İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığın, Yeşilköy’de bir otelde düzenlenen İstanbul Muhtarları İftar Buluşması’na katıldı. Burada konuşma yapan Soylu, muhtarlara deprem bölgesine yönelik yaptıkları çalışmalar ve yardımları için teşekkür etti.
Konuşmasında terör ve uyuşturucuyla mücadeleden bahsederken, İstanbul’un dünyanın en güvenli şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Bakan Soylu, uluslararası bir ekonomist grubun yaptığı güvenli şehirler endeksli araştırmasında İstanbul’un 2015’te 50 metropol arasında 41’inci olduğunu, bugün aynı araştırmada 60 metropol arasında İstanbul’un 37’nci sırada bulunduğunu kaydetti.
İstanbul’da güvenlik gücünde ciddi bir artış meydana getirdiklerini ifade eden Soylu, sadece çarşı ve mahalle bekçilerini 285’ten 5 bin 620’ye çıkardıklarını, ayrıca seçime kadar 720 bekçi daha göndereceklerini açıkladı.
İstanbul’daki asayiş durumuna ilişkin istatistiksel bilgiler de paylaşan Bakan Soylu, 2017’de 80 olan günlük ortalama hırsızlık sayısının 2022’de 27’ye düştüğünü, İstanbul’un ilçeleri hesap edildiğinde neredeyse 2 ilçeden birinde günde bir hırsızlık yaşandığını iddia etti.
Soylu, 2016-2022 yıllarında kentte mala karşı işlenen suçların yüzde 40 azaldığını, trafik kazası sonucu yaşanan can kaybı sayısının yüzde 25 azalışla 524’ten 392’ye düştüğünü, uyuşturucu madde bağlantılı ölümlerin 299 sayı gerilediğini, Ankara, İzmir, İstanbul, Bursa ve Adana arasında “kişilere karşı işlenen suçlarda” 100 bin nüfus başına olay sayısı en düşük olan ilin 950 olayla İstanbul olduğunu söyledi.
“İLK KEZ BU RAKAMLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”
Soylu, şunları kaydetti:
“Geldiğimiz noktada şunun altını çizerek söyleyebilirim ki, size bir Türkiye rakamı vereceğim. İlk kez bu rakamla karşı karşıya kaldık. Geçen yılların ilk üç ayı ile bu yılın ilk üç ayını karşılaştırdığımız zaman ilk kez Türkiye’de operasyon, yakalama sayımız artmasına rağmen uyuşturucu kullananların sayısında yüzde 8’lik bir düşüş oldu. İlk kez trendi aşağıya doğru indirdik. İlk kez uyuşturucu satıcılığına başlayanların sayısında yüzde 15’lik bir düşüş oldu. Bu, sadece bizim güvenlik kuvvetlerinin başarısı değil. Bu aynı zamanda birlikte hareket ettiğimiz bütün unsurların ama başta muhtarlarımızın ortaya koyduğu iradenin tam anlamıyla sonucudur. Kaymakamlarımızın, valilerimizin, emniyet müdürlerimizin, jandarma komutanlarımızın her birinin ortaya koyduğu ısrarlı takibin sonucudur.”
Seçim güvenliğine ilişkin de açıklama yapan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bugün seçim güvenliğiyle ilgili endişemiz var diyenlerin ortaya koyduğu süreçlerin hiçbirisinin inandırıcılığı yoktur. Bu ülkede iki seçim vardır seçim güvenliği olmayan. Birisi 1946 seçimleridir. Onu da yapan bellidir. Açık oy, gizli tasniftir. İkincisi de 1982 referandumudur. O da ‘Evet’ ve ‘Hayır’ pusulası zarfın dışından gözükmektedir de ondan. Sakat bir seçimdir. Onun dışında Türkiye, seçimlerini bugün başarıyla ve güvenli bir şekilde yerine getirmiştir. Hiçbir eksiklik olmamıştır. Birtakım yanlışlar, hileler, desiseler olabilir. Onlar zaten hukukun ve kanunun içerisindedir. İptal edilir, geçer gider.
Ama Türkiye’de, baskı ortamında, güvenliğin tamamen ortadan kalktığı bir seçim bugüne kadar yaşanmış değildir. Böyle bir şey söz konusu değildir. Türkiye’nin seçimini yıllarca sakat hale getirmeye çalışanlar, her seçim öncesi gazetelerde binbir türlü yalanlarla insanların kafasını karıştırmaya çalışanlara en büyük delil, muhtarlarımızdır. Her sandığın başında oldunuz yıllarca, her seçimde. Türkiye’de hangi yerel seçimde veya hangi genel seçimde böyle bir şey söz konusu oldu? Onun için siz de sandıkların güvenliğinden sorumlusunuz, muhtarlar olarak. Hile yapmak isteyen varsa, seçimin güvenliğini zora sokmak isteyen kim varsa her birine hep birlikte karşı çıkmalıyız, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Sandık namustur, bir oy namustur. Bu kadar basit. Bunu hep beraber sağlamalıyız.”