Akif Beki Yazdı: Ne masaymış be!

0
4

Karar Yazarı Akif Beki, bugünkü köşesinde çözüm sürecinden bahsetti.

Öcalan’la, Kandil’le Çözüm Süreci’ni koyuyorsun, kaldırıyor…

Çözüm Süreci’ni alıyor, yerine HDP’li Çözüm ortaklarına hapis koyuyorsun, yine kaldırıyor…

Eski Çözüm masası bir daha olmaz, gelin yeni Anayasa masası kuralım, diyorsun… Bana mısın, demiyor; hem de kıpır kıpır bir heyecanla kaldırıyor…

O da ne ki!.. AK Parti’yi Çözüm masasından MHP ile ortaklık kaldırmamış gibi, koluna girip AK Parti’yi bu kez masaya MHP oturtacak sanılmasını dahi kaldırıyor yahu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir dönem daha seçtirmek gibi basit siyasi çıkar hesabı değil, daha yüce bir amacı var, artık yeni Anayasa’yı konuşalım; çağrısını koyuyorsun… Güle oynaya kaldırıyor.

Cumhur İttifakının, yeni Anayasa’ya da erken seçime de oyları yetmiyor. Ama destek toplamaya çıkmalarının eksiği tamamlamakla bir alâkası yok, sakın aklınıza öyle şeyler getirmeyin, mesele İsrail saldırganlığıyla Ortadoğu’da değişen dengeler, kartlar yeniden karılıyor, iç cepheyi genişletmek lâzım; diye lâf doğrayıp ortaya karışık koyuyorsun… Vallahi de billahi de kaldırıyor.

‘Somut adım beklemeyin, Çözüm Süreci yok, tövbenizi verip gelin’ haberini ister A Haber muhabiri Rüya’dan alın, ister Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Uçum’dan alıp koyun; milim oynamadan kaldırıyor.

Dün; Sisi’yle, Esad’la kavgada ayağınız yere değsin, dediğinizde hakaret yağdıran sipsipullahlar yok mu!… Bugün; İslam Ansiklopedisi’ne göre de vaat edilmiş topraklar Anadolu’ya uzanmıyor, nereden çıktı Türkiye’ye saldırma planı, İsrail bile bundan haberdar değil, demeye görün. Hurra hücuma geçiyorlar. İşte yarın aynı sipsipullahlar yine döner, İsrail’le niye dost olmamız gerektiğini anlatırlarsa şaşırmamayı koyuyorsun… Dünden hazır kaldırmaya.

Ne masaymış be! Velhâsılı, üstüne ne koysan kaldırıyor arkadaş.

Size de Edip Cansever’in meşhur “Masa da masaymış ha” şiirini hatırlatmıyor mu?

“Adam yaşama sevinci içinde/ Masaya anahtarlarını koydu/ Bakır kâseye çiçekleri koydu/ Sütünü yumurtasını koydu/ Pencereden gelen ışığı koydu/ Bisiklet sesini çıkrık sesini/ Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu/ Adam masaya/ Aklında olup bitenleri koydu/ Ne yapmak istiyordu hayatta/ İşte onu koydu/ Kimi seviyordu kimi sevmiyordu/ Adam masaya onları da koydu/ Üç kere üç dokuz ederdi/ Adam koydu masaya dokuzu/ Pencere yanındaydı gökyüzü yanında/ Uzandı masaya sonsuzu koydu/ Bir bira içmek istiyordu kaç gündür/ Masaya biranın dökülüşünü koydu/ Uykusunu koydu uyanıklığını koydu/ Tokluğunu açlığını koydu…/ Masa da masaymış ha/ Bana mısın demedi bu kadar yüke/ Bir iki sallandı durdu/ Adam ha babam koyuyordu.”

Reklam Alanı