Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesi 26 Yeni Fabrika ve Altyapıların Açılış Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen refahı artırmak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. (ASO 2. OSB’de) Toplam 1 milyar 600 milyon liralık yatırım bedeliyle hayata geçen bu fabrikalar salgın döneminde 1670 kardeşimize iş imkanı sundu.Biz de bu kritik sürecinde sağladığımız destek ve teşvikle daima yatırımcımızın yanında olduk. Hizmete aldığımız üretim tesislerimizin büyük çoğunluğuna teşvik belgesi vererek devletin imkanlarından faydalandırdık. OSB’lerde faaliyet gösteren firmalarımızın sadece çalışmaya, üretime yeni projeler geliştirmeye odaklanabilmeleri için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Temelini 2005 Şubat ayında bizzat attığım Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesi bu vizyonumuzun ürünü. Attığımız adımlar sayesinde bugün yaklaşık 11 milyon metrekarelik alanda 110 bin firmaya evsahipliği yapan örnek bir üretim üssüne dönüşmüştür.
Türkiye, kendi ülkelerine yabancıların gözünden bakan özgüven yoksunlarına rağmen ekonomide, tarımda, ticarette başarı çıtasını daha yükseğe taşımaktadır. Bu üretim tesisleri, salgının başından beri ‘yandık, bittik, battık’ diyerek millete karamsarlık pompalayan felaket tellallarına en güzel cevaptır.
İLK DEFA 200 MİLYAR DOLARI AŞTI
2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7’lik büyümeyi yakaladık, inşallah ikinci çeyreği de ciddi bir büyümeyle kapatacağız. İkinci çeyreği de büyümeyle kapatacağız. Haziran ayı itibariyle sanayi üretimi çeyreksel bazda yüzde 41, yıllık bazda yüzde 24 artış gösterdi. İhracatta ise yılın ilk yarısını rekorla kapattık. Temmuz’da ihracatımız 16.4 milyar dolara ulaştı. Ocak-Temmuz ihracatı ise yüzde 35 artışla 121.4 milyar dolara yükseldi. 12 aylık ihracatımız ise 201.5 milyar dolara yükselerek Cumhuriyet tarihinin zirvesine çıktı. Böylece ihracatta ilk defa 200 milyar doları aşmış olduk.Türk ekonomisi talep, üretim ve ihracat açısından dengeli bir çizgide ilerleyerek günden güne bir girişim ekonomisine dönüşüyor. Türkiye bir taraftan ayağına vurulan prangaları parçalarken, diğer taraftan özellikle üretim ve ihracatta dünyada artık yeni bir lige yükseliyor.
TOPYEKUN BİR SEFERBERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR
Çevreye zarar veren her teknoloji hayatımızı ne kadar kolaylaştırırsa kolaylaştırsın namlusu insana dönmüş silahtan başka bir şey değildir. Önümüzdeki dönemde yeşil ekonominin gerisinde kalmamak için ilave tedbirleri hayata geçireceğiz. Ekosistemi tahrip eden her adımın sonu felakettir. Bunun için vahşi büyüme yerine her alanda merhametli büyüme prensibini gözetmemiz gerektiğine inanıyorum Ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri için bilhassa sanayi ve teknolojide topyekun bir seferberliğe ihtiyacımız var.
