aile idaresinin erkeklerden alınıp kadına verilmesi, her içkinin ve fuhşun serbest bırakılması ve futbolun zararlı şekilde neşr ve tamimi ve bunlar gibi daha nice değişiklikler kabul edildi.”
Curzon’un böyle bir konuşması yok. Lozan’ın gizli maddeleri de yok. Kendince ‘maneviyata zararlı’ gördüğü şeyleri, bu arada kadınların okuyup meslek sahibi olmasını ve futbolu bize Lozan’da kabul ettirilmiş sanan bir zihinle karşı karşıyayız.
LOZAN GÖRÜŞÜLÜRKEN NEREDEYDİ?
Lozan Antlaşması, Ağustos 1923’te Meclis’te üç gün tartışılarak kabul edilirken İbrahim Arvas, CHP Van Mebusuydu. Zabıtlarda kabul ve red oyu veren mebusların adları var, İbrahim Bey’in adı yok!.. Oylamaya gelmemiş demek ki.
Red oyu vermekten korkmuş olabilir mi?! Hayır… Lozan’ı Meclis’te 213 milletvekili kabul etti, bunların içinde muhalefete geçecek Kazım Karabekir de vardır… 14 Mebus red oyu verdi, bunların içinde sıkı Kemalist Şükrü Kaya da vardır. Meclis’te sert eleştiriler de yapılmıştı.
Birinci ve İkinci Meclis zabıtlarının pek çoğunu okudum, Arvas’ın ismine rastlamadım. 1950’ye kadar CHP mebusu fakat sessiz, konuşmayan bir insan.
İbrahim Arvas ve hatıraları hakkında değerli tarihçi İsmail Kara’nın “İçimden Geçen Günler” kitabına bakabilirsiniz. (s. 289-307, Dergah Yayınları)
ADALAR- MUSUL
Ülkemizde böyle milyonlarca zihnin varolduğu şuradan da belli ki nice efsaneler uyduruldu: Lozan’ın gizli maddeleri, Lozan’ın 2023’te sona ereceği, Lozan’da yasaklanmış yeraltı zenginliklerimiz, Lozan’da kaybettiğimiz bilmem kaç milyon kare metre kare topraklar!..
Bunlar, Lozan’a giderken Suriye, Irak, Filistin, Ürdün, hatta Süveyş kanalı bizdeydi sanıyorlar!
Adaları verdik diyenler de var! Halbuki 12 Adaları 1911’de, Ege Adalarını 1912 Balkan harbinde kaybetmiştik. Afyon’dan yürüyüp gelen kahraman ordu, İzmir limanında bekleyen İngiliz ve Fransız donanmalarını nasıl geçip adalara gidecekti?!.
Ya Musul?.. Başvekil Rauf Bey’in dediği gibi İngilizlerin Musul’daki savaş uçaklarına karşı bizim elimizde, karadan gitmek için benzin bile yoktu… Kazım Karabekir’in dediği gibi biz Orduyu Musul’a gönderseydik, Yunanistan’ın Edirne dahil Trakya’yı işgal etmesini önleyemezdik…
Bunları bilmeden ahkam kesmekten sakınmak lazım.
Dün TÜİK açıkladı, 15 yaş üstü nüfusumuzun yüzde 69’u bir yıl içinde hiç kitap okumamış… Netice ortada.
Lozan’ın 100. Yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa, Fevzi Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Rauf Bey, Lozan Türk delegasyonu, Birinci ve İkinci Meclis’in mebusları ve kahraman Mehmetçiği saygıyla, şükranla, rahmetle anıyorum.