Elif Çakır Yazdı: Hatay’dan verilen mesaj

0
2

Karar Yazarı Elif Çakır, bugünkü köşesinde Erdoğan’ın Hatay’daki konuşmasını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da partisinin aday tanıtım töreninde yaptığı konuşma da
“Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez” dedi ve Hataylılara sordu:

“Hatay’a geldi mi?”

Ve sorduğu soruyu kendisi “Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” diyerek yanıtladı.

Nitekim Hatay’ın durumu ortada.

50 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği, 100 binin üzerinde insanın yaralandığı, yüzbinlerce insanı evsiz barksız sokakta perişan bir şekilde bırakan, 11 şehrimizde taş üstünde taş bırakmayan 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde en ağır yıkım Hatay’da yaşandı.

Çevre, Şehircilik Bakanlığı Kahramanmaraş’ta 7 bin 295, Adıyaman’da 5 bin 826, Malatya’da 4 bin 197, Gaziantep’te 3 bin 805, Hatay’da ise 13 bin 883 konut deprem anında yıkıldığı bilgisini paylaşmıştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek dün düzenlediği basın toplantısında 6 Mart 2023 tarihli SBB’nin Deprem Sonrası Değerlendirme Raporundan bilançoyu şöyle açıkladı:

Adana’da 2.952, Adıyaman’da 56.256, Diyarbakır’da 8.602, Elazığ’da 10.156, Gaziantep’de 29.155, Kahramanmaraş’ta 99.326, Malatya’da 71.519, Kilis’te 2.514, Osmaniye’de 16.111, Urfa’da 6.163 acil, ağır, yıkık konut sayısı var.

Hatay da ise bu sayı 215.255.

Devlet yaşanan yıkım oranında yardım yapar. 2 bin konutun yıkıldığı Kilis’le 215 bin konutun yıkıldığı Hatay aynı terazi kefesine konulmaz.

En büyük yıkım nerede yaşandıysa yapılan yardımlar en büyük payı oranın alması gerekir değil mi?

Ama deprem sürecinde maalesef öyle olmadı. Hatay merkezi hükümetten gerekli hizmeti ve yardımı hak ettiği ölçüde alamadı.

Gazetemizin yazarlarından ekonomist Prof. Dr. Uğur Emek hocamız depremi izleyen günlerde TOKİ deprem ihalelerinin sonuçlarını hesaplamıştı. 9 Nisan 2023 tarihli “Kanal İstanbul’u bırakın, Hatay’a bir bakın” başlıklı yazısında ihale sonucu yayımlanan iller arasında Hatay’ın olmadığını, merkezi hükümetin CHP’li olan Hatay’a ayrımcılık yaptığını yazmıştı. Özetle şöyle diyordu Prof. Emek:

“Bölgedeki ağır hasarlı ve yıkık evlerin % 42’si Hatay’dadır. 7 Nisan, 2023 itibariyle TOKİ’nin sözleşmesini imzaladığı konutların toplam sayısı 36 bin 530. Bunun 2 bin 928’si Hatay’a ait.
İhalesi yapılan bütün konutlar içinde Hatay’ın payı % 8.

Hatay’da yapılan ihaleler dört ilçede yapıldı. Bunun üçü AK Parti birisi de MHP’li belediyelere ait.
Hatay’ın yıkımdan aldığı pay % 42. O tarihte deprem ihalelerinden aldığı pay % 8.

Bölgedeki ağır hasarlı ve yıkık konutların % 6’sı Gaziantep’tedir. Belediye Başkanı AK Partili olan Gaziantep’in deprem ihalelerinden aldığı pay ise % 30’dur.”

Prof. Uğur Emek Cumhurbaşkanının hafta sonu söylediklerinin işaretini o zamandan vermişti. Uğur Emek hocamız umarım Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra yeni bilgileri bizlerle paylaştığı bir yazı kaleme alır.

 

En ağır yıkımın yaşandığı şehirde Hataylılar bir yıldır yaşam mücadelesi veriyor, depreminin yaraları hala sarılmış değil. Devlet Erdoğan, devlet AK Parti. Ve devlet depremde sınıfta kalmış, vatandaşına yetişememiş, yaraları saramamış.

Bütün bu acılar henüz tazeyken, Erdoğan en büyük felaketi yaşayan Hatay’da Hataylılara “şehirlerinin neden garip kaldığını” açıklayarak oy istedi.

Erdoğan aslında Hatay’da sarf ettiği bu sözlerle bir yandan kendi iktidarının CHP’li belediyelerle ilgili gerçeğini açık açık itiraf ederken bir yandan da Hatay nezdinde 2019 yılında CHP’lilere kaptırdığı şehirlere aba altından sopayı gösterdi.

Erdoğan’ın dili falan sürçmedi, ne konuştuğunun, sözlerinin ne anlama geldiğinin, nasıl anlaşılacağının gayet bilincinde olarak söyledi.

Gayet bilincinde nitekim muhalefetin sert tepkisini çeken sözlerine ne kendisi herhangi bir izah, açıklama, düzeltme yaptı ne de iletişim başkanlığından ya da AK Parti sözcüsünden bir düzeltme gelmedi.

Dolayısıyla Erdoğan’ın Hatay’dan bütün seçmenlere açık açık “merkezi yönetim bizde, yerel de bizim adaylarımıza oy vermezseniz hizmet alamazsınız” diyor.

Hatay’dan bütün muhalefet partilerine oy veren şehirlere seslendi, “şehrinize hizmet gelsin istiyorsanız AK Parti adaylarına oy vereceksiniz” dedi.

Örnek olarak Hatay’dan Hatay’ı, Hatay’ın garibanlığını gösterdi.

Oysa Erdoğan başbakanlığı döneminde ve iktidarlarının ilk yıllarında TBMM’de yaptığı bir konuşmada kendisiyle şöyle övünüyordu:

“Ülkemizin her köşesine hizmet götürmenin gayreti içinde olduk. Belediyeleri birbirinden ayırmadık, şu partili, bu partili belediye demedik. Belediyelerimiz arasında asla ayrımcılık yapmadık. Milletimize, ülkemize bir ufuk çizdik ve ülkemizin her bir ferdinin ortak hedefler, idealler doğrultusunda tam bir sinerjiyle kalkınma mücadelesinin içinde yer almasına çaba gösterdik. Asla belli kesimlerin iktidarı olmadık, asla imtiyaz ve ayrımcılık üretmenin peşinde olmadık.” (16 Aralık 2008, TBMM Genel Kurul”

Reklam Alanı