Hürriyet Yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde ekonomik gelişmeleri ele aldı.
Dünkü manşetimizde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in gazetemizi ziyaretini ve açıklamalarını okudunuz.
Bu ziyarette neler söylediğini elbette yeniden size anlatmayacağım ama bazı gözlemlerimle, görmediğiniz bölümleri size aktarmak istiyorum. İlk olarak söyleyeceğim şu ki, gelen verilerle birlikte ekonomi yönetimi en azından tebessüm etmeye başlamış durumda. Ziyaretin bende bıraktığı en güçlü izlenimlerden biri Bakan Şimşek’in vücut dilinde kendini göstermeye başlayan sonuçların alınmasının verdiği rahatlık. Bu köşede ekonomi yönetiminin hedeflerini, attığı adımları, zorluklarını ya da başarmaya olan inançlarını, bunun yanı sıra yapabileceklerine olan inancımı daha önce aktarmıştım. Dünkü ziyaretin ardından bazı verilere çok kısa şekilde bakalım.
RİSK PRİMİNDEKİ DÜŞÜŞ
* Mehmet Şimşek’in “Program işliyor” derken işaret ettiği kamu ve özel sektör için son derece kritik CDS (Kredi risk primi) verisi dün itibari ile Mart 2021’den beri ilk kez 300.49 ile en düşük seviyesine geldi. Daha sonra 299.9 baz puana kadar indi.
* Cari dengede fazla verilmeye devam ediliyor, açık yıllıkta mayıs ayında 9.6 milyar dolar azaldı.
* Ekimde işsizlik son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8.5’e indi.
* Uluslararası rezervler Merkez Bankası’nın büyük gayreti ile 141.4 milyar dolar ile tarihi zirvesine ulaştı.
* Kira fiyatları üç yıl sonra ilk kez düşüş gösterdi. İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizammedin Aşa’ya göre kiralarda son aylarda yüzde 10-15’lik bir düşüş yaşandı.
* Merkez Bankası’nın ortaya koyduğu güçlü politikalar ile KKM stokunda azalma ciddi boyuta ulaştı.
* Ciddi bir programla üstüne gidilen enflasyonda bazı dirençli alanlarda yavaşlama/çözülme başladı.
* Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye için görünümü pozitife çevirdi. Ne kadar zorlasalar da verilere bağlı olarak not artışını da kaçınılmaz olarak yapacaklar. Bu gece Moodys bakalım ne açıklayacak.
Ne zaman sohbet etsek Bakan Şimşek, “Programımızı kararlılıkla uyguluyoruz, sonuçlarını alacağız” diyordu. Söylediği gibi gelecek yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda düşüşlerin başlayacağını, ithalat ve cari dengede olumlu gelişmelerin olacağını düşünüyorum. Şimşek dünkü söyleşide de bunun altını bir kez daha çizdi. “Attığımız adımlar sonuç vermeye başladı. Kararlılıkla programı uygulayacağız. Zamana ihtiyacımız var. Kestirme, kolaycı bir çözüm yok” dedi. Şimşek başta olmak üzere ekonomi yönetiminin söylemleri ilk günden bu yana çok ciddi bir tutarlılık gösteriyor. Veri odaklı hareket edileceğini, sonuçların zaman içinde ama mutlaka görüleceğini sürekli söyledi. Geçen 6 aya bakınca sözlerinin ne kadar doğru olduğunu, programın bekledikleri gibi sonuç vermeye başladığını anlıyoruz. Sonuçta dünyanın neresinde olursa olsun uygulanan programların ilk sonuçlarının altı aydan itibaren ve asıl çıktıların ise birinci yıldan itibaren kendini göstereceğini herkes söyler. Doğru adımlar atıldığı sürece sabır ve zamanla Türkiye’nin düzlüğe çıkmaması için bir neden yok.
İSPANYA YOLUNDA
Bu satırlar yazılırken Bakan Şimşek ile TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan yatırımcılarla görüşmek için İspanya yolundaydı. Özenle seçilmiş kritik bir ziyaret daha gerçekleşiyor:
* İspanya şu anda Avrupa Birliği dönem başkanı. Türkiye’nin dış ticaretinin yarısı büyümede yatay bir döneme giren AB ülkelerine yapılıyor.
* Avrupa’nın dinamosu olan Almanya ise teknik olarak resesyona girmiş durumda. Yani ihracat açısından yeni pazarların yanı sıra mevcut pazarların korunması ve ticaretin artırılması kritik önemde.
* Bu tarz görüşmeler Türkiye ekonomisi için hayati önem taşıyor. Hele hele Şimşek ve Erkan’ın yeni yatırımcıları çekmeleri halinde sonuçları Türkiye açısından kazançlı olacak.
YATIRIMCILARLA NE KONUŞULUYOR?
Bir konuya da çok kısa değinmek istiyorum. Şimşek ve ekonomi yönetiminin her yatırımcı görüşmesi ve ülke ziyaretinin sanki para istemek gibi lanse edilmesi büyük haksızlık. Burada yapılmak istenen Türk ekonomisinin perspektifinin aktarılması ve her bir vatandaşa ekonomik katkı sağlayacak yatırımların getirilmesi. Her ülke bir şekilde bu yatırımları teşvik ediyor. Yakın zamanda gelecek olumlu katkıların özellikle uzun vadede neleri beraberinde getireceğini hep beraber göreceğiz. Buradan o günler geldiğinde yazacak şekilde şimdiden söz veriyorum, bir yazı borcum olsun. Diğer yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da İspanya yönetimi ile ilişkilerinin olumlu olduğunu hatırlatıp iki ülkenin birçok projede ortak çalıştığından hareketle, İspanya ile daha büyük işbirliklerinin bu ziyaretle gündeme gelmesinin kimseye sürpriz olmaması hatırlatmasıyla şimdilik noktayı koyayım.
