Erdoğan’dan vazgeçin çağrısı

0
3

 

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı gerekli onayların ardından milletimiz ile tüm insanlığın hizmetine sunacağız.

Hiçbir geçerliliği olmayan maksimalist haritalar üzerinden ülkemizin sahillerine hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz. Doğu Akdeniz’i bir rekabet alanı olmaktan çıkartıp uzun vadeli çıkarlarımıza hizmet edecek bir iş birliği havzası haline getirmeliyiz.

Birlik dayanışması bahanesinin ardına sığınılarak TürkiyeAvrupa Birliği gündemi suistimal edildi. Bu yaklaşım, bir yandan köklü münasebetlerimizi esir alırken bir yandan Birliğin bölgesel ve küresel güç olma iddiasını da zayıflatıyor.

YUNANİSTAN’A VAZGEÇ ÇAĞRISI

Hiçbir geçerliliği olmayan maksimalist haritalar üzerinden ülkemizin sahillerine hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz. Doğu Akdeniz’i bir rekabet alanı olmaktan çıkartıp uzun vadeli çıkarlarımıza hizmet edecek bir iş birliği havzası haline getirmeliyiz.  Yunanistan’ı gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerden vazgeçmeye davet ediyoruz. İstikşafi görüşmelerin yeni bir dönemin habercisi olacağına inanıyorum.

“KIBRIS’TA ALTERNATİFLERİ TARTIŞALIM” ÇAĞRISI

Son dönemde AB’nin Kıbrıs Türk tarafıyla hiçbir teması olmamıştır. AB, Kıbrıs meselesinin çözümünde nasıl kolaylaştırıcı bir rol oynayabilir. Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin içinde yer almadığı hiçbir denklemden Akdeniz barışı çıkmayacağı artık anlaşılmıştır. Kıbrıs’ta başarısız olmuş modelleri tekrar tekrar konuşmak yerine yeni ve gerçekçi alternatifleri tartışmamız gerekiyor.

“AB’YE TAM ÜYELİKTEN VAZGEÇMEDİK”

(Avrupa Birliği üyeliği) Tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik. Ülke olarak uzun vadeli bakış açısıyla olumlu gündem oluşturmak ve ilişkilerimizi yeniden rayına oturtmak için hazırız.

İslam karşıtlığı, Avrupa’da yaşayan 6 milyona yakın insanımızın güvenliğini tehdit etmenin yanı sıra Avrupa değerleri açısından da büyük bir kara deliğe dönüşüyor. Ülkemizin 60 yılı bulan üyelik süreci nasıl bizim için stratejik bir tercihse AB’nin ülkemizi tam üyeliğe kabul etmesi de birliğin geleceği açısından ontolojik bir tercih olacaktır.

“BİZ NATO ÜLKESİ OLARAK BUNLARLA SAVAŞTIK”

Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Şu anda müzakereci bir ülke olarak Türkiye bunları sizinle paylaşmazsa bilesiniz ki aynı bela sizin de başınıza gelecektir. AB ve NATO’nun güvenliği Türkiye’nin doğu sınırlarından başlar. Terörle mücadelede biz hiçbir NATO ülkesini yalnız bırakmadığımıza göre acaba neden NATO’nun diğer ülkeleri bizi terörle mücadelede yalnız bırakıyor. Binlerce tır silah, mühimmat, araç gereç bunlar terör örgütlerine gönderildi. Terör örgütleri bunlarla bize savaş açtılar. Biz bir NATO ülkesi olarak bunlarla savaştık, savaşacağız.

Reklam Alanı