Nedim Şener Yazdı: Tarih Yazamadı Tarih Olacak mı

0
16

Hürriyet Yazarı Nedim Şener Bugünkü Köşe yazısında İyi Partinin seçim sonrası durumunu Partideki istifaları ve Meral Akşener’in duurumunu ele aldı.

Sürekli “kazanacak aday” vurgusu yaparak Kılıçdaroğlu’nun adaylığına üstü örtülü karşı çıkan, Ankara milletvekili İbrahim Halil Oral’ın Alevi olduğu için seçilemeyeceğine dair sözlerine yeterli tepkiyi vermeyen, buna karşın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na karşı yine CHP’nin iki belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı öne süren Akşener, 3 Mart akşamı yaptığı açıklamadaki şu sözlerle 6’lı Masa’ya “altın vuruş” yaptı:

“… 5 siyasi parti tek bir ismi dile getirerek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yönünde görüşlerini beyan ettiler. Bu vesileyle anlamış olduk ki şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir.

Üzülerek söylüyorum ki geldiğimiz son noktada dün itibarıyla Altılı Masa, artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiş, tüm alternatiflerin kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür. Ancak ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olacağız.

KALKTIĞI MASAYA DÖNDÜ

Bu sözleri eden Meral Akşener, özellikle masa ortağı CHP’ye yakın ünlü ünsüz kişiler, trol ağları tarafından sosyal medyada öylesine ağır hakaretlere uğradı ki üç gün sonra 6 Mart’ta masaya geri döndü. Üç gün önce “Kazanamayacak aday” dediği Kılıçdaroğlu için “Yüzde 100 kazanacak” demeye başladı.

Masadan kalkması, sonra da hakaretlere boyun eğerek geri dönmesi kendi seçmen tabanında bile karşılık görmedi. Meral Akşener unutmuş görünse de seçmenleri bunu unutmadı. Meral Akşener’in de karşı olduğu Kılıçdaroğlu’na yeterli desteği vermedi.

SÖZLERİ DOĞRULANDI

Seçim hezimetinde rol oynayan Meral Akşener’in tespitleri ise zaman geçtikçe doğrulandı.

“Noter masası” dediği 6’lı Masa’nın gerçekten de Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının onaylanması için kurulduğu ortaya çıktı. “Kumar masası” tanımlaması ise, hem milletvekilliği seçiminde istediği başarıyı sağlayamamaları hem de Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamaması ile teyit edilmiş oldu.

Şimdi gelindi “Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız” kehanetine…

Kılıçdaroğlu, tarih olmamak için CHP’deki koltuğunu korumaya uğraşıyor. Akşener ise hezimete rağmen bu hafta sonu kongrede yeniden seçilerek ayakta kalmaya çalışıyor.

Akşener’in 6’lı Masa ortakları için söylediği bu söz kendi partisi için gerçekleşecek mi zaman gösterecek. Yeniden başkan seçilse bile 14 Mayıs öncesi Yavuz Ağırailoğlu’nun eleştirileri, seçim öncesi ve sonrası istifalar, tarih olacağının işaretlerini veriyor.

PARA, KAYIRMA, FETÖ

İYİ Parti Genel İdare Kurulu ve Kurucular Kurulu üyesi Emine Küçükali partisinden istifa ederken Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İddiamızdan vurulduk, milletimizin ümitlerini suya düşürdük. Para ve menfaate dayalı ilişkilerin, emeğin kutsallığına tercih edildiğini, tek vasıfları yakınlara yakınlık olanların ışık hızıyla mevzi kazandığını ‘başkaları adına utanarak’ gördük” dedi.

2017 yılında Google’daki üst düzey yöneticiliğini bırakarak Türkiye’ye dönen İYİ Parti Kurucu Genel Başkan Yardımcısı Taylan Yıldız da önceki gün istifa ederken şu açıklamayı yaptı:

“Bilerek ya da bilmeyerek pek çok yönetici bu liyakatsiz düzenin devamını istiyor. Her şey kapalı kapılar ardında, ahbap-çavuş ilişkisi ile ilerlesin, başarı kriterleri belli olmasın. İşte hepsi bu. Hiçbir şey sorgulanmıyor. Özeleştiri yapılmıyor. Kimse yanlışını kabul etmiyor. Pek çok yönetici bundan memnun ama biz memnun değiliz.”

FETÖ ELEŞTİRİSİ

Partisi’nin FETÖ’cülerle ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ilişkisini eleştiren ve nisan ayında İYİ Parti’den istifa ederek AKP’ye geçen Meral Akşener’in danışmanlarından Dr. Hasan Sami Özvarinli ise bu konudaki eleştirilerini hâlâ sürdürüyor.

Twitter hesabından Akşener’i eleştiren Özvarinli, “Ben başbakan olacağım çıkışı, cumhurbaşkanlığına aday değilim, sözü FETÖ üst aklının taktiğiydi. Bu plan üst aklın planıydı ve FETÖ üst aklı tüm siyasi kurgusunu İYİ Parti üzerine kurmuştu” diye yazdı.

Bununla da yetinmedi, İYİ Parti’ye yönelik şu suçlamalarda bulundu: “FETÖ ile o ya da bu şekilde bir bağlantısı veyahut bir dosyası bulunan kişiler sanki tek bir noktadan emir gelmişcesine İYİ Parti’ye en tepeden giriş yaptı.

İYİ Parti’yi Meral Akşener yönetmiyor!

Bu sebeple çok başlı bir siyasi parti olarak İYİ Parti’de her türlü tutarsızlığı gözlemlemek mümkün.

MASAK İNCELESİN

Pensilvanya’nın adamları bir taraftan, Meral Akşener’in akraba-i taallûkatları diğer bir taraftan partinin Genel Başkanlık makamında siyasi kararların yegane belirleyicileridir.

Teşkilatların ve GİK’in her seferinde sudan çıkmış balık gibi şaşkınlıklar yaşamasının sebebi bu gölge kabineden dolayıdır.

İYİ Parti’yi yöneten ailenin hesapları incelenmeli.

Milletvekili adaylıklarının şekillendiği süreç devletimizin bu konulardaki en ciddi kurumu olan MASAK tarafından takibe alınmalı.

Bu sayede Türk siyasetinde yeni bir dönem başlar, herkese de ders olur.

Ülkücü kardeşim, gelecekte çocuklarının yüzüne utanmadan bakmak istiyorsan gün bugün İYİ Parti saflarını terk et.

Bir şeyi bilen değil, içerideki pek çok şeyi bilen ve senin bilmediğin pek çok sırra vakıf olan bir Ülkücü olarak söylüyorum!

Sen bulunduğun il ve ilçede saf duygularınla gerçek planlardan haberin olmadan bu yola inanmış olabilirsin lakin bir Ülkücü olarak seni uyarmak benim boynumun borcu…”

TARİH YAZAMADI TARİHE GEÇEBİLİR

İşte İYİ Parti, kaybedilmiş bir seçimin ardından bu tartışmaların eşliğinde 24 Haziran 2023 tarihinde 3. Olağan Kongre’sini gerçekleştirecek. “Cumhurbaşkanı yardımcısı” olma planı suya düşen, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” ve “Başbakan olacağım” söylemi hayal olan Akşener’e 81 il başkanı desteğini açıkladı. Seçmenlerini neyle motive edeceğini gerçekten merak ediyorum. Evet, yine genel başkan seçilerek tüm bu başarısızlık ve iddialarla tarihe geçebilir ama eninde sonunda tarih olmaktan kaçamaz.

Reklam Alanı