Bakan Soylu: Erdoğan dünyanın hikayesini döndürüyor

0
3

Fatih’te Topkapı Sosyal Tesisleri’nde gençlerle sahur yapan Soylu, Batı’nın tüm dünyanın üzerine yağmur gibi, kar gibi kültür ve alışkanlıklar empoze etmeye çalıştığını, bunu kendi adına bir ekonomi haline getirip hem para kazandığını hem de bir misyon olarak dünyada tek tip insan oluşturmaya çalıştığını söyledi.

“AVRUPA’NIN, AMERİKA’NIN BOYASININ DÖKÜLDÜĞÜNÜ GÖRDÜK”

Avrupa ve Amerika’da yaşanan demokrasi sorunlarına değinen Soylu, “Biz Avrupa’nın, Amerika’nın boyasının döküldüğünü gördük.” ifadesini kullandı.

İngiltere’de üst üste üç başbakan değiştirildiğini vurgulayan Soylu, “Şimdi de değiştirecekler ama ayıp olmasın diye değiştiremiyorlar. Peki demokrasiyle mi değiştirdiler? Hayır. Beğenmediler, hemen değiştirdiler. Peki sen nasıl demokrasinin beşiğisin. Üç ayda üç parti kongresi yaptılar. Ahmet Davutoğlu değişti, kıyameti koparıyor ‘Beni partiden gönderdiler’ diye. İngiltere’de olsa sesini çıkaramazdı. Üç tane başbakan gitti İngiltere’de.” diye konuştu.

 

“Avrupa diye bir şey yoktur. Kafanızda büyütmeyin. Amerika vardır. Avrupa, Amerika’nın konvoyundaki katardır. Hiçbir özelliği söz konusu değildir” diyen Soylu, Avrupalı liderlerin sürekli itibarsızlaştığını, nüfusun yaşlandığını, ekonomik üretiminde zorlandığını ve zorlanmaya devam edeceklerini öne sürdü.

“TAYYİP ERDOĞAN’IN YAPTIĞI, DÜNYANIN HİKAYESİNİ DÖNDÜRMEKTİR”

21. asrın başında Batı’nın egemenliğinin kalmadığını, artık böyle bir egemenlikleri olmadığını, ancak alışkanlıklarını devam ettirmeye çalıştıklarını söyleyen Soylu, şöyle devam etti:

Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, dünyanın hikayesini döndürmektir. Tayyip Erdoğan, bugün dünyanın hikayesini döndürüyor ve bizim gibi ülkelere de ‘bu dünyanın hikayesi döndürülebilir’ özgüvenini yüklemeye çalışıyor. Bizim doğduğumuz İstanbul’da Avrasya Tünel yoktu. Denizin altında tünel mi olur? Biz bunu hayal edemezken, Avrupa’da vardı. Böyle bir hayalimiz yoktu. Bu ülkede sadece zenginler uçağa binerdi. Bu durum Tayyip Erdoğan’la beraber değişti. Siz bizden şanslısınız. Biz, özgüveni neredeyse alınan bir toplumda büyüdük. Hiçbir şeyin kendimiz tarafından yapılamayacağına inandırılan bir ülkede büyüdük. Demokrasinin bize fazla olduğu vaaz edilen bir ülkede büyüdük. Her şeyin tasarlandığı, gazete patronlarının, televizyon programlarının dahi tasarlandığı büyük bir oyun teorisinin içerisinde büyüdük biz. Zaten kızdıklarında bütün oyunu dağıtıyorlardı, vurup geçiyorlardı. Şimdi iş değişti, oyun değişti… Türkiye’nin en büyük derdi tam bağımsızlıktır, Türkiye o derde Tayyip Erdoğan’la beraber ulaşıyor.”

Reklam Alanı