Hande Fırat Yazdı: İliç’e dair sorular

0
0

Hürriyet Yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde İliç’teki maden kazasını değerlendirdi.

Erzincan İliç’te o korkunç görüntülerde toprak hepimizin yüreğine aktı, hepimizin yüreğini kapkara kapladı.

Bakanlar günlerdir orada, açıklama üstüne açıklama yapıyorlar. Şüpheliler gözaltında. Ancak işçiler hala toprağın altında… Üstelik heyelan tehlikesi nedeniyle ne yazık ki arama kurtarma çalışmaları da durdurulmak zorunda kaldı. Tartışmalar ise bitmiyor, bölgede incelemelerde bulunan bilim insanları dikkat çeken açıklamalar yapıyorlar. Şüphelilerin ifadeleri ise tartışmaları daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bu heyelanın teknik incelemeleri, soruşturmaları başladı. Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır” ifadesini kullandı. Buradan yola çıkarak aklımdaki soruları sıralamak isterim;

– Anagold’un maden arama ruhsatı iptal mi edildi, durduruldu mu? Maden Kanunu’na göre ruhsat iptali ile faaliyet durdurma çok farklı. Faaliyet durdurmada firmaya eksikleri gidermesi için 6 ay gibi bir süre tanınıyor. Ama böylesi büyük bir faciada nasıl bir yol izlenecek, firmaya nasıl bir yaptırım uygulanacak?

– Çıkan milyonlarca tonluk atık toprağı firma nereye taşıyacak? Bu sıradan toprak değil, atık niteliğinde yani hassas taşıma ve depolama gerektiriyor. Böylesi bir kütleyi firma, bu hassasiyetle taşıyabilecek mi?

– Prof. Dr. Hakan Ersoy, “Dünya literatüründe, maksimum 150 metre olan ‘liç yığını’nın burada 257 metreye ulaştığını tespit ettik; bu inanılmaz bir rakam. Dünyada böyle bir ‘liç’e rastlamadık” dedi. Bugüne kadarki saha incelemelerinde bu durum nasıl görülmedi?

– Bundan sonra firmadan yarattığı çevre kirliliğini minimize etmesi için ne yapması istenecek? ABD Montana eyaletinde 50 milyon dolarlık altın çıkarmak için açılan madenin siyanür havuzundaki patlama sonrası çevre zararlarını azaltmak için 1 milyar dolarlık bütçe ayrılmıştı. İliç’te çevre zararlarını minimize etmenin maliyetini kim üstlenecek? İliç’te bu maliyet ne kadar tahmin ediliyor? Firmadan nasıl tahsil edilecek?

– Sağlığa zararlı olabilecek bu hafriyatın içindeki kimyasalların çözülmemesi için, PH’ının değişmemesi için ne gibi bir önlem düşünülüyor?

– İş güvenliği denetçileri çalışanların yaşamının tehlikede olduğunu görmediler mi? Bunu rapor etmediler mi?

– İkinci kapasite artışı için izin verilirken, bu çıkacak atığın çevreye vereceği olası zararlar dikkate alınmadı mı?

 

DEZENFORMASYON SAVAŞI

“Dezenformasyon ve manipülasyon konusu günümüz iletişim koşullarında patolojik bir hale bürünmüştür. Sosyal medyada kaynağı belirsiz ve kontrolsüz hesaplardan yapılan paylaşımlar geniş kitleleri çok hızlı etkiyebilmekte ve kritik konularda ikna da edebilmektedir.

Bu sözler Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un editörlüğünü yaptığı ve önsözünü yazdığı “Enformasyon Savaşı’ndan Dezenformasyon Savaşı’na” kitabından… Türkiye dünyada dezenformasyona en fazla maruz kalan ülkelerin başında geliyor. Kitapta dezenformasyon ve manipülasyon konusu hem çok boyutlu hem de çok katmanlı olarak inceleniyor. 304 sayfadan oluşan kitap uzman isimlerin incelemelerinden oluşuyor.

ALTUN’DAN YENİ MEDYA KULLANICILARINA ÖNERİLER

Altun’un kaleme aldığı “Hakikatin İktidarı mı, Dezenformasyon ve Manipülasyon Sultası mı?” makalesinde dezenformasyonla mücadele stratejilerinin oldukça zor ve karmaşık bir iletişim anlayışı gerektirdiği vurgulanırken, mücadele yollarının neler olabileceği aktarılıyor. Altun yalan haberin tespit edilebilmesi için yeni medya kullanıcılarının dikkat etmesi gereken hususları şöyle sıralamış:

 

– Doğrulama: Aynı haberin güvenilir farklı kaynaklarda yer alması.

– Kaynak: Haberin kaynağının neresi veya kim olduğu özellikle araştırılmalıdır.

– Şüpheci tavır: Haberlere karşı eleştirel bir tavır takınılmalı, septik yaklaşılmalıdır.

– Tarihin kontrol edilmesi: Tarihin kontrol edilmesi gerekir, yalan haberin günü ve saati kolaylıkla değiştirilebilinir.

– Paylaşım süreci: Sosyal medyada paylaşılan bir haberin provokasyonlara neden olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

– Hukuki sorumluluk: Paylaşımların hukuki sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır.

– Kişi hak ve hürriyetlerinin ihlali: Paylaşımlar başkalarının hak ve hürriyetlerini ihlal etmemelidir.

– Görsellerin teyit edilmesi: Kurgulanmış görüntülere karşı uyanık olunmalı, arama motorlarından kontrol edilmelidir.

Reklam Alanı