Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İnovasyon Haftası İnovaLİG Şampiyonları Ödül Töreni’nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
İNOVALİG PROJESİ’NE İNŞALLAH BUNDAN SONRA DA GEREKEN DESTEĞİ VERECEĞİZ
Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerinin ülkemiz, milletimiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. İlkini 2014 yılında takdim ettiğimiz İnovaLİG Ödülleri’ni kazanan kişileri kuruluşları ve firmaları canı gönülden tebrik ediyorum. İnovaLİG şampiyonaları başta olmak üzere Türkiye’nin üretimine, istihdamına ve ihracatına katkı yapan tüm şirketlerimizle gurur duyuyoruz. İnovasyon geliştirme programına başvuran firmalarımızın sayısının her yıl düzenli olarak artması inovasyon kültürünün iş dünyamızda kök salmaya başladığını gösteriyor. 2014 yılında 460 başvuru ile başladığımız İnovaLİG’te bu sene 64 farklı şehirden 2003 firma sayısına ulaştık. Bugüne kadar 89 farklı firmamıza ödül verdik. Geçen yıl ödül alan fırmalarımızın toplam ihracatı 19 milyar dolara yaklaştı. Bu rakamın daha da artacağına inanıyorum. İlk günden beri sahip çıktığımız Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerine ve İnovaLİG Projesi’ne inşallah bundan sonra da gereken desteği vereceğiz.
ÜRETİN, İSTİHDAM OLUŞTURUN
Her zaman söyledim, bugün tekrar vurgulamak istiyorum. Yeterki siz çalışın, üretin, istihdam oluşturun. Yeter ki siz bu ülkenin ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştırın. Yeter ki siz Türkiye’nin potansiyeline güvenmeye, inanmaya devam edin. Allah’ın izniyle sizi asla yalnız bırakmayız. Bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik. Bu sene 30. Yaşını kutlayan Türkiye ihracatçılar Meclisi’mizin çalışmalarına ve projelerine her zaman destek sağladık.
2012 yılından beri salgın dönemi hariç Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerine bizzat katılarak sizlerle beraber olduk. Fikirlerinize kulak verdik. Sorunlarınıza çözüm aradık. Sevinçlerinizi paylaştık. Başarınızla gurur duyduk. Siz ihracatçılarımızın neye ihtiyacı varsa gidermenin, beklentilerinizi imkanlar dahilinde karşılamanın, yurt içinde ve yurt dışında önünüzü açmanın gayreti içinde olduk. Şunu burada bir kez daha tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, gerek ülkemize gelen devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığımız görüşmelerde, gerekse yurt dışına gerçekleştirdiğimiz seyahatlerde öncelikli gündemimiz hep sizlerin meselesidir. Geçen haftaki Almanya ziyaretimizde olduğu gibi salı günü Cezayir seyahatimizde de yine bize ilettiğiniz konuları ele aldık.
ŞİMDİYE KADAR 35 BİN İHRACATÇIMIZA HUSUSİ DAMGALI PASAPORT VERDİK
Serbest ticaret anlaşmalarından tercihli ticaret anlaşmalarına, yatırımların karşılıklı teşvikinden çifte vergilendirmenin önlenmesine kadar sizleri teşvik edecek her türlü hukuki alt yapıyı kurduk, kuruyoruz. Gümrük işlemlerinin süratli, etkin, sorunsuz ve en az maliyetle yapılması noktasında kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu alanda teknik kapasite bakımından dünyanın sayılı gümrük idareleri arasında yer alıyoruz. İhracatçılarımıza sağladığımız kolaylıkların başında hususi damgalı pasaport imkanı vardır. Sizlerin vize beklemeden müşterilerinizle hızlı şekilde irtibat kurabilmeniz için 2017 yılında bu düzenlemeyi hayata geçirdik. Şimdiye kadar 35 bin ihracatçımıza hususi damgalı pasaport verdik.
Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’nda belirlediğimiz ihracat hedeflerini mutlaka gerçekleştireceğiz.
Sadece yükte değil, pahada da ürünlerimizi çeşitlendirmeliyiz. Yüksek katma değerli ürün ihracatına odaklanmamız şart.
2 AYDA 7,3 MİLYAR DOLAR İYİLEŞME SAĞLADIK
Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık ihracatımız 254,8 milyar doları buldu. Ayrıca yıllık cari dengede son 2 ayda 7,3 milyar dolar iyileşme sağladık.
İhracatın rakam olarak artışı, şüphesiz önemlidir ancak bizim Türkiye olarak bundan sonra üzerinde asıl yoğunlaşmamız gereken, ihracattaki nitelik artışıdır
İHA’larda kullandığımız optik kameraların 2024’ten itibaren seri üretimine geçmeyi planlıyoruz. İHA ve SİHA’larda elde ettiğimiz başarıyı, füze, gemi, zırhlı araç, kamera, hava savuma sistemleri ve elektronik harp sistemlerine teşmil etmek istiyoruz.
Yollarımızı süsleyen 12 binden fazla Togg’a ‘yurt dışından geldi’ dediler. Aynı yalanı şimdi de Milli Muharip Uçağı KAAN için dillendiriyorlar.
DAHA FAZLA ÇALIŞMAKTAN BAŞKA BİR SEÇENEĞİMİZ BULUNMUYOR
Türkiye’yi içine kapatmayı, sınırlarına hapsetmeyi amaçlayan söylemleri, kesinlikle iyi niyetli bulmuyoruz.
Türkiye Yüzyılı hedefi ile çıktığımız bu kutlu yolda menzile ulaşmak için daha fazla çalışmaktan başka bir seçeneğimiz bulunmuyor.
Allah’a hamdolsun tarihimizin hiçbir döneminde zulme rıza göstermedik. Bugün İsrail’in vahşetine ses çıkarmayanlar gibi soykırıma ve sömürüye bulaşmadık.
Türkiye zor zamanlarda sığınılacak güvenli yuva demektir. Türk ise özlenen, yolu gözlenendir, ayak izinin olduğu her yerde hayırla, hasretle yad edilendir.