Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarındaki Pile-Yiğitler yolunun yapımına müdahalesiyle ilgili bir açıklama yayınladı.
Dışişleri Bakanlığı ‘nın Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün KKTC Topraklarında Pile-Yiğitler Yolunun Yapımına Müdahalesi Hakkındaki 201 No.’lu açıklaması şu şekilde:
Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) askerlerince, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemenlik alanındaki topraklarda inşa edilen Pile-Yiğitler yolunu engellemek amacıyla dün (18 Ağustos) gerçekleştirilen fiziki müdahaleyi kabul edilmez buluyor ve şiddetle kınıyoruz. KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın konu hakkındaki açıklamasını ve KKTC makamlarının haklı tepkisini tümüyle destekliyoruz.
Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına doğrudan ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan insani bir proje olan Pile-Yiğitler yoluna ilişkin BM tarafından sergilenen tutum ve ardından BM tarafından yapılan açıklamalar Barış Gücü’nün Ada’da ortaya koymakla mükellef olduğu tarafsız tutumla bağdaşmamaktadır.
İZAH EDİLECEK BİR TUTUM DEĞİLDİR
BM Barış Gücü, bir yandan suhuletle başlayan yol yapım projesi bağlamında gerginliğin tırmanmasında büyük rol oynamış, diğer yandan sahada yaşanan hadiselerde kendini mağdur gibi takdim etmiştir. Esasen, BM Barış Gücü’nden beklenen, Ada’da yaşanan insani ihtiyaçların çözümüne katkı vermesidir. Buna rağmen BM’nin, yıllardır GKRY’nin Ara Bölge’deki oldu bittilerine göz yumarken, Kıbrıs Türklerinin haklı insani ihtiyaçlarının karşılanmasını engellemesi izah edilecek bir tutum değildir. Bu durum, BM’nin Ada’daki iki tarafa eşit yaklaşmak ve anlaşmazlıklara çözüm bulmak gibi temel görev ve işlevlerini yerine getirmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
KKTC’NİN EGEMENLİĞİNE VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUZ
BM’nin ve BM Barış Gücü’nün, dün yaşanan olayların ardından, KKTC makamlarının ve halkının güvenini tamamıyla yitirmemek için önümüzdeki dönemde yoğun bir çaba sarfetmesi gerekmektedir. Garantör bir Devlet olarak, BM Barış Gücü’nü, Kıbrıs’ta yaklaşık 60 yıldır sürdürmekte olduğu göreve gölge düşürecek eylem ve söylemlerden kaçınmaya, Kıbrıs’taki iki tarafa eşit muamelede bulunmaya ve KKTC’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeye davet ediyoruz.”