Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:
TBMM’de yeni dönemde de bizi çok önemli bir gündem bekliyor. Milletimizin beklentilerine cevap verecek kanunların hazırlıklarını titizlikle takip ediyoruz. Meclisin tüm çalışma safhalarında her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli işimizin yasama olduğunu unutmadan enerjimizi bu yönde kullanmalıyız. Milletvekillerimizden gelen tüm talepleri dikkati alıyor, değerlendiriyor, mümkün olduğunca neticelendiriyoruz.
Bu çatı altında teröre bulaşmadığı taktirde her siyasi görüşün yeri vardır.
Cumhur İttifakı olarak kendi içimizde ortaya koyacağımız güçlü dayanışma ve gerekiğinde sağlayacağımız çok daha geniş uzlaşmalarla Meclis’in yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz. Bugüne kadar verdiğimiz her mücadelede desteğini yanında bulduğumuz MHP ve Devlet Bahçeli’ye şukranlarımı sunuyorum.
YENİ REZERVİ AÇIKLAYACAĞIZ
Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme imkanı olmadığını ortaya koyudğumuz sağlam duruşla herkese gösterdik. Yavuz gemimizin güvenliğini donanmamız sağlıyor. Oruç Reis sismik araştırma gemimiz de yeniden Akdeniz’deki görevine döndü. Barbaros Akdeniz’deki çalışmalarına devam ediyor. AB ve NATO platformlarındaki sözlerini tutmayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz. Kanuni bakım çalışmalarının bitmesinin ardından Karadeniz’deki görevi için yola çıkacak. Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de inşalah müjdeli haberler bekliyoruz. Fatih’in keşfettiği doğalgaz haberi milletimizi sevince boğmuştur. İnşallah cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek hem çalışmaları yakından görecek hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız.
“ÖRGÜTLERİN EL KOYMASI HADİSESİDİR”
Türkiye’nin çözmesi gereken bir mesele de meslek kuruluşlarının sürdürülemez hale gelmiş çarpık yapısıdır. Barolarla ilgili sıkıntının çözümü konusunda önemli bir adım atmıştık. Türk Tabibler Birliği başta olmak üzere – düşünebiliyormusunuz terör örgütünden birini getirip başına koydular- değerli arkadaşlar bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına el koyması hadisesidir.
TTB’YE SERT TEPKİ
Bu hükümetin en başarılı olduğu alanlardan bir tanesi sağlıktır. Bu hükümete kalkıpta hala çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak kabul edilebilir bir şey değildir. Bütün hastanelerimizle farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bunlar buralardaki yapmaları gerek görevleri yerine getirmiyor ama saygısızlık hakarette varlar. Çoklu baro sisteminde yaptığımız gibi, Türk Tabipler Birliği ve diğer meslek odalarında değişiklik yapmak durumundayız ve bu konudaki çalışmayı başarılı bir şekilde sürdüreceğimize inanıyorum. Bir meslek kuruluşunun görevi Azerbaycan’ın verdiği mücadeleye laf söylemek olamaz.
“OYALAMA TAKTİĞİ”
Minsk üçlüsü hala oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor. Versenize işgal altındaki toprakları, gitsinler kendi topraklarına. İşgal altındaki bu topraklardan eğer dünyada insan hakları ve demokrasi varsa ve siz de bu sorunu çözmekle görevliyseniz bir an önce bu müzakereleri bitirip bu toprakları sahiplerine vermektir. Bir müzakere 30 yıl sürer mi? 30 yıldır oyalanıyor. 30 yıldır, oturdular, konuştular, dağıldılar. Bu kadar uzun sürecek bir iş değil bu. Vermediler, iş bu hale geldi. Şimdi Ermenilerle Azeri kardeşlerimiz mücadeleyi sürdürüyor. Biz Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye varız, yine vereceğiz ama Minsk üçlüsünün içerisinde olanların verdiği desteği neden konuşmuyorsunuz. Bunca besleme karşısında sessiz kalıyorsunuz ama gelip Azerbaycan’a mücahitleri Suriye’den gönderdiniz diyorsunuz. Onların kendi topraklarında işi var.
TÜRK İSMİNİ HAKETMİYOR
Her meslek kuruluşunun kuruluş kanunu ortada. Bunların hangisinde terör örgütünü övme, kendi halkının değerlerini aşağılama yazıyor. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulma vakti gelmiştir. Odalar Birliğinde atılan adım neyse TTB ile ilgili süratle bu adımları atıp her fikrin her düşüncenin içinde yer aldığı tabibler birliğini oluşturmamız lazım. 28 tane bu şekilde kuruluş var. Bunların hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Diğer siyasi partiler buna katılır, katılmaz ama bu adımı atmamız lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Meclisimiz derhal harekete geçmelidir. MHP ile de istişare halinde grubumuzun süratle bu adımı atmasını istiyorum. Mümkünse diğer partilerin de desteğini alarak bu adımı atmalıyız. Türk ismini haketmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını ellerinden almalıyız.