Abdülkadir Selvi Yazdı: Normalleşme süreci bitti mi bitmeli mi!

0
6

Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü köşesinde normalleşme sürecini ele aldı.

Ramazan Bayramı’na CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bayram tebriği için aramasıyla girmiştik.

Siyasetteki normalleşme adına umut verici bir gelişmeydi. Ardından karşılıklı ziyaretlerle diyalog zemini oluşturuldu. Halkımız siyasetteki kavgadan bıktığı için bu diyaloğu destekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kelebek ömürlü olmasın” diye uyarmıştı. Ne yazik ki Kurban Bayramı’na normalleşme sürecinin yara aldığı bir ortamda giriyoruz. Ama bu fırsat bu kadar kolay harcanmamalı.

İKİ ÖZGÜR ÖZEL

İki Özgür Özel var. Biri polemikçi, aktivist Özgür Özel. Diğeri diyaloğa açık, devlet adamı kimliği ağır basan Özgür Özel.

Özgür Özel eski tarzı ile yeni misyonu arasında kimi zaman gelgitler yaşıyor.

İKİ ACEMİLİK

Özgür Özel iki noktada acemilik yaptı. Bir; Cumartesi Anneleri’nin Taksim’de eylem yapmalarına 5.5 yıl aradan sonra izin verildi. Normalleşme adına önemli bir adımdı. Özgür Özel bunun üzerinden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya haraket etti. O zaman bu üslubun yanlış olduğunu, AK Parti’nin içine fitni sokma girişimi olarak yorumlanacağını söyledim. Normalleşme sürecine zarar vereceği uyarısında bulundum.

İKİNCİ YANLIŞ

İkincisi ise Devlet Bahçeli’nin yumuşama sürecini hedef alan açıklaması üzerine yanlış yerden girdi. “Suç ortağını bize itmesin” dedi.

Anlaşıldı ki Bahçeli normalleşme sürecinden rahatsız. MHP siyasetteki yumuşamayı sabote etmek istiyor. Özgür Özel ise AK Parti hakkında kullandığı ifade ile MHP’nin ekmeğine yağ sürdü.

AK PARTİ’NİN TAVRI

Önce Ömer Çelik sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki gösterdi.

Ömer Çelik, “O zaman siz AK Parti Genel Merkezi’ne geldiğinizde bir suç merkezine mi geldiniz?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar doğru şeyler değil, yani bu yumuşama değildir. Siyasette yeni bir başlangıç getirme değildir. Bizim iade-i ziyaretimizi demek ki hazmedemediler” diye tepki gösterdi.

İMAMOĞLU VE KILIÇDAROĞLU RAHATSIZ

Erdoğan bir de imada bulundu. Özgür Özel’in İstanbul’a gidince Ekrem İmamoğlu etkisiyle normalleşme sürecine zarar veren bir dil kullandığına dikkat çekti. Belli ki CHP’de Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu bu süreçten rahatsız. MHP kurumsal olarak karşı.

GÜVENİ SARSMAMALI

Bu tür ilişkiler karşılıklı güven esasına dayanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan güven ilişkisine çok büyük değer verir. O nedenle Özgür Özel’in bu güveni sarsmaması ve normalleşme sürecini akamete uğratacak beyanlardan kaçınması gerekiyor.

Evet normalleşme süreci bir yara aldı ama bu kadar kısa ömürlü olmamalı.

SİYASİ HAYATIMIZDAN ÖRNEKLER

Adlar farklı ama bakın Menderes’in talihsiz uçak kazasından sonra, Türkiye’ye dönüşünde İnönü ile aralarında doğan sıcak ilişki devam etse Türkiye belki 27 Mayıs sürecine savrulmazdı.

Demirel ile Ecevit arasında 12 Eylül öncesinde bir diyalog kurulabilseydi 12 Eylül yaşanmazdı. Bunlar o kadar hayati şeylerdir.

O nedenle Türkiye’nin bu diyaloğa ihtiyacı var. Türkiye bu fırsatı heba etmemeli.

Ramazan Bayramı’nda başlayan bu süreç, Kurban Bayramı’nda yeniden ihya edilmeli.

KÖPRÜDEKİ EYLEMCİNİN ARACINDAN NE ÇIKTI

15 Temmuz Köprüsü’nün çift yönlü olarak trafiğe kapatıldığı haberi geldiğinde CNN Türk’te Fulya Öztürk’le canlı yayındaydık.

15 Temmuz gecesi tanklar Boğaziçi Köprüsü’ne çıktığı için bir an ‘Ne oluyor? Yoksa yeni bir hareketlilik mi var?’ diye tedirgin olduk.

CANLI YAYINDA YAKALANDIK

Bir yandan köprüdeki olayı yorumlamaya çalışıyor, aynı anda da güvenlik birimlerine ulaşıp bilgi almak için uğraşıyordum. Stüdyodaki güvenlik uzmanlarının ilk yorumları endişe ve kaygı doluydu.

ŞAHIS İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Ancak ulaştığım güvenilir kaynaklar sakindi. Terör eylemi olmadığını, bireysel bir eylem olduğunu, müzakere yöntemiyle şahsın ikna edilmeye çalışıldığını söylüyorlardı. Canlı yayında bu bilgileri paylaştım. Güvenlik uzmanları olayın bu kadar basit olacağı görüşünde değildi. Çünkü köprünün güvenliğinden sorumlu polisler olay yerine intikal ettiğinde şahsın elinde uçları kırmızı olan kablolar ve bir pim tespit etmişlerdi. Bu bir bomba düzeneği olabilirdi. Ayrıca şahsın köprü trafiğini kapattığı aracın üzerinde SMA yazıyordu. Her türlü komplo teorisine uygun bir zemindi.

İlk aşamada bunun SMA hastalığı için yapılmış bir eylem olduğunu düşündük. Kimse SMA’dan bir terör örgütü sonucu çıkarmadı.

BABASINA ULAŞILDI

Yayın devam ederken bir yandan da güvenilir kaynaklardan bilgi almaya çalışıyorduk. Polis, aracın plakasından sahibine ulaşmış. Araç eylemi yapan kişinin babasının üzerine kayıtlıymış. Babası, oğlunun bir buçuk yıldır bipolar rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğünü söylemiş.

MÜZAKERE TİMLERİ

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olayı takip ediyordu. “Müzakere edelim, ikna edelim” talimatı vermişti. Canlı yayında bu bilgileri paylaşsak da kafamızdaki ‘acaba’ sorusu bir türlü gitmiyordu. Ama ısrarla olayın bir darbe girişimi olmadığı, bipolar rahatsızlığı olan bir kişinin eylemi olduğunu anlattık.

BABANIN ANLATTIKLARI

Bu arada polisin, eylemcinin babasıyla irtibatı sürüyordu. Babası, oğlunun askerden geldikten sonra içine kapandığını, ilk zamanlarda ‘dünyada fakir bırakmayacağım’ diye konuştuğunu, fakirliği yeneceğini söylediğini, sonra SMA hastalarının durumuna üzüldüğünü, onlar için bir şeyler yapmak istediği bilgisini vermişti.

Şahısla ilgili bilgiler elde edildikçe bipolar hastalığı olan bir şahıs figürü ön plana çıkıyor, komplo teorileri çöküyordu.

POLİS İKNA ETTİ

Müzakere eden polislerin şahsı ikna ettiği haberi geldi. Şahıs alındı, aracın içinde bomba süsü verilmiş bir düzenek çıktı. Babasının aldığı elektrikli bisikletin düzeneğini söküp aracın içine yerleştirerek bomba süsü vermiş. Amerikan polisi olsa önce vurur, sonra aracın içine bakardı. Türk polisi ikna yöntemini kullandı ve başarılı oldu. Şahıs polisteki ifadesinde de eylemi SMA hastaları için yaptığını itiraf etti. Ailesinin verdiği bilgiler doğru çıktı.

ARACINDAN İKİ PAKET CİPS ÇIKTI

Türkiye’yi saatlerce meşgul eden eylemcinin aracından ne çıktı biliyor musunuz?

İki paket cips… Evet yanlış duymadınız; iki paket cips.

Komploya inanma ama komplosuz da kalma derler ama bazen gerçekler iki paket cips kadar çok sade olabiliyor.

GAZETECİYE DERSLER

Gazetecilik her olayla birlikte yeniden öğreniliyor. Bu olay da gazetecilik açısından çok önemli dersler barındırıyor. Kendime dedim ki komplo teorilerinin çok alıcısı olur ama sen her zaman doğru bilgiler üzerinden yorum yapmaya devam et.

Reklam Alanı