Hande Fırat Yazdı: Milli Eğitim Bakanı açık açık o soruyu yanıtladı!

0
9

Hande Fırat, bugünkü köşesinde Yusuf Tekin’le olan röportajını paylaştı.

Hürriyet geleneksel sabah kahvaltısının konuğu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’di. Özellikle müfredat çalışmaları ile ilgili açıklamalarını Aysel Alp’in haberinden okuyabilirsiniz.

Ben ise çok tartışılan “cemaat” meselesine gireceğim. Bakan Tekin’e açık açık “Siz cemaatçi misiniz?” diye sordum. Yanıtı şöyle oldu:

 

Hayır değilim. Sosyal medyaya bakıyorum, beni bütün cemaatlere yazdılar.

Benim geldiğim çizgi belli. Ben Milli Görüş geleneğinden geliyorum.

Herkesin kaçtığı bir dönemde demokratik ve siyasi mücadele tarafında yer aldım. Erbakan Hoca’ya saygım sonsuz. Akademisyenliği seçmem onun sayesindedir.”

Gelelim TBMM’de çok tartışılan ve Milli Eğitim Bakanı Tekin’i tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollere sahip çıktığı iddialarına neden olan konuşmasına… Bakan bu konuda diyaloğun eksik yansıtıldığına dikkati çekerek, şu yanıtları verdi:

BEN HUKUK DEVLETİ SINIRLARI İÇİNDE HAREKET EDİYORUM

-“Milletvekilleri, ‘Siz cemaatlere ve tarikatlara para aktarıyorsunuz’ dedi. Ben de ‘Bakın, sizin önünüzde bizim bütçemiz var. Bana bütçemizden bir kalem gösterin. Ayırmış mıyız? Hayır ayırmamışız. Nereden çıkardınız bunu?’ yanıtını verdim. Protokol yapıyorsunuz dediklerinde ise ‘Evet biz sivil toplum örgütleriyle protokol yapıyoruz. Ama yaptığımız protokollerin hiçbirinde kamu otoriterine yani bakanlığa mali külfet yükleyen hiçbir hüküm yok’ sözüyle yanıtladım.

– Protokollerimiz gönüllük esasına dayanır. Milli eğitimin temel amaçları protokolün ana çerçevesidir.

– Yasal düzenlemeler çerçevesinde protokol yapıyoruz. Ben hukuk devletinin sınırları içerisinde hareket eden birisiyim.

– Bizim devletimizde sivil toplum kavramını İçişleri Bakanlığımız tanımlıyor. Bunların mevzuatına göre kurulmuş yapılar sivil toplum örgütüdür. Ben STK’larla protokol imzalıyorum. Benim için bağlayıcı olan legal-hukuki sınırlar içerisinde faaliyet yürüten bir sivil toplum örgütü müdür? Değil midir? 4 bin civarında bizim protokolümüz var.

– Bana yarın devlet derse ki ‘bu STK değildir, ben bununla ilgili karar aldım’ biz onunla protokol imzalamayız artık. Hukuken de imzalayamayız.

– Derneğin onayını İçişleri Bakanlığı veriyor, onun güvenlik araştırmasını yapar, denetler. Vakıflarla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü bütün vakıfları rutin olarak denetler. Hukuka aykırı bir eylemi varsa kayyum atar, ceza verir. Bu süreç işlerse ben de protokolümü iptal ederim.

– Protokollerin içerisinde TOBB, Futbol Federasyonu, Voleybol Federasyonu gibi birçok yapı var.

– Mesela yaptığımız protokollerden bir tanesiyle  deprem bölgesindeki okullara kütüphane yapılıyor.”

O NE DEMEK TABİİ Kİ SEVİYORUM

Çok açık bir soru daha sorduk; “Atatürk’ü seviyor musunuz?” Bakan Tekin, “O ne demek tabii ki seviyorum, tüm milli kahramanlarımız gibi” yanıtını verdi.

 

ANKARA’YA YOLU DÜŞENLER SEREBRAL PALSİLİ ÖĞRENCİLERİN ÜRÜNLERİNİ MUTLAKA GÖRMELİ

Kahvaltının ardından Bakan Tekin ve Ankara Temsilci Yardımcımız Gonca Şenay ile birlikte SERÇEV ile yapılan protokol kapsamında SERÇEV Engelsiz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ettik. Okul, 8. sınıfını tamamlamış olan serebral palsi rahatsızlığı olan öğrencilerin mevcut sistem içerisinde akranlarıyla öğrenimine devam etmelerine imkân sunuyor. Amaç nitelikli işgücü olarak sektörde istihdam edilebilmelerini sağlamak ve tüm engelli çocuklara erişilebilir eşit eğitim imkanı sunmak. Gösterilerini izledik, sohbet ettik, yaptıkları el emeği ürünleri gördük.

Bazılarının CNN Türk’te Gece Görüşü’nü kaçırmadığını öğrenmek hem şaşırttı hem de çok mutlu etti beni. Yolunuz düşsün ve çocuklarımızın el emeği ürünlerini siz de görün.

SAĞLIKTA RANDEVU SİSTEMİ ÇALIŞMIYOR İDDİASININ ASLI NE?

Şehir hastanesinden randevu alınamadığı iddiası bir süredir gündemdeydi. Bakın bir doktor arkadaşım, “Rutin olarak yani hiçbir rahatsızlığı olmadığı halde düzenli olarak gelen bir grup var” dedi. Nedeni belli değil ama mutlaka bakılmalı. Bunun yanı sıra:

– 2023’te tam 23 milyon kişi aldığı hastane randevusuna gitmedi.

– Gelinmeyen toplam randevu sayısı ise 81 milyon.

– Bu gibi sebeplerle randevu kapasitesinin yüzde 30’u kullanılamadı.

– Onaylı randevu döneminin başlatılmasının nedeni de bunlar.

– Amaç ise hekimlerin zamanı verimli kullanması ve hastaların hak ettikleri sağlık hizmetlerine daha erken kavuşması.

Reklam Alanı