Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
Çok değerli bir sanatçımız Rasim Öztekin hayatını kaybetti. Bütün sanat dünyasına başsağlığı diliyoruz. Onu unutmayacağımızı tüm şekliyle ifade ediyoruz.
İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız, ikisi de ceza aldılar. Özellikle Müyesser Hanım uzun süre cezaevinden aldı. Olmayan belgeden ve olmayan devlet sırrından ötürü yargılandılar ve hapse girdiler. Asıl sorgulanması gereken, rütbeli olan birisinin kara kuvvetleri istihbarat başkanlığına getirilmesi ve FETÖ itirafçısı olmalıdır. Bunu buraya kim getirdi, savcı bunu sorgulamalı.
“HER ZAMAN SAYGI DUYACAĞIZ”
Ekrem İmamoğlu büyükşehir belediye başkanı seçildi, makamına oturdu. Sonra YSK’ya talimat verildi, YSK’daki bir grup hakim seçimi iptal etti ve yeniledi. Dünya tarihinde olmayan bir kararla. 15 binlik fark 800 bine çıktı. Ekrem Bey Karadeniz gezisi yaptı. Vali kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle hakarette bulundu. Ekrem Bey’in 10 tanığından 4’ü dinleniyor diğerleri dinlenmiyor. O kadar acelesi var ki hemen iddianame hazırlanıyor. Şimdi olay yargıda. Dosyada iki bilirkişi raporu var onlar da dikkate alınmıyor. Eğer İnsan Hakları Eylem Planı gerçek anlamda uygulanıyorsa bu davadan beraat çıkması lazım.
Her toplantıda alın terinden, üretimden söz ederim. Mutfaktan, huzurdan, birlikte olmaktan söz ederim. Farklılıklarımızı zenginlik olarak ifade ederim. Üretim ordusu bizim fikirlerimizdir. Yani üreticilerimiz.
“FAİZLERİ SİLECEĞİZ”
Sosyal devlet fakirin fukaranın yanında olan devlettir. Niçin yardım yapmıyorsun? Bir baba “çocuklarım uyuduktan sonra ben eve gideceğim” diyorsa 21. yüzyıl Türkiyesi’nde hepimizin oturup düşünmesi lazım. Kim yönetiyor bu ülkeyi. Bu kadar derin uçurum nasıl oluştu. Bunu hepimizin oturup düşünmesi lazım.
Hayatımızın her alanında kadın var. İnsanlığın gelişmesi, büyümesi, dilimizi öğrenmesi, sevgiyi, saygıyı, kahkaha atmayı annelerimizden kadınlardan öğreniyoruz. Peki kadınlar bir toplumun ikinci sınıf vatandaşı mı, hayır. Kadınlar, birlikte yaşadığımız birlikte ağladığımız birlikte sevindiğimiz yani tasada ve kıvançta birlikte olduğumuz ve eşit olduğumuz bir ortamda hepimiz huzur içinde o ülkede yaşarız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yola çıkacağız.