Gazeteci Muharrem Sarıkaya‘nın İHA emekçisi Ahmet Demir‘e canlı yayının görünmeyen kısmında tokat atmasını görüntülü şekilde ortaya çıkarmamdan sonra gelişen olayları kamuoyu yakından takip etti.
Söz konusu basın kuruluşu zarar görmesin diye o yayın kuruluşunun ismini dahi vermeden özneyi haber yaparak kamuoyunun dikkatine sundum.
Sarıkaya istifa etmek zorunda kaldı, gazeteciler tepki verdi, medya kuruluşları kınama bildirisi yayınladılar.
Bu çirkin görüntüleri ortaya çıkarmamdan sonra birçok meslektaşım arayarak olayın perde arkasını sordular; haberin öznesi ben olmadığım için şimdiye kadar yazmadım ama…
Meslek büyüklerimin de ısrarıyla, isimlere ve çok fazla ayrıntıya girmeden bu olayın perde arkasını yazmamın medya tarihine mütevazı bir not bırakabileceğini düşünerek kaleme almaya karar verdim.
MUHARREM SARIKAYA’NIN TOKADINI ÇEKENLER TEHDİT EDİLDİ!
Ayrıntılar şöyle:
Söz konusu yayın bittikten sonra Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin olayın kapatılması konusunda ikna edilir!
Hatta orada bulunan herkes “Başınız yanar! “ diye sıkı sıkı defalarca uyarılır.
İHA bölge sorumluları, skandal tokatla ilgili İstanbul ve Ankara’daki İHA yetkililerine olayı ‘basit bir söz dalaşı’ olarak anlatırlar.
Gelelim bana ısrarla meslektaşlarımın sorduğu o görüntüleri ele geçirmemin perde arkasına ..
“BİZİ BİTİRİRLER! MAHVEDERLER! ”
Bir gazetecinin, emekçi bir basın çalışanına tokat attığını ilk duyduğumda doğrusu kamera şakası ya da abartma olarak algıladım.
Çünkü elimde görüntüler yoktu!
Görüntüleri ısrarla almak istedim ama ‘işimizden oluruz’ diye vermediler.
Ayrıntılı gerekçeleri, “Mahvoluruz. Bizi bitirirler. Fatma Hanımın yanındakiler ve Muharrem bey bize ekmeğinizden olacağınız gibi dava da açılır.” diye konuştular…
Bunun üzerine başka bir kaynaktan, uzun ikna süreci ile Sarıkaya’nın İHA kameramanı Ahmet Demir’e tokat attığı görüntülerin yüklü olduğu bir sabit bilgisayardan cep telefonu ile görüntüleri çektirdim.
SARIKAYA’NIN GİZLENEN TOKAT OLAYINI SABİT BİLGİSAYARDAN CEP TELEFONU İLE ÇEKTİRDİM!
Bu çekim esnasında 2 kişi etrafı gözetledi, bir kişi de çekimi yaptı.
Görüntüler elime ulaştığında dahi tam ikna olmadım. Montaj olup olmadığını defalarca kontrol ettirdim.
Her ihtimale karşı videoyu YouTube’a yükleterek montaj olup olmadığını bir kez de buradan test ettim.
Her şeyden emin olunca kişisel Twitter hesabımdan paylaştım.
Benim attığım ilk videoyu dikkatlice izlerseniz, cep telefonundan çekildiği belli oluyor ve görüntülerin titrediğini, hatta sabit bilgisayarın alt kenarının bile görüldüğüne şahit olacaksınız.
KANITLADINIZ! MEDYA HALEN 4. KUVVET!
Şunu vicdani bir kanaat olarak yazmalıyım ki; videoyu ele geçirip yayınladım ama bu olaydaki en büyük başarı bana değil, emeğe atılan tokata kayıtsız kalmayan gazeteci ve sosyal medya kullanıcılarındır.
İnsanlık, vicdan ve emek adına kutlanması gereken ben degil, onlardır.
Duayen Uğur Dündar’dan…
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’ye..
Usta gazeteciler Emin Özgönül’den..
Sedat Bozkurt’a…
Azerbaycan TV’den ABD ve FRANSA’ya kadar ismini hatırlayamadığım, sığdıramadığım tüm gazetecilere ve elbette…
SÖZCÜ, ODATV, BİRGÜN, CUMHURİYET, T24, ONEDİO, ENSONHABER, , MEDYAFARESİ, YENİÇAĞ, MYNET, İNDYTURK, SPUTNİKNEWS, İNTERNETHABER, MYNET, HABERSOL, KARAR, DİKEN, EVRENSEL, TELE1, KRTTV, HALK TV, ABCGAZETESİ, MİLLİ GAZETE, SERBESTİYET, SUPERHABERTV, GAZETECİLER, TGRTHABER, HABER, BİZİMTV, VERYANSIN, MEMURLAR, MİLLİYET, YETKİNREPORT, GERÇEKGÜNDEM, MEDYARADAR, BİANET, AKİT, SONDAKİKA, HABER3, AYDINLIK, EKŞİ SÖZLÜK, HABERLER, GAZETEDUVAR…
Türkiye Gazeteciler Sendikası, Basın Konseyi, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ve Türkiye Haber Kameramanları Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyetine…
İsmini unuttuğum gazeteci ve sosyal medya kullanıcılarına medyanın halen 4. Kuvvet olduğunu hatırlattıkları için tek tek teşekkür ederim.
( Not: Bu olaydan sonra ve halen devam eden tehdit ve hakaretlere yanıtım yargı ve kalemimle olacak.)
