Hürriyet Yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde aşrı sağı anlattı.
Almanya’nın en büyük sorunlarını sayın desem, çoğunuzun aklına ekonomi ve yükselmekte olan aşırı sağ gelir.
Bugünlerde öyle değil… Almanya’nın en büyük sorunu ya da korkusu ‘Dava’. Okuyunca ve Almanya’nın yıllardır Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerine güzel güzel ev sahipliği yaptığını da göz önünde bulundurunca “Ne Dava imiş” diyebilirsiniz. Bugünlerde Türklerin kurduğu DAVA da hatta çifte vatandaşlık da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirilmeye ve buradan da korku senaryosu yazılmaya çalışılıyor.
ÇİFTE VATANDAŞLIK
Çifte vatandaşlık Federal Meclis’ten bu ay çıkan yasayla mümkün. Ancak bir dizi şarta bağlı. Yasal ikamet süresi sekiz yıldan beş yıla düşse de dilbilgisi, geçimini sosyal destek almadan sağlamak, “insan onuruna, özgürlükçü demokratik düzene” bağlılık gibi şartlar var.
Almanya’da 12 milyondan fazla yabancı ülke vatandaşı var.
* Türklerin sayısının yaklaşık 2.8 milyon olduğu belirtiliyor.
* Bunların 1.5 milyonunun Alman pasaportuna sahip olduğu söyleniyor.
* Çifte vatandaş sayısı ise yaklaşık 530 bin civarında.
Almanya siyasi açıdan çifte vatandaş olacakların siyasi organizasyonlar içinde nasıl dağılacağını yani hangi partiye oy verebileceğini de tartışıyor. Bir anlamda göçmen kökenli ve Alman vatandaşı olanlar, siyasi partiler tarafından kazanılması gereken bir grup haline geliyor. Kendilerini temsil edecek bir parti bulamamaları durumunda yani temsil boşluğunun ortaya çıkması ise yeni hareketlerin kurulmasına neden olabilir. Henüz bu aşamaya gelmeyen Almanya’da başka bir kıyamet kopuyor. Almanya işi gücü bıraktı DAVA’yı tartışıyor ve bunu da Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yapıyor.
DAVA’YI NEDEN ERDOĞAN İLE İLİŞKİLENDİRMEK İSTİYORLAR?
Almanya’da bazı çevrelerdeki Erdoğanfobi hatta Türkiyefobiyi anlatmaya gerek yok. Türkiye’den kaçan terör örgütü üyelerinin cirit attığı bir ülke konumunda Almanya. İşte bu ülkede ocak ayının başında Türk toplumu içinden bir parti kuruldu. Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifakı kısa adıyla DAVA’nın hedefleri şöyle:
* Ortak karar alma hakkından büyük ölçüde mahrum bırakılan ve siyasi olarak yeterince temsil edilmeyenlerin güçlü sesi olmak.
* Milliyetçiliğe, yabancı düşmanlığına, Müslüman karşıtı ırkçılığa ve antisemitizme karşı olmak, çeşitlilik ve hoşgörüden yana olmak.
* Yabancı kökenli insanların haklarını savunmak, çocuk ve yaşlı yoksulluğuyla mücadele etmek ve ideolojisiz bir mülteci politikası çağrısında bulunmak.
Bir de haziran ayında yapılacak Avrupa seçimleri için oy pusulasında yer almak ve 2025 yılındaki Almanya seçimlerine katılma hedefleri var. Özellikle bu son cümle Almanya’yı nedense ayağa kaldırmış ve art arda senaryo yazdırmış vaziyette. Siyasetçisinden uzmanına, medyasına kısaca şu iddialarda bulunuyorlar:
* “DAVA’yı Erdoğan kurdurttu. Amacı Almanya’daki Türk kökenli insanları parçalamak, paralel dünya inşa etmek.
* Erdoğan Avrupa Parlamentosu’nun kapısını açacak, parlamentoya bir parti sokacak.”
BİRAZ SAKİN Mİ OLSANIZ?
Her ülkede olduğu gibi Almanya’da da siyasi partiler belli yasalar çerçevesinde kuruluyor. Yasal bir engel olsa partiyi kurmaları mümkün olmazdı. Ancak şu konulara değinmekte fayda var:
* Türk toplumu Almanya’daki ana akım siyasi partilere yeteri kadar ilgi göstermiyorsa belli ki o partilerde kendi sorunlarının çözülemediğini görmüştür.
* Çözüm yolunda bir umut ışığı da oluşmamıştır.
* Almanya’nın şu an DAVA’dan daha önemli olan siyasi sorunu aşırı sağdaki yükseliştir.
* Erdoğan ve Türkiye’ye karşı besledikleri duygunun temelinde ne bulunuyor hepimiz biliyoruz. Ancak ekonomi başta olmak üzere dünyadaki koşulları aklıselim değerlendirip sakin olmalarında fayda var.
* Bu arada DAVA’dan korktukları kadar besledikleri terör örgütlerinden korksalar daha gerçekçi olur.
FOTOMUHABİRLERİ YILDÖNÜMÜNDE DEPREMİ ANLATTI!
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, 39 yıldır aralıksız düzenlediği Yılın Basın Fotoğrafları yarışmasının sonuçlarını açıkladı. Törende en çok deprem felaketinin acı dolu kareleri dikkati çekti. Yarışmanın büyük ödülü Yılın Basın Fotoğrafı’na AFP’den Adem Altan, Ebrar Sitesi’nde enkaz altında kalan 15 yaşındaki kızı Irmak’ın elini tutan baba Mesut Hançer’in karesiyle layık görüldü.
EN ÇOK ÖDÜL DEMİRÖREN GRUBU’NA
Türk medyasının en prestijli fotoğraf ödüllerinin verildiği Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’nda, Demirören Grubu en çok ödül kazanan medya grubu olarak bir başarıya imza attı. Milliyet fotomuhabiri Uğur Yıldırım 4 ödül birden kazanarak, bu yıl en çok ödül alan isim oldu.
DEPREMİ KİTAP VE SERGİYLE ANLATTILAR
Meclis’te fotomuhabirleri yalnızca ödül vermedi. Yayımladıkları “7.7 Unutma” kitabı da burada görücüye çıkardı. Hürriyet fotomuhabirlerinin de arasında bulunduğu 28 fotomuhabiri, fotoğrafları ve kaleme aldıkları yazılarla 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz “Yüzyılın Afeti”ni anlattı. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’ni ve emeği geçen tüm meslektaşlarımı canıgönülden tebrik ederim.