Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Haydi meydana” sözleriyle başlatacağı bölgesel mitinglerin ilki bugün Mersin’de düzenleniyor.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
20 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. 2 üniversite bitiriyorsa bu ayıp kime ait. Umutsuzluğa yer yok. Bütün sorunları çözeceğiz. Torosların eteğinde, yiğitlerin harman olduğu bir yerdeyim.
(Hükümet istifa sloganları üzerine) Onun istifa etmesine gerek yok. Onu göndereceğiz zaten. Edeple göndereceğiz. Demokrasiyle göndereceğiz. Demokrasiye inanıyoruz. Geliyor gelmekte olan ve birileri de gidecek. Göndereceğiz onları. Mersin küçük bir Türkiye’dir. Türkiye’nin yaşadığı sorunları biliyorum. Sizler de biliyorsunuz. Milletin sesi dedik. Milletin sesinden birileri gelsin konuşsun dedik. Ama onlar duymazlar çünkü sağırlar. Görmezler çünkü başka şeyleri görüyorlar. Bütün gerçekleri size anlatmak zorundayız. Dün saat 11’de TÜİK’e gittim. Burayı iyi dinlemenizi isterim. Enflasyon açıkladılar. Aylık 3,51, yıllık 21,31. Ya Allah aşkına şu noktaya geldim. Bunlar devletin memuru mu, sarayın memuru mu? Siz, eşiniz çoluk çocuğunuz markete gidip alışveriş yapmıyor mu? Faturalara bakmıyor mu? Deterjan alırken, ekmek alırken, domates alırken görmüyor mu bunlar? Talimat gelmiş, düşük tutacaksınız diye. Neden gittim? TÜİK rakamları üzerinden emekli aylığı belirliyorlar, asgari ücreti belirliyorlar. Milyonlarca kişinin aylığını düşük rakamlar üzerinden hesaplamaya çalışıyorlar. Akademisyenler 21 değil yüzde 58 diyor. Hangisi doğru? Eli kalem tutanlar, aklı başında olanlar doğru rakamları söylüyorlar.
Hepsini halledeceğiz. Vesayet diye bağırıyorlardı değil mi? Vesayetin ne olduğunu dün bütün dünya gördü. Sarayın emrine giren memurlar devletin memuru değillerdir. Tabi oldukları kanunun adı devlet memurları kanunu. Ama uyguladıkları yol yöntem sarayın kuralları. Asgari ücretlinin, memurun, emeklinin hakkını savunmak sadece benim değil, hepimizin görevi ve ortak yapacağız. Türkiye’yi her türlü vesayetten kurtaracağız. Sarayın vesayetinden Türkiye’yi beraber kurtaracağız.
‘SANDIKTA ALAŞAĞI EDECEĞİZ’
Az önce çiftçilerimiz konuştu. İki annemiz konuştu. Hayat pahalılığından söz ediyorlar. Şu soruyu herkesin kendine sormasını isterim. Alın teri döken bir insan neden zarar eder? Bu zararın sorumlusu kim? Bu soruyu vicdanı olan herkesin kendine sormasını isterim. Bu ülkenin toprakları var. Bereketli toprakları var. Bereketli havamız var. Güneşimiz var. Karımız var, yağmurumuz var. Çalşkan insanlarımız var. Neden arpayı, buğdayı, nohudu, fasulyeyi, canlı hayvanı neden dışarıdan getiririz ve gümrük vergisini neden sıfırlarız?
Beraber gideceğiz sandığa ve bir dikta yönetimini, bu ülkeye farklı bakan bir yönetimi sandıkta alaşağı edeceğiz. Bunun sözünü veriyorum sizlere.
‘FAİZE KARŞIYSAN NEDEN SİLMİYORSUN?’
Çiftçi kardeşlerime söylüyorum. Bir, Allah’ın izniyle iktidar olacağız. Şunu asla unutmayın. İlk 1 hafta içinde çiftçinin bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarınının faizlerini ilk bir haftada sıfırlayacağız.
Esnaf kardeşimiz de konuştu. Aynı şeyi esnaflar için de yapacağız. Aldıkları kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Faize karşıysan neden bu faizler var? Neden bunları silmiyorsun?
Halk Bankası’nı gerçekten de bir esnaf bankası yapacağız. Esnafın nereden ne kadar ucuz aldığını herkes görecek.
Bu memlekete barışı getireceğim. Ahdim var, bu memlekete huzuru, sevgiyi getireceğim. Ahdim var ve söz veriyorum. Bu memlekete demokrasiyi, bu memlekete adaleti getireceğim.
Siyaseti kirlilikten arındıracağız. Söz veriyorum. Siyaset ahlaklı insanların işi olacak. Adamına göre kredi al, ihale ver, rüşvet ver zengin ol siyasetinden arındıracağız. Söz veriyorum bütün Türkiye duysun. Hiçbir rüşvetçiyi devlet kadroları içinde asla ve asla barındırmayacağız.
‘HER KURUŞUN HESABINI VERECEĞİZ’
Saray ve şurekası duysun. Rüşvet alanları, uyuşturucu baronlarıyla kol kola gezenleri, onların uçaklarına binenleri, paralarını alanları devlet kadrolarında yaşatmayacağız. Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vereceğiz. Sizin paranız. Bu parayı harcarken size hesap vermek namus borcum olacak. 84 milyonu Londra’daki tefecilere mahkum ettiler. Vergilerin büyük kısmı oraya gidiyor. Üreten, alın teri döken herkesin hakkını ve hukukunu koruyacağım.
Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu ülkede yoksulluk olmayacak. Mersinlilere söz veriyorum. Türkiye’ye söz veriyorum. Milyonlarca gencimiz işsizken, dört yerden, beş yerden, altı yerden maaş alan düzeni sonlandıracağım. Bizim işimiz vatandaşın huzuru, sofradaki bereketi. Bütün dünya görecek. Her şeyi gerçekleştireceğiz.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE 1 HAFTA İÇİNDE DÖNECEĞİZ’
Sevgili peygamberimiz “cennet anaların ayakları altındadır” der. 21. yüzyıldayız. Olur mu Allah aşkına. Cinayet işliyor. Hapse giriyor. Güzel bir kravat takıyor. Hakime saygılı. İyi hal indirimi alıyor. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Bu düzeni değiştireceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni 1 hafta içinde tekrar yürürlüğe koyacağız.
Yatırımların çoğu Batı’ya gidiyor. Anadolu’nun içi boşaldı. Bizim hatırlarsanız Merkez Türkiye projemiz vardı. İşsizlik kesinlikle olmayacak. Göreceksiniz. Yatırımlara boğulacak bu bölge. İnsanlar gelip burada yatırım yapacak. Burayı üretim üssüne dönüştüreceğiz. Herkesin şunu bilmesini isterim. Geçmişte AK Parti’ye oy veren, MHP’ye oy veren kardeşlerime de seslenmek isterim. Dönem kavga dönemi değil birleşme dönemidir. Sorun memleket sorunudur. Sorun vatan, bayrak, millet sorunudur. Beraber olmak zorundayız. Biz sosyal demokratız.