Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Covid-19 salgınında birçok ülke ekonomik bakımdan durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi hamdolsun toparlama sürecini başarıyla yürütüyor.
Üçüncü çeyrekte elde ettiğimiz güçlü büyüme oranını, ülkemizin bu süreçteki başarısının bir tescili olarak değerlendiriyoruz.
‘AĞIR FATURALARI OLACAK ADIMLARDAN UZAK DURUYORUZ’
Bir taraftan yeni hastanelerle sağlık sistemini tahkim ederken, diğer taraftan Ekonomik İstikrar Kalkanı ve Sosyal Koruma Kalkanı paketleriyle girişimcinin, esnafın, dezavantajlı kesimlerin yanında olduklarını kaydeden Erdoğan, “Milletimizin sağlığından en küçük bir taviz vermediğimiz gibi, ülkemize ağır faturaları olacak hesapsız kitapsız adımlardan da uzak duruyoruz. Covid-19 salgınında birçok ülke ekonomik bakımdan durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor. Üçüncü çeyrekte elde ettiğimiz güçlü büyüme oranını ülkemizin bu süreçteki başarısının bir tescili olarak değerlendiriyoruz. Dünyada dengeleri alt üst eden bu salgın, bizim gibi üretim kapasitesi yüksek ülkelerin önünde yepyeni fırsat pencereleri açmıştır. Coğrafi konumu, güçlü altyapısı, şoklara karşı kazandığı dirençle Türkiye, bu fırsatları değerlendirme noktasında en avantajlı ülkelerden birisidir. Ülkemizin özellikle Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışında olan uluslararası yatırımcılar için çok önemli avantajlar sunduğuna inanıyorum” dedi.
Ülkemizin, özellikle Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışındaki uluslararası yatırımcılara önemli avantajlar sunduğuna inanıyorum.
Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi 2020 sıralamasında sadece son iki yılda 27 basamak ilerleme kaydettik.
2002’den bu yana çektiğimiz 220 milyar dolarlık doğrudan yatırımı, uluslararası girişimcilerin Türkiye’ye güveninin tezahürü olarak görüyoruz.
Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz ilave reformlarla yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz.
Altını çizerek ifade etmek isterim ki 18 yılda uluslararası müteşebbisleri asla ‘yabancı’ yatırımcı olarak görmedik, görmüyoruz.
Dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılara ‘gelin, Türk misafirperverliğinin farkına varın’ diyorum.
Hukuk, demokrasi ve ekonomide yeni bir reform seferberliği başlattık. En geniş zeminde, en kapsamlı mutabakatla kimseyi dışlamadan bu süreci yönetmeyi arzu ediyoruz.