Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümü dolayısıyla Hatay’ı ziyaret eden İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Türkiye maalesef tüm uyarılara rağmen siyasi iktidarın gerekli ve yeterli tedbirleri almaması sebebiyle depreme hazırlıksız yakalanmıştır. Bu yönüyle 6 Şubat depremi asrın felaketi değil, asrın ağır ihmalidir.” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümü dolayısıyla Hatay’ın Antakya ilçesini ziyaret etti. Tarihi meclis binası karşısında konuşan Zorlu, Genel Başkan Meral Akşener’in deprem bölgesine yönelik ziyaretinin ablasının vefatı nedeniyle iptal olduğunu söyledi.
“128 saat sonra enkazdan sağ çıkarılan Vatin bebek gibi çok sayıda vatandaşımızın kurtarılabileceğini ama o gün orada hükûmetin olmadığını hatırlatmak için buradayız.” diyen Zorlu, “Elbette bu acı dinmeyecek, kayıplarımızın yeri dolmayacak. Ancak yaraları sarmak, şehri yeniden yaşayan bir şehir hâline getirmek görevini unutan siyasi iktidara vazifesini hatırlatmak için buradayız.” şeklinde konuştu.
Gözdağı Vererek İtiraf Etmiştir
Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hem merkezi hem de yerel yönetimlerin Hatay ve depremden etkilenen diğer şehirler için kalıcı bir çözüm üretmediğine işaret eden Zorlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla ‘Merkezi ve yerel yönetim el ele vermezse o şehre herhangi bir şey gelmez’ diyerek Hatay’a neden hizmet gelmediğini, yıkılan bu kadim şehrin neden ayağa kaldırılmadığını, devletin elini niçin Hatay’a uzatmadığını yerel seçimler için gözdağı vererek itiraf etmiştir.” dedi.
Bu söylem vicdan sorunudur
Demokratik hukuk devletlerinde kamu hizmeti verilirken ayrım yapılamayacağını vurgulayarak siyasi iktidarı uyaran Zorlu, “Çünkü vatandaşların devlet hizmetlerinden eşit yararlanması Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Bu tavır her zaman olduğu gibi ancak kutuplaşma ve kavga yaratır. Depremde yakınlarını, yuvalarını, işlerini kaybeden vatandaşlarımızın devletin kucaklayan ve iyileştiren yüzüne ihtiyacı varken; mahallî idareler seçimleri öncesi depremden etkilenen şehirlere karşı bu söylem, siyasi rekabeti bir dayatma ve zorlamaya dönüştüren apaçık bir vicdan sorunudur. İşte İYİ Parti’nin seçime tek başına girme kararı burada daha da iyi anlaşılmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
Açıklanan kayıp sayısı şüphe barındırıyor
Resmi verilere göre 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Zorlu, “Fakat depremden sonra, 300 bin GSM abonesinin cep telefonlarının, 183 bin kredi kartının da, hiç kullanılmadığı görülmüştür. Yaklaşık 700 bin konutun kullanılamaz hale geldiğini hesaba kattığımızda, açıklanan kayıp sayısının gerçekliği şüpheye açıktır.” dedi.
Yaşanan sorunlar hayatı çekilmez hale getirdi
Siyasi iktidarın gerekli ve yeterli tedbirleri almaması sebebiyle Türkiye’nin depreme hazırlıksız yakalandığını kaydeden Zorlu, “Bu yönüyle 6 Şubat depremi asrın felaketi değil, asrın ağır ihmalidir. Bölgede depremin olumsuz etkileri ne yazık ki büyük ölçüde devam etmekte, ekonomik ve sosyal alanda yaşanan sorunlar hayatı çekilmez hâle getirmektedir.” ifadelerini kullandı.
“14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce 1 yılda 319 bin konut teslim etmeyi seçim beyannamesine koyan ve evlerinizi 1 yıldan kısa süre içerisinde dağıtacağız diyen siyasi iktidar, seçimden sonra şehirlerimi görmezden gelerek vatandaşlarımızı barınma, göç ve işsizlik problemleriyle karşı karşıya bırakmıştır.”
Şehirlerimiz Türksüzleştirilmektedir
Hatay’da özel sektördeki çalışan sayısının yüzde 35 azaldığına, şehirde yer alan üretici işletmelerin yüzde 58’inde ağır ve orta hasar meydana geldiğine dikkat çeken Zorlu, “Hatay’dan 700 bin ve 11 ilimizden ayrılmak zorunda kalan yaklaşık 3 milyon vatandaşımızın şehirlerine geri dönüşleri için hızlı ve sistemli bir çalışma yürütülmemekte. Hâlihazırda kaçak göçmen ve sığınmacı tehdidiyle demografik yapısı bozulan şehirlerimiz Türksüzleştirilmektedir.” şeklinde konuştu.
Zorlu, depremden sonraki ilk 72 saatte hükûmetin hiçbir kurumu ve kurtarma organizasyonunu devreye sokamadığını savundu.
Enkaz altında kalan yakınlarını kurtarmaya çalışan vatandaşların yalnız bırakıldığını, devletin tedbirsizliği sonucu da can kayıplarını arttığını vurgulayan Zorlu, “Sözde tatbikatlarla, göstermelik uygulamalarla oyalanmış ülkemiz; sorumsuz ve liyakatsiz kurum yöneticilerinin de etkisiyle deprem felaketini büyük bedeller ödeyerek yaşamıştır.” dedi.
Çalışmalar yetersiz
Bölgede tarım ve sanayinin, sosyal hayatın tekrar canlanması için gerekli altyapı ve üst yapı çalışmalarının yetersiz olduğuna işaret eden Zorlu, “Hasar gören borular onarılmadığından içme suyu ve kanalizasyon şebekeleri tam olarak çalışmamaktadır. Elektriğin düzenli verilemediği mahalleler mevcuttur. İnternet altyapısının da yetersiz olması yaşamı her alanda olumsuz etkilemektedir.” ifadesini kullandı.
Kalıcı konutlar ihtiyaçları karşılamıyor
Kalıcı konut inşaatlarının ihtiyacı karşılamaya elverişli olmadığını ve hala konteynırlara erişemeyen vatandaşların bulunduğunu belirten Zorlu, “Depremin üzerinden geçen bir yıla rağmen, yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı on binlerce bina, rezerv alan rezaleti, hiç başlamayan yerinde dönüşüm çalışmaları, konteynerda ikinci kışlarını geçiren vatandaşlarımız ve sürekli yer değiştiren geçici çarşı esnafının sıkıntıları… Bunlar artık had safhaya ulaşmıştır.” diye konuştu.
“12 Aralık 2023 tarihinde yasalaşan rezerv alanlar ile ilgili düzenleme büyük ölçüde keyfi uygulamalara dönüşmüştür.” diyen Zorlu, “Rezerv alan ve uygun olmayan alan olarak belirledikleri sağlam binalardaki vatandaşlarımızın konutlarını terk etmek zorunda bırakılmasıyla yeni bir mağduriyet meydana gelmeye başladı.” ifadesini kullandı.
Zorlu, vatandaşların bir toplanma alanı ve bir afet planlaması olmadığını yaşayarak öğrendiğini ekledi.
Barınma imkânı sağlamaya çalıştık
İYİ Parti olarak depremin ilk 72 saatlik döneminde tüm kurumları harekete geçirerek gönüllü ekiplerin bölgeye gitmesini sağladıklarını hatırlatan Zorlu, “Genel Başkan Yardımcımız Ali Demir başkanlığında kurtarma ekiplerimiz burada birçok vatandaşımızı kurtardılar. Balıkesir Milletvekilimiz Turhan Çömez başkanlığında kurduğumuz sahra hastanemizde pek çok vatandaşımız hayat buldu. Yüzlerce tırlık yardım malzemesini de bölgeye getirdik ve barınma imkânı sağlamaya çalıştık.” dedi.
İktidar deprem gerçeği karşısında kulaklarını tıkadı
Deprem gerçeğini her fırsatta hatırlatmalarına rağmen siyasi iktidarın bu duruma kulaklarını tıkadığını kaydeden Zorlu, “Örneğin Kahramanmaraş’ta 1 Ağustos 2022 tarihinde il yöneticilerimiz “7 ve üzeri iki deprem geliyor” diyerek 20 bin adet broşür dağıttı. Ancak bu ses görmezden gelindi.” açıklamasını yaptı.
Deprem bölgesindeki kayıp çocuklar
Genel Başkan Akşener’in deprem sonrası gündeme getirdiği kayıp çocuk meselesi konusuna da çözüm bulunamadığını dile getiren Zorlu, “Kurtarılan küçük çocukların akıbetleri ile ilgili deprem bölgesinde yaptığımız çağrıya rağmen, depremin 15. gününden itibaren kayıp haberlerini almaya başladık. İhbarları yetkililere ilettik ve uyarılarda bulunduk. Depremden 1 yıl sonra ailesini kaybeden ya da felaket esnasında ailesine ulaştırılamayan çocuklarımızla ilgili olarak basına yansıyan haberler millet vicdanında yara, devlet için bir itibar meselesidir. Sorun askıdadır, derhâl kamuoyu aydınlatılmalıdır.” dedi.
Topladığınız 115 milyar ne oldu?
Deprem sonrası toplanan yardım paralarına değinen Zorlu, “Televizyonlarda âdeta gövde gösterisi yaparak topladığınız 115 milyar lira ne oldu? AFAD’a aktarılan yüz milyonlar ne oldu? 20 yıldır topladığınız deprem vergileri ne oldu? Yoksa zamanında dediğiniz gibi onları da başka yerlerde kullanmanın yolunu mu aradınız?” diye sordu.
Zorlu, “Depremzedeleri siyasi tercihlerine göre hizmet alabilmekle tehdit edecek kadar merhametinden sıyrılanlara “devletin her vatandaşına eşit davranmakla yükümlü” olduğunu, ağır ihmalleriyle binlerce kişinin ölümüne sebep olan kişilerin yargılanması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, Hatay’ı ve depremden etkilenen tüm şehirlerimizi ayağa kaldırmaya çağırıyoruz.” diye ekledi.