Hürriyet Yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde MOSSAD VE MİT”İ ele aldı.
Gazze Kasabı Netanyahu sivilleri öldürmeye devam ettikçe, kendisine ve hükümetine yönelik tepkiler de çığ gibi büyüyor.
Sadece tüm dünyadaki vicdanlı insanlar değil, artık kendi halkından da tepki görüyor. Özellikle de Hamas’ın elindeki rehinelerin ailelerinden… Kısacası içerde sıkıştı. Sıkışınca da “devlet aklını iyice kaybedip” ne yapacağını şaşırmışçasına, sızdırma haberlerle kamuoyu nezdinde PR çalışmalarına başladı. Neymiş MOSSAD Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkelerde Filistinlilere karşı suikastlar düzenleyecekmiş. Netanyahu baltayı yine taşa vurdu. Neden mi? Hemen sıralayalım:
* Yıl 2006: Hamas, beş yıldır rehin tuttuğu İsrailli asker Gilad Şalit’i serbest bıraktı. Anlaşma gereği İsrail de 1000 kadar Filistinli tutuklu ve hükümlüyü tahliye etti. Yine anlaşma gereği bazı Filistinliler sürgün edildi. Sürgün edildikleri ülkeler arasında Türkiye de vardı. İsrail Türkiye’ye teşekkür etti.
* Yıl 2022: O yıl bir ay içinde İran’da çok önemli isimler esrarengiz şekilde öldü, öldürüldü. Gözler istihbarat servislerindeydi. İstanbul’da otelde kalan İsrailli bir gruba İranlıların suikast düzenleyeceği bilgisi Ankara’ya ulaştı. İsrail Ankara’dan acil yardım talep etti. MİT İranlı casusları yakaladı, İsraillileri otelden çıkarak güvenli bir şekilde ülkelerine gönderdi. İsrail Türkiye’ye yine teşekkür etti.
* Yıl 2023: 7 Ekim’in ardından Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılması için İsrail MİT’ten de yardım talep etti. Rehinelerin serbest bırakılma sürecinde Katar ve Mısır’ın yanı sıra Türkiye de kritik rol oynadı. İstihbarat diplomasisi sürdü.
Gelelim şu an itibariyle son duruma: 2006 yılındaki anlaşma çerçevesinde gelen Filistinlilerin bir kısmı Türkiye’de ikamet ediyor. Ara ara da Katar’da yaşayan Hamas’ın siyasi kanadından isimler ziyarette bulunuyor. Bunun dışında askeri kanattan kimse yok. Ankara diyor ki:
İSRAİL AYNI OYUNDAN SIKILMADI MI?
* “İsrail bir oyun oynuyor. Türkiye’de Hamas’ın sadece siyasi olabileceği, askeri kanadının olmadığı ve olamayacağı, Türkiye üzerinden herhangi bir transfer ve sevkiyat yapılamayacağı konusunda Hamas ile yıllar öncesi yapılmış anlaşma var.
* İsrail ve MOSSAD tüm bunları bilmesine rağmen, Türkiye’nin karşısına hep gazete haberleriyle geldi.
* Ankara ‘Gözden kaçırılan bir şey var ise getirin’ dedi, ama bir şey getirmediler, bulamadılar.”
Sevgili okurlarım durum bu… Netanyahu neyin peşinde bilinmez çünkü sağlıklı düşünemediği ortada. Ancak şunları bilmesinde fayda var:
MİT’TEN 7/24 ÖNLEM
* İsraillileri İran’ın elinden Türkiye kurtardı.
* MİT, Türkiye’de hiçbir ülkenin casusluk faaliyetine izin vermiyor, vermeyecek
* 7 Ekim saldırısı sırasında adeta uyuyan MOSSAD ve Şinbet’e MİT’in ve Karşı Casusluk Bölümü’nün 7/24 çalıştığını, üstelik tüm tedbirlerin artırıldığını, teknolojinin tüm imkânlarının kullanıldığını ve MİT’in Türkiye’yi söz konusu faaliyetlerden koruma sisteminin de yine 24 saat üzerinden devrede olduğunu da hatırlatalım.
ABD YOLCUSU TEMAS GRUBUNUN ÖNCELİĞİ FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI
İSLAM İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin ortak toplantısında kurulan en dikkat çeken mekanizma aralarında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da olduğu 7 Dışişleri Bakanı’nın uluslararası temas ve eylemlerde bulunması için görevlendirilmeleriydi. Bu mekanizmanın kurulmasında Türkiye’nin emeği büyük. Bakanlar, İngiltere’den Fransa’ya, uluslararası kurum ve kuruluşlara ziyaretlerde bulundular. Şimdiki durak ise Amerika Birleşik Devletleri. Bu kez ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüşecekler. Peki bugüne kadar ne mesaj verdiler ve Blinken’a ne diyecekler?
BLINKEN’A NE MESAJ VERİLECEK
* “Temas grubunun önceliği ateşkes ve insani yardım dışında, Oslo’da 1993’de verilen söz çerçevesinde 1967 sınırlarına uygun Filistin Devleti’nin acil olarak kurulması.
* Eğer Filistin Devleti bir an önce kurulmazsa, süreç başlamazsa; sorun hiçbir zaman çözülmez, çatışma süreci de bitmez.
* Sürecin başlamasıyla garantörlük mekanizması da devreye girmeli. Temas grubu garantörlük dışındaki mekanizma önerilerine de açık.”
7 ARALIK FIRSATI
Ülkelerdeki seçim süreçlerinde dış politikadaki gelişmeler de kullanılır. Hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da seçim süreçleri bitti. İki lider güçlü bir şekilde yollarına devam ediyorlar. Bu arada dünya, savaşlar, çatışma alanları, iklim felaketleri ve olası sonuçlarıyla boğuşuyor. 6 Şubat depremleri, Yunanistan’daki tren kazası ve orman yangınlarındaki yakınlaşma ile şimdi yeni bir sayfa açma zamanı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in yaptığı görüşmeye o yüzden “7 Aralık Fırsatı” adını koymakta fayda var. Gelelim perde arkasındaki sonuçlara:
* Yeni bir sayfa pozitif gündemli başlıklarla açılacak. Öncelik hem işbirliği yapılabilecek alanlara verilecek hem de işbirliği daha geniş alanlara yayılacak. İki ülkenin ortak çıkarlarına odaklanılacak.
* Güven artırıcı önlemlere öncelik verilirken, sorunlu alanlar için kurulan mevcut mekanizmalar güçlendirilecek, iletişim hatları geliştirilecek.
* İki ülke arasındaki gerginliklerden üçüncü ülkelerin karlı çıktığı düşünülürse, kazan-kazan formülünün ön planda tutulması amaçlanıyor.
Ankara’nın amacı Ege Denizi’nin bir barış coğrafyası olması. Yine Ankara, Doğu Akdeniz’deki sorunların ise ortak projeler geliştirilmesi ile aşılabileceğini düşünüyor.
PEANUT DA ORADAYDI
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in yanından ayrılmıyor, başbakanlık binasında her an karşınıza çıkabilir. Hatta misafirleri Miçotakis ile bazen kapıda, bazen ise içeride karşılıyor. Miçotakis; “Genelde naziktir, misafirlerimizi kapıda karşılar” demişti. Penaut, Miçotakis’lerin köpeği. Aslında bir sokak köpeğiydi, Yunanistan Başbakanı sahiplendi. Daha önce bir basın toplantısını bölmüşlüğü var. Slovakya Başbakanı ile Miçotakis konuşurken, Penaut havlamaya başladığında Yunanistan Başbakanı, “Sahiplendiğimiz köpek ilk kez bir basın toplantısını bölüyor” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan Başbakanı ile el sıkışırken Peanut yine oradaydı. Bu sefer dışarı çıkmadı ama kapının hemen arkasında kuyruğunu sallayarak, iki liderin içeri girmesini bekledi.
