DEVA Partisi Genel Başakanı Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de Liderlerle Bayram Sohbetleri programında gazeteci Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de gazeteci Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı.Babacan yaptığı açıklamalarda, ana akım medyanın kendilerini görmezden geldiğini ifade ederken, “13 yıllık bakanlık döneminde yaptığım açıklamaların hepsine aynen imza atabilirim. Farklı düşünüp bir başka konuşmadım. Ama düşündüğüm her şeyi konuşmadım.” şeklinde konuştu.
AKP’nin kendi eliyle inşa ettiğini kendi eliyle yıktığını ifade eden Babacan, “Yeni sitem öyle yanlış oldu ki, seçim öncesi ittifakları mecbur kıldı. “Koalisyon bitecek” diyenler, şimdi ittifaka mecbur oldu.” dedi.”Ne zaman ki Cumhurbaşkanlığı forsu ile bir parti logosu yan yana kondu. O günden beri ülke dikiş tutmadı.” diyerek sözlerini sürdüren Babacan, iktidarın ekonomiyi düzeltmesinin çok zor olduğunu belirtti.
Babacan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:Ülkenin durumu çok kötüydü ben o zaman iş dünyasındaydım. İkna ettiler beni, siyasete girdim. Yakın çevremden çok tepki. Ülke için bir mecburiyet bildim, iyi de oldu. O dönem iki yılda Türkiye’nin çehresi çok hızlı değişti. Enflasyonu tek haneye indirdik.
“SİZ NE YAPIYORSUNUZ DEDİLER”
Milyonları ilgilendiren güzel şeyler yapmanın hissi çok güzel. Bugün de aynı tablodayız, ekonomi kötü, bir korku iklimi var. Bu ülke için bir şeyler yapma umuduyla bu partiyi kurduk. Yine uyarılar geldi “Siz ne yapıyorsunuz” dediler. “Karşınızda devlet gücü var, bunu size karşı kullanırlar” dediler, biz niyetimize güveniyoruz.
“ANA AKIM MEDYA BİZİ GÖRMEZDEN GELİYOR”
Halk ikna olursa bizi destekler. Önemli olan vatandaşımızın bizi tanıması bilmesi. Ne olacak ki her şeyi göze aldığınızda o korku dağılıyor. Tutuklanma riskinde de bahsettiler. “Git kendi işinle uğraş” dediler ama ülke bu haldeyken içimiz el vermez. Kararı vereli bir yılı geçti, parti kuralı iki ay geçti. Bunların hiçbiri olmadı ne bir tehdit aldık ne başka bir şey. Ama ana akım medya bizi görmezden geliyor. Bundan şikayet edemeyiz. Biz çalışacağız gereğini yapacağız.
“ALTINA İMZA ATABİLİRİM”
13 yıllık bakanlık döneminde yaptığım açıklamaların hepsine aynen imza atabilirim. Farklı düşünüp bir başka konuşmadım. Ama düşündüğüm her şeyi konuşmadım. Kamuoyu önünde. Çünkü bir yapının içindesiniz. O yapıyı korumak ve içeriden düzeltmenin mücadelesini verdim. O görüş ayrılıklarını dışarıya yansıtmamaya çalıştım. Bunu şahidi de çok. Bakanlığımın son dönemleri bazı uyarılarımı da yaptım. Geçmişe doğru inanmadığım bir şeyi söyleyip kimseyi yanıltmadım. Siyasetin bir tiyatro yönü de var tabi ama ben bunu yapmadım.Şu tartışma konusu, eleştiri olarak kaldı. “Daha yüksek sesli eleştiri yapabilirdi” partilerin tüzükleri oluyor, çok ciddi yaptırımlar var. İçeriden olan bir şeyi dışarıda konuşamıyorsun. İktidar partisi bu konuda askeri bir sıkılığa ulaştı. Dışarıya hiçbir şey yansıtamıyorsun. Yeni bir siyasi partiyiz bunlara dikkat etmeye çalışıyoruz. Çok geniş bir istişare ile kurduk bu ortamı.
“AKP İNŞA ETTİĞİNİ KENDİ ELİYLE YIKIYOR”
Ülkem adına çok üzülüyorum, kendi adıma da üzülüyorum. Adeta AKP kendi eliyle inşa ettiğini kendi eliyle yıkıyor. Ülkenin itibarı mahvolmuş durumda, ekonomi keza öyle. İşini bilen insan sayısı çok azaldı. Düzgün ve işini bilen insan çok azaldı iktidar partisinde. İstişaresiz kararlar. Bir aile içinde alınan kararlar.Yanlış insanların partiye nüfuz etmesine katı tutum gösterdim. Sorumlu olduğum birimlerde özellikle. Diğer kurumlarda da benzeri şeyleri gördüğümde en tepe gittim “Yapmayın” diye. Ama dikkate alınmadık, yanlış isimler partide yer aldıkça düzgün insanlar kendini geri çekti. Devlet içerisinde hangi yapı olursa olsun. Bir kulüp, dernek, dini oluşum. Devlet yönetiyorsanız, hiçbir grubun ağırlığına izin verilmemelidir.Hiçbir birimin şu adamcı, şu memleketçi şeklinde doldurulmaması lazım. O tip yapılarla bir pazarlığa girmek gibi bir ilişki biçimi. AKP öncesinde de vardı bu durum.