Bilim insanları, “insanlar değişmez” sözünü kanıtlar nitelikte bir araştırmaya imza attı.
“Ölümden döndükten sona hayatı tamamen değişti”, “hayata bakışı eskisi gibi değil”, “hastalık onu çok değiştirdi” gibi cümleler özellikle de ölümden dönen, ölüme yakın deneyimler yaşayanlar için çok fazla kullanılır.
Ancak yeni bir araştırma gösteriyor ki aslında ölüme yakın bir deneyim yaşamak, insanların yaşamlarını kalıcı olarak pek de değiştirmiyor.
ÖLÜMÜN EŞİĞİNDEN DÖNEN İNSANLARI ARAŞTIRDILAR
Yeni araştırmalar, yaygın inanışın aksine, ölümün eşiğinden dönen hastaların bir yıl sonra tamamen aynı kaldığını buldu.
Uzmanlar, türünün ilklerinden biri olduğuna inanılan çalışmada, yoğun bakım ünitesinde ölüme yakın bir deneyim yaşayan 19 kişiyi izledi. Araştırmacılar öncelikle Belçika’daki Liege Üniversitesi’nde bir haftadan uzun süredir beş yoğun bakım ünitesinde olan 126 hastayı inceledi.
ÖLÜME ÇOK YAKLAŞAN 19 HASTA İNCELENDİ
Hastalar solunum, kardiyovasküler, sindirim, böbrek, nörolojik ve metabolik hastalıklar gibi çeşitli nedenlerle yoğun bakıma kabul edilmişti. Ardından da araştırmacılar 19 kişinin ölüme yakın bir deneyim yaşadığını görüp bu hastaları inceleme altına aldı.
19 hastayla, hastaneden taburcu olmalarından üç ila yedi gün sonra görüşmeler yapıldı ve kim olduklarını unutmak veya kendilerinden kopmuş hissetmek gibi disosiyatif deneyim; ayrıca manevi, dini ve kişisel inançlar hakkında sorular soruldu.
Hastalarla ilk görüşmede kendinden kopmuş gibi hissetmek, çok acı çekmek ya da hiç acı hissetmemek gibi ruhsal problemler yaşadıkları görüldü.
SONUÇLAR ŞAŞIRTICI
Araştırmacılar, yaşam kalitelerini ölçmek için bir yıl sonra bu hastalarla yeniden iletişime geçti ve son derece şaşırtıcı bir sonuca ulaştı.
Araştırmacılar, ölüme yakın deneyimlerin genel olarak dönüştürücü olarak bildirilmesine ve olumsuz duygularla ilişkilendirilmesine rağmen, bu süreden sonra yaşam kalitesi ile anlamlı bir ilişki bulamadı.
Araştırmada kullanılan araştırmacıların ölüme yakın deneyimler ölçeğini geliştiren Dr. Bruce Greyson, ölüme yakın deneyimleri; yaşamı tehdit eden travma, kalp durması veya derin anestezi gibi aşırı fizyolojik koşullar altında meydana gelen, yoğun şekilde canlı ve genellikle yaşamı değiştiren deneyimler olarak tanımlamıştı.
Hatta Greyson tarafından gerçekleştirilen bir 2022 araştırması, katılımcıların yaşadıkları deneyimden 20 yıl sonra bile yaşam kalitelerinde önemli farklılıklar olduğunu bulmuştu.
Greyson’ın karşılaştığı ilk ölüme yakın deneyim ise henüz bir stajyer doktorken acile gelen bir vaka. Dr Greyson’dan aşırı doz almış bir hastayla görüşmesi istenmişti. Acil servise geldiğinde hastanın bilinci kapalıydı, bu yüzden Dr Greyson onunla konuşamadı.
Bunun yerine oda arkadaşıyla konuştu ama onlar sohbet ederken doktor kravatına spagetti sosu döktü ve hatta lekeyi kapatmak için de hızla laboratuvar önlüğünün düğmelerini ilikledi. Ancak hasta ertesi gün uyandığında tüm konuşmaları ve kravatındaki lekeyi hatırladı.