Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bilindiği gibi ülkemizin 25 nehir havzasından biri olan Ergene havzası 1,5 milyon vatandaşımıza ev sahipliği yapıyor. Bu havzada pek çok tarım ürünü yetişiyor.
Havzanın korunmasıyla ilgili yatırımlar öncelikle yerel yönetimlerin sorumluğundadır.
Bölgedeki yerel yönetimler senelerce bu havzanın korunması konusundaki hassasiyeti göstermedi. Biz kötü gidişatı durdurmak için Ergene Havzası Eylem Planı’nı devreye aldık.
Karşımıza bütün canlılar için tehlike oluşturan vahim bir tablo çıktı. Ergene havzası eylem planını devreye aldık. Yaklaşık 2,5 milyar liralık bir harcamayla kararlılıkla harekete geçirdik.
1 milyon 238 bin dekar alanı sulayacak 25 sulama projesinden 24’ü hizmete girdi. Sanayicilerin üstüne düşeni yerine getirmesi önemliydi.
Temizlenen suların Marmara Denize deşarj edilmesi için derin deşarj projesini başlattık. Ağustos ayından temizlenen suların ilk deşarjı yapılacak.
“TÜRKİYE BU MAKİNELERİ ÜRETEBİLEN 8 ÜLKEDEN BİRİDİR”
Tünelin içinde yerli ve milli tünel açma makinemiz ‘Lale’ var. Türkiye bu makineleri üreten 8 ülkeden biridir. Yerli ve milli tünel açma makinesi ‘lale’ ile ışığı göreceğiz. Diğer tünel Ekim ortasında tamamlanacak. Her şeyden önemlisi Ergene hayata dönecek.
Türkiye salgın döneminde sağlık alanında mücadele verirken kalkına alt yapısını önemli projelerini de ihmal etmemiştir. Pek çok yatırımı salgına rağmen tamamladık. Tüm sanayi tesislerimiz önemli bir atılım hazırlığı içindedir.
“SADECE ORGANİZE SANİYE BÖLGELERİMİZDE 5 AYDA 520 FABRİKA AÇILDI”
Türkiye 2018 yılında maruz kaldığı kur, faiz, enflasyon saldırını püskürtüp yeniden yükselişe geçtiği dönemde salgına yakalandı. Mayıs’tan itibaren yavaşlayan bu salgın sürecindeki kayıplarımızı kısa sürece edebileceğimize inanıyorum. Salgın sonrası yeniden şekilleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik düzende Türkiye’nin önü açık görünüyor.
Salgına rağmen, hamdolsun ilk 5 ayda sadece organize sanayi bölgelerimizde 520 yeni fabrika açıldı. Fırsatlar şimşek gibidir, çakar ve kaybolur giderler. Ayağımıza gelen fırsatı değerlendirmek için ülkemizin potansiyelinin tamamını harekete geçirmek mecburiyetindeyiz.
KIDEM TAZMİNATI KONUSU
Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve kendisi de işçilikten gelen ferdi olarak en başta gelen görevimizdir.
Amacımız, işçilerimizin kıdem tazminatı haklarını birilerinin insafına bırakmadan, kalıcı ve garantili bir sisteme bağlamaktır.
Hep söylerim… İşveren sendikaları, işçi sendikaları gelin bir araya, kendi aranızda bu konuyu halledin. Kendi aranızda halledemeyip bunu kabine halletsin diyorsanız, burada bir art niyet vardır.
Kusura bakmayın böyle bir art niyete ne Cumhurbaşkanı olarak şahsım ne de kabinemiz alet olamayız. Niye kendi aranızda bu işi çözmüyorsunuz? Niye kendi aranızda bunu halledemiyorsunuz? Kendi aranızda halletmeyip bizleri işçilerimizin ve iş işverenimizin karşısında zor duruma düşürmek mi istiyorsunuz?
Nasıl emekçi kardeşlerimizin yanında yer aldıysak bu konuda da aynı anlayışla hareket edeceğiz.
