CHP Genel Başkanı Özgür Özel; CHP TBMM Grubu’nun, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkındaki suç duyurusunda bulunmasının ardından başlattığı Adalet Nöbeti’nin ikinci gününde, TBMM Genel Kurulu salonundan Halk TV yayınına bağlandı.
“Sokaktan korkmayan, meydanları dolduran, yasaklanan alanları geri kazanacak olan bir anlayış var. Bunu CHP, tek başına yapamaz. Bunu, ‘CHP neden sokaklardan uzak duruyor’ diye düşünen kim varsa; biz çağırdığımızda sokağa çıkarsa, meydana dökülürse, barışçıl eylem ve protestolarımıza kitlesel destek verirlerse olur.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAKSA HAZIR OLSUNLAR
Çok kitabın ortasından konuşayım. Dünyanın bütün parlamentoları protesto edilebiliyor… Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın devraldığı iktidarda, Başbakan’a yazar kasa atılabiliyordu. Şimdi, külliyeye 3 kilometre yaklaşıp göz atsan, gözünü çıkarırlar. Kimse masum değil. Esas suçlu iktidar, otoriter rejimler. Ama sonuçta bir otoriter-popülist lidere, ‘Sen ülkeyi neden otoriterleştirdin’ denilmez. Orada döner muhalefete bakarlar. Biz, kendi özeleştirimizi yaptık. Kurultayımızdan sonra; hep birlikte sokaklardan korkmayan, meydanları dolduran, kararları hep birlikte alan, uygulayan güçlü bir CHP inancı ile hep birlikte çalışıyoruz. Bundan sonra bizim yaptığımız bu muhalefet biçimi, böyle bir CHP diyorlarsa… Eğer, ‘yeni ayaklar eklenirse ayaklarımıza’ İstiklal’i de özgürleştireceğiz, Taksim’i de özgürleştireceğiz, Türkiye’yi de özgürleştireceğiz. Ben bunu seçimleri beklemeden yapmayı, muhalefetin gücüyle yapmayı öneriyorum. Toplumsal muhalefetin gücüyle yapmayı öneriyorum. 1,5 milyon insan, bir gün ‘Ben Taksim’i özgürleştireceğim’ derse o gün Taksim özgürleşir. Biz, o gün geldiğinde üstümüze düşeni yapacağız. Herkes üzerine düşeni yapacaksa hazır olsunlar.
MUTEŞEM BİR FİLM
Kim, ne demek istiyor bilmiyorum ama… Ben, Atatürk filmini izledim geldim. Muhteşem bir film… Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, kimin kullandığı belli olmayan Twitter hesabından, kıytırık bir tweet ile bizi sokaktan korkutacaklarmış. Veya kaygı var: ‘Ya Özgür Özel’e bir şey olursa…’ Özgür Özel’e bir şey olursa, bir ana bir Özgür Özel daha doğurur. Arkamda 129 tane Özgür Özel daha var. Kurultay hangisini seçse, benim kadar güçlü bir lider olur…
BİR DARBE GİRİŞİMİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Ben, geçen darbe girişiminde Meclis Başkanı’nı aramış, kapalı Meclis’in açılmasına aracılık etmiş, talep etmiş kişiyim. Gelmiş burada, ‘Millet yeni bir görev verene kadar ana muhalefetiz, seçilmiş kim yapıyorsa yapsın darbenin tam karşısındayız’ demiştim. Darbenin karşısında olunca, otomatikman Tayyip Erdoğan ile aynı safta olduk. Bütün darbeler, iktidara yapılır; doğası gereği. Ama o gün herkes muhalefete bakar, ana muhalefetin gözünün içine bakar. Biz o gün darbe karşısında pozisyon almış partiyiz, parti adına konuşan benim. Bugün de bir darbe karşısındayız. Ama bu sefer darbeye yeltenen ekibin başında Recep Tayyip Erdoğan var. Bugün bunu itiraf etti. Bir yargı darbesi var… Diyor ki Yargıtay, ‘Anayasa’nın 153. maddesi, bence yok.’ O zaman bu bir darbe girişimi. Çünkü, darbeler anayasayı ortadan kaldırmak üzere yapılır. O zaman bir başkası da der ki Cumhurbaşkanı’nı görevlendiren ve yetkilendiren maddesi yok; öbürü Meclis’i der… Cumhurbaşkanı ateşle oynuyor. Kendi gücünü ve yetkisini aldığı bu Anayasanın bir maddesine yok diyor. Darbe girişiminin başında kendisi. Biz bu darbe girişimine direniyoruz. Bizim bu Meclis’te oturmamız boşuna değil. Biz, yukarıda F-16’lar, bu Meclis’e bomba atarken… Biz bu Anayasa’da verilen yetkiyle, Anayasadaki yemin metnini okuduğumuz için Anayasa’da öngörülen bir seçimden çıkıp, kendiliğimizden toplanıp yemin ettiğimiz için bu Meclis’te oturabiliyoruz. Bu Meclis’e kimse giremiyor. Buraya sadece milletin yolladıkları giriyor. Şimdi diyor ki, ‘Ben bu Anayasanın 153. maddesini’ yırtıp atıyorum. Bir başkasının ‘TBMM’nin yetki ve sorumlulukları’ yırtıp atmayacağı ne malum. Kafasına göre Anayasayı yok sayıp, askıya alıyor. Darbelere karşı direnmek en meşru haktır. Hatta bu konuda uluslararası dayanışma çağrısı yapılır… Şimdi kendi darbeye kalkıştı. Biz bu darbe girişiminin karşısında var gücümüzle direneceğiz. Sakın bu meseleyi, basit bir mesele olarak görmesinler. Sakın ha sakın Tayyip Erdoğan, meydanı boş sanmasın.”
Özel, nöbet sırasında Fox TV yayınına da bağlanarak şunları söyledi:
NUMAN BEY’İN ARKASINDAYIZ AK PARTİ GRUBU, DİRENSİN
AK Parti’nin içindeki rahatsız olan arkadaşlara diyoruz ki, “Numan Bey dirensin, Numan Bey’in arkasındayız. AK Parti grubu, dirensin.” AK Parti grubunun içindeki Anayasa’ya uyanların, hukukun üstünlüğüne uyanların, yargı darbesine direnecek olanların, devlet krizine itiraz eden arkadaşlarla, onları hiç rencide etmeden en ciddi desteği vermeye hazırız çünkü bunun üzerine yemin ettik. Yarın kimin yaşayacağı belli değil ama arkamızda yemin ettiğimiz bir Anayasa’yı, bir tek adamın talimatıyla çiğnetip, çiğnetmeyeceğimiz… Bu Anayasa bayraktan alır rengini, bağımsızlık demek. Bu Anayasa’ya yemin ederek Cumhurbaşkanı oluyorsun, milletvekili oluyorsun, yüksek yargı üyesi oluyorsun. Sen kim oluyorsun da bu anayasanın maddelerini yok sayıyorsun? Meydanı sakın boş sanmasınlar. Çok ciddi söylüyorum, bu iş öyle sandıkları kadar basit bir iş değil.
Numan Kurtulmuş’un farklı bir şey yapması ihtimaline inanıyorum, yapması gerektiğini düşünüyorum. Geldiği ekol, bu karara tepki gösteren ekol. Hatta Abdülhamit Gül’ün verdiği tepkiye bakarak, Numan Kurtulmuş’un ne hissettiğini görebilirsiniz. Numan Bey’in temsil ettiği akımın hangi akım olduğu, bunun yargıdaki kanadının neye denk geldiğini, bu ‘Pelikanların’ kimleri tasfiye etmeye çalıştığını da biliyoruz. AK Parti içindeki rahatsız kitlenin, Numan Bey ile ters düşen bir tarafı yok… Meclis Başkanı’na yakıştırmak istemem ama bir gün önce yargının yasamaya bir tahakküm girişimi vardı, sanki bizim Danışma Kurulu’nda da yürütmenin yasamaya bir tahakkümü sonucunda iptal kararı çıkmış olabilir.