Hande Fırat : Milli Savunma Bakanı terörle mücadelede son durumu ve dış gelişmeleri anlattı

0
1

Hürriyet Yazarı Hande Fırat,bugünkü köşesinde MSB Bakan Yaşar Güler’le yaptığı röportajı aktardı.

MESLEK hayatının tamamı terörün her türlüsüne karşı mücadele ile geçti.

Şimdi Milli Savunma Bakanı. Üstelik bakanlar arası illerin sorunları açısından yapılan paylaşımda, bir zamanların terörle mücadele konusunda en yoğun iki ilinden sorumlu, Hakkâri ve Şırnak… Sevgili meslektaşımız Anadolu Yayıncıları Derneği Başkanı Sinan Burhan’ın ev sahipliğinde bir grup gazeteci Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldik. “Yıllarca terörle anılan Hakkâri ve Şırnak gibi güzide illerimizin bende özel bir yeri var” dedi. Güler, 1992-1994 yılları arasında Tabur Komutanı olarak Şırnak’ta görev yapmıştı. Gözlemlerini şöyle paylaştı:

‘BÖLGE HALKI MUTLU’

“Bölge halkı tüm sorunlarına rağmen terör belasından kurtulmaktan ve bölgenin geleceğinde terör olmayacağına olan inançlarının artmasından dolayı mutlu.

Bölge terörden temizlendikçe, güvenlik ve huzur temin edildikçe, hükümetimiz tarafından yürütülen hizmet siyasetiyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden spora, tarımsal kalkınmadan hayvancılığa, çevre-şehircilikten turizm ve kültüre kadar her alanda büyük yatırımlar hayata geçirildi, geçirilmeye devam ediyor.

Gabar’daki petrol ciddi bir boyuta ulaştı. Şimdi Cudi var, Kato’da çok daha büyük bir rezervin olduğu değerlendiriliyor. Hakkâri’de de petrol arama faaliyetine başlandı. İnşallah oradan da ümitliyiz. Şimdi Siirt’e, Van’a da bakılıyor.

Hakkâri’de Süper Lig’de oynayan kadın futbol takımımız, Yüksekova’da da birinci Lig’de oynayan ayrı bir futbol takımımız var. Şırnak’ta da aynı şekilde Birinci Lig’de oynayan bir kadın futbol takımımız var.

Tabur Komutanlığı’mdan bu yana ‘Oradaki insanların sorunlarına nasıl çare olabiliriz’ diye çalışmış ve bölge insanı ile içten bir ilişki kurmuş biri olarak bu konuda içim oldukça rahat. Oradaki insanlar sizin samimiyetinizden emin olursa endişe edilecek hiçbir şey yok.”

‘ÖRGÜT DAĞILMAYI ÖNLEMEK İÇİN YOĞUN ÇABA HARCIYOR KATILIM BİTME NOKTASINDA’

Güler’e terör örgütüne katılımın boyutunu, örgütün eylem kapasitesini ve Kuzey Irak’taki gelişmeleri de sorduk:

‘Katılım tamamen bitti’ demek tamamen doğru olmaz. Ancak bitme noktasına gelmiş durumda. Bu konuda ‘Diyarbakır Anneleri’mizin müthiş etkisi oldu. Terör örgütü çocuk kaçırmaya cesaret edemiyor. Gençlerimiz örgütten kaçan insanlarla sohbet ediyor, sosyal medya başta olmak üzere her türlü yayın araçlarından haberleri ve gelişmeleri takip ediyor, gerçekleri daha iyi anlıyor ve görüyor.

Artık kesinlikle 90’lı yıllarda gördüğümüz gibi bir eylem yapılamaz. Örgüt şu anda dağılmayı önlemek ve kendini korumak için yoğun çaba harcamakla meşgul. Şu an örgüte katılımlar daha çok Suriye ve İran’dan.

TALABANİ’YE AÇIK MESAJ: “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM TÜRKİYE İLE BERABER OLANLAR KAZANACAK”

(Bafel Talabani’nin YPG ile ilişkisi) PKK/YPG adı ne olursa olsun, bir terör örgütünü bitirme noktasına getirdiğinizde birileri de ‘bunların türevini nasıl çıkarırız’ diye uğraşacaktır. Bunu biliyoruz, bekliyoruz.

◊ Biz terör örgütünü bitireceğiz, bundan şüphemiz yok. Bu bitecek ama belki başımıza başka bela saracaklar. Onlar kendi düzenini yürütmek için bunu yapmaya çalışacaklar. Önümüzdeki dönemde Türkiye ile beraber olanlar kazanacak.”

‘F-16’LARLA İLGİLİ OLUMLU GELİŞMELER OLACAKTIR’

Gelelim, F-16’lar meselesi ve Yunanistan ile ilişkilere… Milli Savunma Bakanı her iki konuda da umutlu konuştu:

“F-16 konusunda “İsveç’e evet demenizle alâkası var” diyorlar. Biz de alâkası olmayan bir şey diyoruz. Bu hususun İsveç’in NATO üyeliğiyle bağdaştırılması doğru değil. Temas ve koordinasyonumuz devam etmektedir. Temenni ediyorum ki önümüzdeki süreçte olumlu, somut gelişmeler olacaktır.

DENDİAS GELİYOR, GÜLER DE YUNANİSTAN’A GİDECEK

Komşumuz Yunanistan ile son dönemde gelişen olumlu havanın bozulmaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.

Güven Artırıcı Önlemler Toplantıları tabii ki başlayacak. Sayın Dendias (Yunanistan Savunma Bakanı) Türkiye’ye gelmek istiyor, onu ağırlayacağız. Ayrıca kendisi de bizi davet ediyor, biz de o davete icabet edeceğiz.”

‘LİBYA LİBYALILARINDIR’

Milli Savunma Bakanı Libya ve tahıl koridorundaki gelişmeleri de değerlendirdi:

“Amacımız ‘Libya Libyalılarındır’ anlayışıyla toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış, barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır.

Libya’nın çıkarlarını savunacak tek bir Libya ordusu oluşturulmasına yardımcı olmak için elimizden geleni yapıyoruz.

‘AFRİKA ÜLKELERİNE TAHIL İÇİN İDARİ SORUNLAR ÇÖZÜLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Tahıl Koridoru ile ilgili sorunları çözebilecek olan tek kişi Sayın Cumhurbaşkanı’mızdır.

8 Afrika ülkesine bu yardımın gönderilmesi esas. Onunla ilgili birtakım idari sorunlar çözülmeye çalışılıyor.”

AİHM KARARI, TÜRKİYE’NİN BAKIŞ AÇISI VE BUNDAN SONRASI

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) FETÖ Davası’ndan tutuklu eski öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkındaki kararı yurtdışında bulunan terör örgütü üyeleri tarafından adeta kutlandı. Üstelik bir de yaklaşık 8 bin 500 dava için de emsal olacağı iddia edildi. Önce olayı kısaca hatırlayalım:

Yalçınkaya, 6 Ocak 2017’de Kayseri Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede TCK 314/2 temelinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlanmıştı.

Bu iddiaya gerekçe olarak, “ByLock kullanmak, Bank Asya’da hesap sahibi olmak (3 bin 110 TL), FETÖ-PDY bağlantılı dernek ve sendikalara üye olmak, OHAL döneminde yayınlanan Kamu Personeline İlişkin Önlemlerle İlgili 672 no’lu KHK kapsamında işten çıkarılmak ve gizli tanık ifadeleri” gösterildi.

21 Mart 2017’de Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edildi.

İstinaf talebi ve Yargıtay’a yaptığı temyiz başvuruları reddedildi. AYM’ye yaptığı bireysel başvuru da kabul edilemez görüldü.

17 Mart 2020’de hak ihlali iddiası temelinde AİHM’e gitti. AİHM Yalçınkaya’ya manevi tazminat öngörmezken, Türk Hükümeti’nin Yalçınkaya’ya mahkeme masrafı olarak 15 bin Euro ödemesine hükmetti.

Şimdi gelelim, emsal olur iddialarına… Adalet Bakanı Yılmaz Tunç söyledi, “Emsal teşkil etmez”. Üst düzey kaynaklarımdan aldığım gerekçelerle başlayalım:

AİHM’NİN KARARINDA GÖZDEN KAÇANLAR

AİHM, kararda FETÖ için, “Terör örgütü değildir” demiyor.

Yine kararda “ByLock kesinlikle delil olarak kullanılamaz” da demiyor.

“Kanunsuz suç olmaz” diyor, diyor da karar 6’ya 11 ile çıktı. Kendi aralarında tam bir uzlaşı olmadığı da görülüyor.

Bir anlamda AİHM “Sadece ByLock kullandığı için ceza verme” diyor.

AİHM’nin görmek istemediği ya da gözden kaçırdığı ise Yargıtay’ın bu konudaki tüm kararları standartlara kavuşturmuş olması. Yani ByLock bulunması yeterli değil. Peki bu konuda Yargıtay’ın standartları çerçevesinde nelere bakılıyor?

1- User ID şifre olup olmadığına, yani kişi kendine ait bir şifre ile girmiş mi?

2- Mesajlaşmaları…

3- Mesaj içerikleri ve bağlantıları…

Kısacası üst düzey yetkililer AİHM’nin talep ettiği “Sadece ByLock kullandığı için ceza verme” isteğinin zaten uygulanmakta olduğunun altını çiziyor. Yargıtay içtihatlarına göre yeterli delil aranması şart.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE

– “Türkiye’nin yaşadıklarını biliyoruz, darbe kalkışmasına karşı durdunuz, böyle durumlarda insan hakları sözleşmesi askıya dahi alınabilir” mesajının bulunduğu kararınız ortada iken;

Delil değerlendirmesini bir ülkenin iç hukuku ve milli yargısı yapar. AİHM’in görevi adil yargılama var mı, yok mu sorusuna yanıt aramak iken, bu dosyada neden yetkinizi aştınız? Aşma ihtiyacı duydunuz? Darbe kalkışmasını ve terör örgütünün varlığını kabul ederken, bu çelişkili kararı niye verdiniz?

Yargıtay’ın içtihat niteliğindeki standartlarını niye görmezden geldiniz?

Kusura bakmasınlar, karar siyasidir. Bu kararı davul zurnayla karşılayanlara bakmaları da yeterlidir.

NEDEN EMSAL OLMAZ

– AİHM, konunun sistematik bir sorun haline gelmemesi ve 8 bin 500 davanın önüne gelmesi durumunda sorun yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Ancak durum böyle değil:

Ankara her dosyanın içeriğinin farklı olduğunun altını çiziyor.◊ Bu farklı dosyalarda farklı deliller, farklı bağlantılar bulunuyor.

TÜRKİYE NE YAPACAK

Türkiye AİHM Sözleşmesi’ne taraf. Bu nedenle yetkililer “Dosya gelir, yerel mahkeme inceler, kararını verir noktasında”. Türkiye parayı da ödememezlik yapmayacak. Ancak Yalçınkaya’nın terör örgütünün firari bir ismi tarafından temsil edildiğini de hatırlatayım.

MİLLİ YARGI

Kimse milli yargımızın, bağımsız ve tarafsızlığından şüphe etmesin!

Adalet Bakanlığı konuyla ilgili de her türlü incelemeyi yapıyor.

Reklam Alanı