Fulya Soybaş Yazdı: Yunanistan’ın ardından ‘havlu’ hareketi Türkiye’de

0
1

Hürriyet Yazarı Fulya Soybaş, bugünkü köşesinde havlu hareketini değerlendirdi.

“Beach”lere girişin kişi başı 500 liradan başladığı- ki buna içeride yediğiniz içtiğinizi de ekleyin günlük en az 5 bin liralık olursunuz- Çeşme’de vatandaşlar “Sahiller halkındır” diyerek Yunanistan’dakine benzer bir “havlu” hareketi başlattı. Çeşmeliler, “ücretli” denilerek yüksek duvarlarla çevrilip, tellerle korunan bir sahile girdi, “Kıyılara, plajlara, denize ücretsiz ulaşmak Anayasal hakkımızdır” pankartı açtı. Aslında sadece Çeşme değil bugün birçok sahilde durum aynı. Anayasa’nın 46. maddesine rağmen “Parası olmayan buradan denize giremez” zihniyeti hâkim. Nasıl değişecek? Haklarımız neler?

EN DÜŞÜK ‘GİRİŞ’ ÜCRETİ 400-500 LİRA

2-3 hafta önceydi. 10 yaşındaki oğlum ve arkadaşlarım ile Çeşme’nin şimdilerde en meşhur, benimse çocukluktan aşina olduğum Aya Yorgi sahiline gittik. Yan yana onlarca “beach” var. Bazılarını önceden deneyimlemiştim. Biliyorum içerisi tertemiz, iyi de hizmet veriyorlar. Ama şezlong ve şemsiye ücreti adı altında istedikleri “giriş” paraları “uçmuş.” White Beach girişte, çocuk dahil kişi başı 800 liradan bin 600 lira istiyor. Ekliyor kapıdaki genç: “Ama bu parayı içeride harcayabilirsiniz.” Yani kazancını sen daha harcamadan “garantiliyor.” 800 liraya ne mi alırsın? Bir hamburger, bir kola. Girişte verdiğin para içeride ancak buna yetiyor. Yanında Cove Ayayorgi var. Giriş 600 lira, içeride harcama limiti var, o da 600 lira. 2 kişi etti mi 2 bin 400 lira. Sole Mare’de aynı koyda. Harcama limiti yok ama orada da giriş 600 lira. Bunlar sadece birkaç örnek.

HER YERDE AYNI

Sanmayın ki sadece Çeşme’de böyle. Başka bir tecrübemden yola çıkarak yazayım, Ayvalık Cunda’da Mola Beach 400 lira giriş, çocuklardan 200 lira alıyor. Fethiye’de de Sea Me Beach var. Kişi başı 400 lira, rahat şezlong istersen 500. Diyeceksiniz ki “E, kardeşim git başka yerden gir.” Vatandaş olarak ben neden denize girmek, biraz rahatlamak için koy koy gezip ücretsiz sahil aramak zorunda olayım ki? Hem T.C. Anayasasının 46. maddesi “sahiller halkındır” demiyor mu?

DENİZLER PARSELLENEMEZ: KANUN VAR AMA UYGULAYICISI YOK

Gücücek Doğal Yaşamı Koruma Derneği Genel Başkanı, Avukat Seher Gacar, cevaplıyor sorumu: “Kıyılara, plajlara, denize ücretsiz ulaşmak Anayasal hakkımızdır. Anayasanın 46’ncı maddesine göre kimse sahilleri halka kapatıp, yasaklayamaz. 56’ncı maddeye göre halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır.”

YER AÇMAK ZORUNDALAR

Çeşme’de 5 dernek bir arada başlattıkları “havlu” eylemi aslında ilk değilmiş. Bu, 2019’dan bu yana yaptıkları beşinci eylem. Dolayısıyla hareketin Yunanistan’dan sıçramadığını söylüyor, şöyle devam ediyor: “Komşuda sahiller bizde olduğu gibi duvarlar ya da tellerle kapatılmıyor, istedikleri yerden denize girebiliyorlar ama buna rağmen “havlumuza yer kalmıyor” diyerek eylem yapıyorlar. Ne büyük lüks değil mi? Biz ne yapalım? Sadece Çeşme değil, kıyılarımızda ayağınızı suya soktuğunuz anda birileri sizden para tahsil etmeye çalışıyor. Ve bunlar ciddi rakamlar. Sahiller, işletmelere elbette kiraya verilebilir ama işletmeler halkın girişi için belirli yerleri açmak ve kanunlara uymak zorundadır.”

TEK GİTSEN KOVARLAR

Biz dün kalabalık gittiğimiz ve basın da yanımızda olduğu için ses çıkarmadılar ve beache girebildik ama tek başınıza gidin bakalım… Kovarlar. Yani kapı gibi kanun var ama gel gör ki uygulayıcısı yok. Dolayısıyla duruma ilk müdahale etmesi gereken kurum yerel yönetimler başta olmak üzere merkezi yönetimleri göreve davet ediyoruz, denetim mekanizmaları bir an önce devreye sokulmalı. Halkın bilinçlenmesi açısından hareketimizin Yunanistan’daki ile denk gelmesi de umarım bir şanstır.”

‘BEACH CLUB MAĞDURUYUZ’

Dün“havlu” hareketini gerçekleştiği Bohem Beach’te bu ikinci eylemdi. Doğal koruma bölgesindeki bu sahilde, beachin yapımı sırasında, doğanın tahrip edildiği, dere yatağının değiştirildiği, ağaçların kesilerek yol ve otopark yapıldığı mahkemece (iki kez) tespit edilmiş ve mekânın mühürlenmesine karar verilmiş. Avukat Gacar, “Ancak Çeşme Belediyesi 2 yıldır kararı uygulamıyor” diyerek Çevre- Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki›ye sesleniyor: “Biz burada korumasızız. Doğa ve halk beach club terörünün mağdurudur.”

SAHİLDE YÜRÜMEK BİLE PARALI

Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu da ‘devlet kurumlarının liman ya da askeri ihtiyaç gibi durumları haricinde sahillerin halkın olduğu, parsellenemez, çit, tel örgü, duvar gibi engellerle çevrelenemez’ olduğu hatırlatması yaparak aksinin hem anayasa hem de kıyı kanuna aykırı olduğuna dikkat çekiyor. Çeşme örneğini veriyorum, diyor ki: “Orayı bırak yanı başımızda Kilyos var. Şezlong- şemsiyeyi geçtim, sahil kenarından yürümek bile paralı. Hafta içi 140 hafta sonu 200 lira. Ailesiyle denize gitmek isteyen temiz bir yer arıyorsa 500- 1500 lira arasında ödemek zorunda. Buna yiyecek içeceği de ekle. 4 kişilik bir ailenin bir günü 10 bin lirayı bulur. Neredeyse bir asgari ücret tutarında. Bu kabul edilemez. Yerel yönetimler başta (turizmden ciddi kar elde ettikleri için genellikle sessiz kalıyorlar) merkezi idareciler bu tür fırsatçı ve çıkarcılara dur demeli.”

ÖDEDİĞİNİZ ÜCRETİ GERİ ALABİLİRSİNİZ

Peki, ödenen giriş ücretlerini geri almak mümkün mü? “Evet” diyor Ağaoğlu, şöyle özetliyor: “Bir plaja girip, denize girme hakkı sağladıktan sonra bir hizmet alındıysa, işletme o hizmet için ücret alabilir. Örneğin şezlong için ücret alabilir. Ama “Şezlonga oturmasan dahi senden şezlong parası alırım” gibi bir şey söz konusu olamaz. “Giriş” parası alamaz. Alındı ise ödeme yaptığınız fiş ile Tüketici Hakem Heyetine gidebilir ya da e-devlet üzerinden başvurabilirsiniz.”

Reklam Alanı