Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak, özel politikalar geliştiriyoruz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği” başlığıyla yapılan 13. Çalışma Meclisi toplantısında konuştu.
Bakan Işıkhan, konuşmasında şunları kaydetti;
Türkiye’nin çalışma hayatının geleceğini masaya yatırmak ve şekillendirmek amacıyla 13.Çalışma Meclisinin açılışı için bugün bir aradayız. Hepinize hoş geldiniz diyor, en derin saygılarımı sunuyorum. Konuşmama geçmeden önce, bildiğiniz gibi iki gün sonra, 1 Mayıs. Ben, tüm emekçilerimizin “1 Mayıs, emek ve dayanışma günü”nü şimdiden kutluyorum.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da ülkemizin her yerinde 1 Mayıs’ı barışçıl etkinliklerle kutlamaya hazır tüm emekçi kardeşlerimi selamlıyorum. 1 Mayıs’ın, günün anlam ve önemine uygun olarak, barış içinde ve bayram havasında geçmesini, emekçilerimizin esenliğine de vesile olmasını temenni ediyorum. “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği” başlığı altında gerçekleştireceğimiz bu meclisin, ülkemize, milletimize, emekçilerimize ve çalışma hayatımızın tüm aktörlerine hayırlar getirmesini diliyorum.
Sorunlar ve çözüm önerileri dört oturum şeklinde toplanacak
Meclisimiz, bugün ve yarın, çalışma hayatında insana yakışır iş; Yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına etkileri ve adil çözüm; Sendikal örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri; Toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri olarak dört oturum şeklinde toplanacaktır. Bu toplantılarda bulunmamız, çalışma hayatımızın sadece mevcut durumunu değil, geleceğe dair vizyonumuzu tartışmak ve belirlemek için hepimize bir fırsat sunmaktadır.
Hedefimiz ise Türkiye Yüzyılını kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmaktır
Bildiğiniz gibi hem dünyada, hem de bölgemizde, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar yaşanıyor. Bunlara ilaveten pandemi gibi salgın hastalıklar, doğal afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, gıda ve enerji krizleri ne yazık ki beraberinde yeni riskler ve belirsizlikler getiriyor. Türkiye olarak bu belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirlere yönelik dikkatli bir şekilde çalışıyoruz. Bakanlık olarak küresel riskleri analiz ederek ve ülkemizin yapısal dinamiklerini dikkate alarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam ediyoruz. ÇSGB olarak 12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak, özel politikalar geliştiriyoruz. Nihai hedefimiz ise Türkiye Yüzyılını, emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmaktır.
Yaşadığımız dönüşümün merkezinde her zaman insan ve emek olmalıdır
Bildiğiniz gibi günümüzde çalışma hayatı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon gibi faktörler çalışma hayatındaki rolleri ve beceri gereksinimlerini yeniden tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibariyle gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün, çalışanları nasıl etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ve hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu anlamak, geleceğe dair stratejiler belirlemede kritik öneme sahiptir. Ancak unutmamalıyız ki, yaşadığımız dönüşümün merkezinde her zaman insan ve emek olmalıdır.
Sendikalarımızı desteklemeye devam edeceğiz
İnsan onurunu koruyarak, adil çalışma koşullarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeliyiz. Sendikal örgütlenme, bu noktada vazgeçilmez bir yere sahiptir. Ve bu süreçte sendikalar, çalışanların haklarını savunmak, onları temsil etmek ve güçlendirmek için kritik bir görev üstlenirler. Çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun kurumsal, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli bir rol üstlenen sendikalarımızı destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz.
Ancak, değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin de güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir. Değişen işgücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin sendikal örgütlenmeye etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Diğer yandan istihdamın geleceği konusunda ise, sadece işsizlik rakamlarına odaklanmak yeterli değildir. İstihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. istihdam oluşturma politikaları, sadece iş ve işçi sayısını artırmakla kalmamalı, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturulmasını da hedeflemelidir. Bugün burada, bu önemli konuları iyi niyetli bir şekilde ele almak ve geleceğe dair ortak bir vizyon oluşturmak için bir araya geldik. Meclisimizde, herkesin fikrini özgürce paylaşmasını, deneyimlerini aktarmasını ve çözüm önerilerini sunmasını bekliyoruz.
Çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruma anlayışımızı sürdürüyoruz
Biz Hükümet olarak, imkanların el verdiği azami ölçüde, hem çalışanlarımız, hem de işverenlerimiz için dengesizliğe yol açmayacak şekilde, en iyisini ve en güzelini yapmak için büyük gayret sarfediyoruz. Jeopolitik riskler ve yüksek enflasyon nedeniyle bozulan küresel ekonominin olumsuzlukları ülkemizi de etkilemektedir. Çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruma anlayışımızı sürdürüyoruz. Ancak ülkemiz küresel olarak yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyümeyi sürdürmektedir. İstihdam sayılarında ise tarihin en yüksek seviyelerine ulaştık. Bakanlık olarak çalışma hayatının tüm taraflarıyla istişare ve diyalog mekanizmalarını sürekli canlı tutuyoruz. Sizlerin de katılımıyla, Üçlü Danışma Kurulumuzu ve Kamu Personeli Danışma Kurulumuzu uzun bir aradan sonra yeniden toplamıştık. 5 yıl aradan sonra bugün de 13. Çalışma Meclisimizi topluyoruz.
Türkiye’nin çalışma hayatında güçlü ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için birlikte diyalog halinde olmaya büyük önem veriyoruz. Ben şuna inanıyorum: “Ne yapacaksak birlikte yapacağız ve ne başaracaksak da inşallah birlikte başaracağız”. Çünkü biz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman ifade ettiği gibi, “biz; birlikte Türkiye’yiz”.
Bu mecliste ortaya çıkacak yeni fikirlerin ve önerilerin, Türkiye’nin çalışma hayatının geleceğini belirlemede önemli bir rol oynayacağına eminim. Cumhurbaşkanımız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, insan ve emek odaklı politikalarımızla, insanı yaşat ki devlet yaşasın temel anlayışıyla, adil paylaşımı ön planda tutarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. İnşallah çok verimli bir istişare süreci geçireceğiz. Hepinize katılımlarınız ve ilginiz için teşekkür ederim.