Koronavirüs, her seferinde virüse avantaj kazandırarak insan hücresine daha kolay ve hızlı bulaşmasına neden oldu.
Böylece önceye kıyasla çok daha az virüsle de enfeksiyonun oluşması mümkün hale geldi. Delta varyantı kendisinden önceki varyantlardan bu konuda avantajlıydı ama Omicron varyantı söz konusu durumu oldukça değiştirdi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından son üç ayda New York’ta gözlemlenen varyantlar ve varyant sınıflandırmasına göre, şu anda testlerin yüzde 98-99’unda Omicron pozitifliği gözüküyor. Delta varyantının ise sadece yüzde 1-2 görülme oranına sahip olduğu vurgulanıyor. Türkiye’de de vakalardaki yoğunluğu Omicron oluştursa da Delta, ülkemizde tam anlamıyla sıfırlanmış değil ve görülebilmesi mümkün.
Fakat DSÖ tarafından altı çizilen yüzde 1-2’lik oran küçük olsa da göz ardı edilecek bir durum değil. Çünkü küresel erişime kısıtlı ülkelerin bazılarında Delta halen baskın varyant olmaya devam ediyor. Hal böyle olunca Omicron’un ardından Delta’nın yeniden ortaya çıkma endişesi çok da yersiz durmuyor. Zaten bilim insanları da bu konuda ikiye bölünmüş durumda.
Konuyla ilgili The Atlantic dergisine konuşan Emory Üniversitesi’nde görevli Evrimsel Biyolog Katia Koelle, Delta’nın artık yok olduğunu düşünüyor. Koelle yaptığı açıklamasında, “Global portreye bakıldığında Delta, Omicron ile rekabet edemeyecek gibi duruyor. Ben Omicron’un bayrağı devraldığını ve daha da büyüyeceğini düşünüyorum” dedi.
Chicago Üniversitesi’nden Bulaşıcı Hastalık Modelleri Uzmanı Katie Gostic de Koelle’ye katılıyor: “Delta’nın kaderi, muhtemelen kısa. Artık yok oluyor ve kısa zaman sonra tamamen yok olacaktır.” Fakat Kuzey Carolina Üniversitesi’nde Koronavirüs üzerine çalışmaları olan Dr. Lisa Gralinski ise Delta’nın tamamen yok olacağını düşünmenin çok doğru olmadığının altını çiziyor. Dr. Gralinski, “Delta Amerika’da ve birçok yerde Omicron tarafından gölgede bırakıldı. Bunu kabul ediyorum ama eski varyant sımsıkı tutunma yeteneğini kaybetmedi. Delta’nın tamamen yok olduğunu söylemek mümkün değil. Çok olmasa da düşük yanan Delta ateşi, belki de yeniden canlanacak… Kısacası Delta gündemi, henüz masadan kalkmadı” açıklamalarında bulundu.
Bu nokta akla gelen ilk soru ise bugünden Delta’ya baktığımızda davranışında nasıl bir değişiklik olduğu… Çünkü geçtiğimiz yılın Kasım ayında yeni rapor edilen tüm enfeksiyonlar, Delta varyantı kaynaklıydı. Şimdilerde vaka az da olsa varyant yok olmuş değil. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum uzmanlardan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Delta varyantının hastalığı oluşturma yeteneğinde bir değişiklik olmadı” dedi ve ekledi: “Kendisinden önceki varyantların başına gelen Delta’nın da başına geldi. Delta’dan çok hızlı ve kolay biçimde insan hücresine yapışarak enfeksiyon oluşturan yeni bir varyant ortaya çıktı: Omicron! Delta’nın baskın karakterini ortadan kaldırarak toplumda baskın hale geldi. Ama Delta tamamen ortadan kalkmadı. Kendini yeraltına attı diyebiliriz. Omicron varyantının ulaşamadığı toplumlarda halen yayılabilme gücüne sahip.”
ABD’de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü’nde Baş Araştırmacı olarak çalışan İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz ise “Çok az bir miktarda Delta’nın kalmış olması aslında çok sürpriz değil. Asıl sürpriz, Delta’nın bu kadar çabuk şekilde gizlenip, nadir bir duruma gelmesi” dedi ve şu şekilde detaylandırdı: “Bu da Omicron’un çok daha yüksek bir bulaşıcılığa sahip olmasından kaynaklanıyor. Yani Delta’nın pasif kalmasından çok Omicron’un hızlı davranması burada belirleyici oldu. Çünkü Delta’ya göre çok daha üstün bir bulaşıcılık özelliğine sahip. Hatta Omicron’un başka bir özelliği de antikorlardan kaçabiliyor olması. Bu sayede aşı olmuş ya da daha önce Covid geçirmiş kişileri enfekte ettiği için Delta’ya karşı bir avantaj sağladı. Özellikle Omicron bulaşan kişi, Delta’ya karşı da bağışıklık kazandığı için Delta’nın gidecek yeri çok kalmadı. Ama bu durum Delta tehlikesinin bittiği anlamına da gelmiyor.”
The Atlantic dergisine konuşan Dr. Lisa Gralinski’nin altını çizdiği bir başka konu da Delta’nın hâlâ dünyanın bazı bölgelerinde zirvedeki varyant olmayı koruduğuydu… Dr. Gralinski Delta’nın herhangi bir seviyede pozisyonunu koruması durumunda, tehdit oluşturmaya devam edeceğini vurguladı. Hatta önemli bir cümle de kurdu: “Dünyayı hazırlıksız yakalayan Omicron’dan sonra Delta’nın yok olacağına dair asla bahse girmem. Çünkü İngiltere’de ortaya çıkan Alfa bile halen virüs analizlerinde görülmeye devam ediyor.” Prof. Dr. Derya Unutmaz, “Delta için tamamen bitti demek çok büyük bir açıklama olur. Hâlâ Delta görülmeye devam ediyor” dedi ve varyantın geleceği ile ilgili şu ihtimalleri paylaştı: “Belli bölgeler dâhilinde Delta, yayılmaya devam ediyor. Delta yeniden eskisi gibi ortaya çıkabilir mi buna net bir cevap vermek zor ama şöyle bir durum söz konusu olabilir. Şu an belli bölgelerde devam eden Delta’dan yeni bir varyant çıkabilir. Yani Delta varyantının uğradığı bazı mutasyonlar sonucunda onun alt gruplarından birisi Omicron’dan daha bulaşıcı hale gelebilir, böyle bir durum olursa tekrardan Delta baskın olur.”
Doç. Dr. Sezer Okay, “Henüz Delta ve Omicron varyantlarıyla ilgili bu yönde belgelenmiş bir rapor edilmedi” dedi ve ekledi: “Ancak nadiren de olsa teorik olarak bu iki varyant aynı anda bulaşabilir. İki varyantın aynı anda bulunup bulunmadığı hastadan alınan örneklerde varyantlara özgü PCR ile tespit edilebilir. Ancak emin olmak için gen dizilerinin incelenmesi gerekir.” Prof. Dr. Derya Unutmaz ise “Şu an bunun olma olasılığı sıfıra çok yakın ama olmayacağı anlamına da gelmiyor. Yüzde 0,1 bile önemlidir. İki varyant bir kişide olursa aralarında bazı sekans alışverişi yapabilirler, bu da büyük sorun yaratabilir” dedi.