Hürriyet Yazarı Hande Fırat,bugünkü köşesinde MİT’in kuruluş yıldönünümü etkinliklerini aktardı.
MİT’in kuruluş yıldönümü, tarihinde ilk kez çok sayıda gazeteci, akademisyen ve yorumcuya ev sahipliği yapan bir törenle kutlandı.
İlk kez gidenlerin sohbetlerini dinlerken, “Alanın büyüklüğü, kapılardaki önlemler” gibi konularda şaşkınlıklarını duydum. Davetliler sadece konferans salonu ve oraya giderken yol üstündeki alanları gördüler ama adı üzerinde tam bir “Kale” ve “Kale” tam 5 bin 1 dönüm araziye kurulu. Hakan Fidan’ın başkan olduğu dönemde başkanlık sayısı artırılıp, günün koşullarına uygun alt yapı ve teknolojik imkânlara kavuşturularak taşındıkları arazide ana binanın dışında, özel birimlerin çalıştığı 8 uydu bina daha yer alıyor.
KALENİN ALTI
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın misafirlerini ağırladığı bölüm normalde teşkilat çalışanlarının büyük toplantıları için kullanılıyor. Dev arazide yerin üstündeki binalar dikkati çekse de yer altındaki yapı ve önlemler de en az yer üstü kadar önemli. Yani Kale’nin bir de yerin altındaki özel kısmı var.
HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ İLE KORUNUYOR
Kale çok özel korunuyor. Hava savunma sistemleri başta olmak üzere tüm savunma mekanizmaları, ağır silahlar Kale’yi çevirmiş durumda. Bir işgal anına bile hazır. Neden diye soranlara bir hatırlatmada bulunayım; 15 Temmuz gecesi lojmanlarla yan yana bulunan Ankara Yenimahalle MİT Başkanlığı ve birimleri ağır saldırıya uğramış; MİT çalışanları ise silahları ile teröristlerle mücadele etmişlerdi.
İSTİHBARATIN AKADEMİSİ
Ankara’da başka bir yerleşkede özel eğitim yerleşkesi olan MİT Başkanlığı’nın o yerleşkede artık bir de akademisi var. Entelektüelliği ve akademik çalışmaları ile de bilinen MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın talimatıyla akademi bu ayın başında faaliyete geçti.
Akademinin amacı istihbarat, güvenlik ve strateji alanlarında lisansüstü eğitim ve bilimsel faaliyetler yürütmek.
Türkiye’nin istihbarat ve güvenlik alanındaki deneyimleri kavramsallaştırılacak.
Bilimsel araştırmalar yürütülecek. Ar- Ge projeleri geliştirilecek.
Akademi bünyesindeki enstitülerde açılacak yüksek lisans ve doktora programlarına, üniversitelerin en az dört yıllık örgün eğitim veren ilgili lisans programlarından mezun ve şartları karşılayan herkes başvurabilecek.
Öğrenciler istihbarat, güvenlik, strateji, bölge çalışmaları, siber güvenlik ve kriptoloji, uydu- uzay sistemleri, yapay zekâ ve veri analitiği alanlarında çalışma yürütecek.
GEÇEN HAFTA İLK KEZ OKUDUĞUNUZ ‘YIPRATMA SAVAŞI’NIN AYRINTILARI
“Yıpratma Savaş”ları kavramı ve tanımını ilk kez geçen hafta bu köşede okudunuz. Resmi olarak ve ayrıntılı bir biçimde ise MİT’in kuruluş yıldönümünde Başkan İbrahim Kalın’dan duydunuz, dinlediniz. Dünyanın içinde bulunduğu bölgesel karmaşalar, çatışmalar, küresel hesaplarda artık iki kavramı yaşıyoruz, maalesef yaşamaya da devam edeceğiz.
1-Yeni hibrit tehditler
2-Yıpratma savaşları
Kalın önümüzdeki süreçte beklenenleri gerekçeleriyle şöyle anlattı:
Uluslararası sistem sorunları çözemiyor.
Devletler, aktörler, vekalet güçler, paramiliter gruplar, zayıf devlet ve hükümet yapıları krizleri akut hale getiriyor.
Önümüzdeki yıllarda belirsizlik ve güvensizlik derinleşecek, yeni çatışmalara zemin hazırlayacak.
Peki bu sahaya ve hayata nasıl yansıyacak? Yanıtları sıralayalım:
Yıpratma savaşları ve vekalet savaşları konvansiyonel çatışmaların yerini almaya devam edecek.
Güç kazanan, küresel düzenin haksızlığına itiraz eden, haksızlıklara karşı dik duran ve birliktelik sağlamaya çalışan ülkeleri yavaşlatmak, durdurmak, enerjisini tüketmek için yıpratma savaşları devreye sokulacak.
* Yıpratma savaşlarında bölgesel sorunlar, bölgesel çatışmalar, içeride karmaşa, terör saldırıları, siber saldırılar, provokasyonlar gibi yöntemler sahnede olacak.
TEŞKİLATIN HAFIZASI
Kale yapılmaya başlandığı gün, içine Milli İstihbarat Teşkilatı’nın tarihini, çalışmalarını anlatan bir müzenin de yapılmasına karar verilmişti… Hakan Fidan’ın çalışmalarını başlattığı müzeyi İbrahim Kalın tamamladı. Tarihin ve dijitalin iç içe geçtiği müzenin son dokunuşlarına İbrahim Kalın imza attı.
KALE’NİN BAŞINDAKİ SANATSEVER
İbrahim Kalın bir söyleşisinde; “Büyük sanat eserlerine baktığım zaman ‘Bu büyük sanatkâr, metafizik alemde asılı duran o olgun meyveyi alıp bu dünyaya getirmiş’ diye düşünüyorum” diyor. MİT Başkanı’nın en dikkat çeken özelliklerinden biri sanata olan sevgisidir. Törene katılan gazetecilerin ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nü de bu yönünü öne çıkaran bir kartpostalla kutladı. Şeker Ahmet Paşa’nın ünlü “Ormanda Oduncu” tablosu kartpostalıyla… Orman her taraftan kuşatılmış gibidir. İçinde yol alıyor duygusuna kapılsanız da dışından da bakıyor izlenimi edinirsiniz. Ormanın adeta kuşatması altındaki insanı simgeler oduncu. Kalın bunları mı düşünerek bu resmi seçti bilmiyorum ama bir gazeteci olarak kendimi çoğu zaman tam da bu ormandaki oduncu gibi hissediyorum.