Hürriyet Yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde Gazze’deki durumu değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Özbekistan dönüşü uçakta yaptığı açıklamalarda dünyada yükselen Gazze protestolarına dikkat çekti. Erdoğan “Amerika’da bir politika değişikliği havası var. Sadece orada değil tüm Batı’da var. Tüm dünyada ABD protesto ediliyor. Neden? Çünkü İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama destek vermek ABD’yi tepkilerin hedefi haline getirdi” dedi.
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan Özbekistan’da yapılan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 16. Zirvesi’nin ardından uçakta gazetecilere Ortadoğu’dan iç politikaya ve yargıdaki son gelişmelere kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalar yaptı. İsrail’in katliamları ve Gazze’de yaşananlar birinci başlıktı. Bir kere daha “Ateşkesi sağlamak öncelikli hedefimizdir” diyen Erdoğan, İsrail Başbakanı’nı açık açık uyardı:
NETANYAHU’NUN İYİ GÜNLERİDİR
– “İsrail bu zulmü, barbarlığı sergilemeye eğer devam ediyorsa, burada tüm ülke liderlerinin düşünmesi gereken bir şeyler var demektir.
– Netanyahu’nun bugünü yarına göre iyi günleridir. Şu anda İsrail halkının yüzde 60-70’i Netanyahu’nun karşısında yer alıyor.
– İsrail, Filistinlileri bugün katletmeye başlamadı. Bu işin bir geçmişi var. Bu katliamlar 1947’den itibaren başladı ve o günden bugüne Filistinlilerin barındıkları, kaldıkları yerler ne kadardı, bugün ne kadar?”
BATI’DA POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a son dönemde başta Gazze’nin işgali ve sonrasında yönetimi konusunda ABD ve İsrail yönetimi özellikle Biden ve Netanyahu arasında söylem farkı görüldüğü de hatırlatıldı. Bu söylem farkına temkinli yaklaşan Cumhurbaşkanı, tüm dünyadaki protesto gösterilerine dikkati çekti.
– “Amerika’da bir politika değişikliği konusuna gelecek olursak, öyle bir hava var. Sadece orada değil tüm Batı’da, İngiltere’de, Fransa’da var.
– Tüm dünyada ABD protesto ediliyor, neden? Çünkü İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama destek vermek ABD’yi tepkilerin hedefi haline getirdi.
– Bizim hamasi söylemler, içi boş insani şovlara değil somut adımlara ihtiyacımız var.
– Diyorlar ki ‘daha iyi bir yol haritası için çabalıyoruz.’ BM kararlarından daha iyi bir yol haritası olur mu?
– Şayet ateşkes konusunda samimiyseniz BM’nin kararlarının uygulanması konusunda İsrail’e baskı yapın. Çünkü insanlar ölüyor, anneler kundaktaki bebeklerini, çocuklar anne babalarını kaybediyor. Bu hissiyatı ABD paylaşmaya başlarsa İsrail’i durdurmak daha da kolay hale gelir.
İnsan hakları ve uluslararası hukuk bu kirli savaşın bir an önce durdurulmasını emrediyor.
BLİNKEN’IN ZİYARETİ
* DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan’ın ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ı karşılaması sırasında kameralara yansıyan görüntüler tüm dünyada gündem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu görüşme ile ilgili olarak “Bakanlığımız konuğuna, temsil ettiği makama yakışır bir şekilde yaklaşımda bulunmuştur” dedi ve şöyle devam etti:
– “ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın en büyük hatası en başta oldu. İsrail’e gittiğin zaman, ‘Ben buraya ABD Dışişleri Bakanı olmanın yanında bir Yahudi olarak geldim’ dersen bunun da bir karşılığı olur.
– İşte bunun karşılığı da bir anda Yenikapı’ya 1,5 milyon insanın toplanmasıdır.
– İngiltere’de, Fransa’da, Amerika’da Beyaz Saray’ın önünde on binler bir araya geldi. Bunlar bir işaret fişeğidir.”
YÜKSEK YARGIYA VE MECLİS’E MESAJLAR
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’a Türkiye’deki gelişmeler de soruldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay meselesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi üyelerine yaptığı suç duyurusunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi’ne, TBMM’ye ve partisi içinden bazı isimlere yönelik açıklamalar yaptı:
– “Her şeyden önce Yargıtay’ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez.
– Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir.
– Şu an itibarıyla Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz.
– Anayasa Mahkemesi de Yargıtay’ın attığı bu adımı hafife de alamaz.
– Anayasa Mahkemesi’nin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki ‘Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.’ Gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse gereğini bekliyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor.
– Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için yurtdışına kaçtılar.
– Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar.
– Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de Meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz.”
EĞER CHP ATATÜRK’ÜN PARTİSİYSE
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’a CHP’deki genel başkanlık değişim süreci ve bunun yerel seçimlere olası etkisi de soruldu:
“Biz ne dedik? Bay Bay Kemal dedik. Dediğimiz oldu mu? Oldu. Bunu ilk söylediğimiz zaman yapsaydı, bu kadar olumsuz olmayacaktı.
-Bunların birbirinden farkı yok. Biri Demirtaş’a selam gönderiyor. Biri Kavala’ya selam gönderiyor. Bunlar hâlâ ‘Demirtaş’a selam gönderirsem ben güçlenirim’ havasındalar. ‘Kavala’ya selam gönderirsem güçlenirim’ diye düşünüyorlar. Yahu güçlenemezsin. Sen de kaybedeceksin. Öbürü de kaybedecek.
Eğer bu parti Atatürk’ün partisiyse Atatürk’ün partisinde milli olmayan, yerli olmayan kimse barınamaz ve barınamayacaktır.
Şimdi 31 Mart bunun kantarı olacak ve İstanbul, Ankara başta olmak üzere inşallah Cumhur İttifakı gereğini yapacaktır.”
RİYAD’DAKİ ZİRVENİN ÖNEMİ
GÖZLER bugün Riyad’daki İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde. Zirveyi çok önemsediğini belirten Erdoğan “Bir an önce insani ateşkesin sağlanmasının teminine yönelik müzakereler yapmak için toplanacağız” dedi:
“Zirvede ‘Buraya katılan ülkelerin her biri ne yapabilir?’ sorusuna odaklanacağız.
İyi planlanmamış adımlar Filistin davasına zarar verir.
Orada alınacak kararların sürecin devamı için çok önemli olacağını düşünüyorum. İnanıyorum ki bölge ülkelerinin ve İslam dünyasının temsil edildiği bu zirveden çıkacak kararlar, İsrail’in zulmünü durdurmak için büyük bir adım olacaktır.
Bizler bu bölgenin insanlarıyız, dışarıdan gelenler gibi fevri ve popülist politikalar ortaya koyamayız. Buradaki her acı bizim canımızı yakıyor.”