“Şaşkın misafir ev sahibini ağırlar” der büyükler.
Durumunu, pozisyonunu bilmeyenlerin, kendilerine görev olmayan işleri yapmasına, “Şaşkın ördek başını bırakır arkasından dalar” atasözünü de ekleyerek meram anlatmaya girizgah yapalım.
Her şeyi tam tersinden yürütmeye kalkan, kıdemini aşan söz ve tavırlarıyla ‘cin olmadan çarparım’ diyen İmamoğlu kendini nasıl da vasatlar kulübüne daimi üye olarak yazdırdı değil mi?
Kibrin şımarıklıkla aroma edilmiş, içine bolca kurnazlık zerkedilmiş İmamoğlu gazozunun gazı pat/küt diye kaçıverdi.
Kendisine açılan krediyi hovardaca harcamak, seçmenin aklını küçümsemenin bedelini ödemeden masadan kalkmak o kadar kolay olmuyor bu coğrafyada!
KILIÇDAROĞLU 3 KİŞİ İÇİN ‘ÇEKİLİN ÖNÜMDEN’ DEDİ!
Kılıçdaroğlu’na canlı yayında “çekilin önümden” diye masaya yumruk vurduranlardan birisi olan İmamoğlu, dışarıdan müdahaleye gerek kalmadan kendi kendini imha etti.
Bu durumun Kılıçdaroğlu’nu üzdüğünü söylemek çok mümkün değil.
Kılıçdaroğlu haklı mı? Haklı…
İmamoğlu starlar kulübünden ihraç edilse de, elindeki güç ve mevzi nedeniyle kolay tasfiye edilemeyecek!
2 gündür amasız fakatsız kamuoyundan özür dileme metni masasının önünde.
Tavandan sonra en çok baktığı o özür metni de kendisini kurtarmaya yetmeyek. (Henüz açıklamadı)
AMASIZ FAKATSIZ ÖZÜR HALEN İMAMOĞLU’NUN MASASINDA!
Bunu bildiği için 2 gündür metin İmamoğlu’na, İmamoğlu metne bakıyor!
Kibir, insan beyninin en ummadığı yerinde saklanan, ona “sen var ya sen!” dedirterek sahibini imha eden acayip bir tatlı zehir.
Tabi sadece İmamoğlu’nu değil, toplumsal güç ve görünürlüğü olanların çoğunu pençesine alan yırtıcı bir hayvan adeta kibir.
İlk parçaladığı da insanın kendisi.
ÖZEL BİR HAVADİS!
Sosyolojiyi/psikolojiyi kenara bırakıp realiteye gel diyorsunuz muhtemelen.
Haklısınız.
İmamoğlu, birkaç gazeteciyi bahane ederek kendi tabanına yaptığı kabadayılık sonucunda kendi seçmeninden dayak yiyince kurmaylarıyla toplantı üstüne toplantı yaptı.
Mesai arkadaşlarının büyük çoğunluğu, henüz kamuoyuna açıklamadığı amasız fakatsız güçlü ve net özür konusunda İmamoğlu’nu ikna etti ama her ne olduysa İmamoğlu şu satırları yazdığım ana kadar o metni kamuoyuna açıklamadı.
Bunun yerine telefon diplomasisi ile destek aradı.
İstediği desteği bulamayınca çok sinirlenen İmamoğlu’nun “6’lı masa artık benim gözümde çöp oldu. İnsan 2 kelime kendi belediye başkanını, ittifakın başkanını savunamaz mi? Yazıklar olsun” sözleriyle Ankara’daki liderlere veryansın ettiği öne sürülüyor.
Bu ağır serzenişlerin çok geçmeden Ankara’nın kulağına gelince, iplerin iyice koptuğu söyleniyor.
Bundan sonrası artık diplomatik intikam olur!
Ne İmamoğlu, ne de İmamoğlu’nun neden olduğu depremi muhatapları asla unutmayacak!
Çünkü itiraz bir fotoğrafa değil, fotoğrafın simgelediği siyasi duruşaydı!
İmamoğlu bunu anlamadı!