İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Memleketin dört bir yanında Cumhuriyetimizi coşkuyla kutladık. Ortak bir değerimizde buluşurken nasıl da gururluyuz. Asırlara meydan okuyan beraberliğimizin tüm engellere rağmen devam edeceğine yürekten inanıyorum. Cumhuriyetimiz 81 ilimizi birbirine bağlayan gönül köprüsüdür. Cumhuriyetimiz her hayat tarzından her coğrafyadan insanlarımızı kavuşturan bir yuvadır. Cumhuriyetimiz babadan oğula geçen saltanat yerine egemenliği millete veren medeniyet hamlesidir. Cumhuriyetimiz bir kişinin keyfi kararları yerine anayasa, hukuk ve adalet ile yönetilmektir. Kimsenin şüphesi olmasın Cumhuriyetimizin kıymetini unutturmayacağız. Atamızın emanetine sahip çıkacağız. 100 yıldır olduğu gibi yeni yüzyılımızda da hilal ve yıldızımız, cumhuriyetimiz bir çift mavi göz ışığı ile pırıl pırıl parlayacak.
İÇİNDE OLDUĞUMUZ YÜZYILIN PSİKOPATI NETENYAHU’DUR
Kendi toprakları üzerinde hür yaşayan bağımsız bir milletiz. Bunun için ne kadar şükretsek, bize böyle bir kutlu miras bırakan kahramanlarımıza ne kadar dua etsek azdır. Filistin’de yaşananları görüyoruz, bizim kadar kısmetli olmayan mazlum milletlerin ne acılar çektiğine şahit oluyoruz. Netanyahu terörü hız kesmeden devam ediyor. Her yüz yılda insanlığın başına bela olmuş birkaç psikopat çıkıyor. İçinde olduğumuz yüzyılın psikopatı da Netanyahu’dur. Hamas’ın sivilleri katleden eylemleri, en büyük darbeyi Filistin halkına vurmuştur. Elbette ki topraklarını İsrail işgaline karşı savunmak Filistinlilerin en doğal hakkıdır. Bu direnişin sözcülüğünü Hamas’a devretmek Netanyahu’ya hizmettir. Hamas’ın saldırısının zamanlaması açıktır, kime ve neye hizmet ettiği şüphelidir. Bu saldırı Netanyahu’nın toplumsal desteğinin eridiği bir dönemde gerçekleşti. Kalıcı barıştan yana bir tavrın İsrail’de iktidara gelmesinden hemen öncesinde gerçekleşti. İsrail halkı bugün Netanyahu’nun saldırıya göz yumduğunu konuşuyor. Hatta Netanyahu’nun bu saldırıyı bizzat organize etmiş olabileceğini bile konuşuyor. Ama Sayın Erdoğan hala Hamas’ı savunuyor, gerçekleri söylediğimiz için bize kızıyor. Biz Hamas’ın ne olduğunu bilmiyormuşuz. Biz tarihi senin gibi yarım akıllı fesli meczuplardan öğrenmedik. Dış politikayı da romantik saray danışmanlarından öğrenmedik. Sen onun bunun elinde savrulmaya alışık olabilirsin ama beni kendinle karıştırma. Sayın Erdoğan sen sözde Kürdistan’ın bir parçasını Türkiye’de gördüğünü söyleyen Hamas’ı neden savunuyorsun? Filistin’in meşru bir hükümeti varken sen neden Hamas’ı Filistinlilerin tek meşru temsilcisi görüyorsun? Çocukları, kadınları öldürmenin mücahitlikle ne ilgisi var? Amacın ne Sayın Erdoğan? Netanyahu terörüne zemin kazandırmak mı istiyorsun? Sorumsuzca yaptığın açıklamalarla Netanyahu’nun değirmenine su taşıyorsun.
İKTİDAR KAPSAMLI BİR EKONOMİK REÇETE ORTAYA KOYAMADI
İktidar kapsamlı bir ekonomik reçete ortaya koymadı. Hayat pahalılığı ve enflasyon altında insanlarımız yoksulluk ile bir başına bıraktırdılar. Türk-iş araştırmasına göre 4 kişilik ailenin gıda harcaması, yani açlık sınırını 13 bin 648 lira olarak belirledi. Asgari ücret 11 bin 402 lira. Bir de yoksulluk sınırı var o da 44 bin 523 lira. Milyonlarca çalışanımız açlık ve yoksulluk sınırının içinde yaşıyor. Cumhuriyetimizin 100.yılında bu tablo Türkiye için utanç vesikasıdır.
KYK YURTLARINDAKİ İHMALLER ,ARTIK ÇOCUKLARIMIZI CANINDAN EDİYOR
Zeren Ertaş kızımız, KYK yurdunda bakımı ihmal edilen asansörde hayatını kaybetti. KYK yurtlarındaki ihmaller, artık çocuklarımızı canından ediyor. Zeren’in acısı Türkiye’nin kalbine düşerken, “Ölmek istemiyoruz” diyen gençler de hakkını aramaya başladı. Gençlerimizi böylesi bir çaresizliğe terk etmeyeceğiz. Bu acıların sebebi bir öncelik ve vizyon meselesidir. 18-25 yaş arasında genç neslin anası-babası tuzu kuru olanların, doldurulmuş dudaklar, kaşlar gözler yapılmış, üniversite 1’deki yüzü ile 3’teki yüzü arasında fark olan, babalarının hırsızlıkla elde ettikleri paraları harcayan çocuklar. Bir kısmı da manyak arabalarla pudralar çeken ama dinden, imandan, dürüstlükten bahseden aileler. Hiç bugünkü kadar kalpten istemedim, bizlere, İYİ Parti’ye bu ülkeyi yönetmeyi nasip etsin. Bu ülkede ne yapılırsa yapılsın, insanlar rezil olmuyor. Ne olursa olsun rezil olmuyor. Allah bize bu hırsızları, yolsuzlukları rezil etmeyi nasip etsin inşallah. Bu ülkede çaldıkları paralar, yaptıkları ahlaksızların yanlarına kalmayacağını biliyorum. Türkiye’yi bu kafayla yönetenlerin getirdikleri durum budur. Bir yanda her biri birer Dilan Polat haline gelmiş, Engin Polat tipine dönmüş çocuklar, bir tarafta karnı guruldayan, yemeklerinden böcek çıkan çocuklar, ekmek ağırlıklı beslenen çocuklar. Bunların kursaklarından o haramları almayı bize nasip et Allah’ım.
– Lüks içinde, şatafat içinde yüzenler geleceğimizin mimarı gençlere 8-10 kişi kaldıkları odaları layık görüyor. Devletlerine, milletlerine, adanmışlığı perçinlemek yerine içlerindeki kıvılcımı söndürmek için çalışıyorlar. Bugünkü iktidarın çalışan, okuyarak başaran gençler yerine, hayalleri olan gençler yerine vasatlıkla, garibanın sadece şükrettiği düzeni yönetmek istiyorlar. Bu düzen de gittikçe derinleşiyor. Ensar edebiyatıyla sığınmacılara kapı açanlar bu milletin öz evlatlarını görmezden geliyor. Yurt sorunu bir zihniyet, vicdan sorunudur. Türkiye’nin kaynak sorunu yok, israf sorunu var, vicdan sorunu var, AK Parti sorunu var.
– Instagram’da ekonomik farkları o kadar görüyorum ki, bir tarafta farklılıklar yapan çocuklar, bir tarafta burs dilenen çocuklar. Zekatınızı, fitrenizi, fazlanızı bu çocuklara vermek zorundasınız. İktidar yapmıyorsa siz yapmak zorundasınız. Hiçbir gencin hiçbir suçu yoktur. Bütün suçlu anne babalar ve bizi yöneten iktidardır. Bu çocukların ölümüne sebep olma halini, her şeyi hoş gören bu aymazlıktır. Zeren ölüyor, çocukların içi yanıyor.
DÜN ENES’İ BUGÜN ZEREN’İ ARAMIZDAN KOPARAN AYNI ZİHNİYETİN SONUCUDUR
Dün Enes’i bugün Zeren’i aramızdan koparan aynı zihniyetin sonucudur. Bu zihniyeti değiştiremezsek acıların önüne geçemeyiz. Her öğrencimizin vakıflara, derneklere, tarikatlara muhtaç kalmadan arkasında kapı gibi duran devlet ile yetişmesi gerekiyor. Bol sofralarda haram yiyenlerin Cenabı Hak kursağından getirsin.
BİZ MİLLETTEN BAŞKA KİMSEYE BOYUN EĞMEYİZ
Aşırı uçlar, tehlikeli oluşumlar ittifak siyasetini esir alarak hakimiyet kurmaya çalışıyorlar. Biz İYİ Parti olarak hür ve makul bir anlayışı Türk siyasetinde yeniden egemen kılma mücadelesi veriyoruz. Milletin tercihlerini yok sayan dayatmalara karşı çıkıyoruz. Demokrasi çağrısı yapıyoruz, her parti seçimlere ayrı girsin, milletimize seçenek sunalım diyoruz, kürsülerden hakaretler diyorlar. Türkiye’nin geleceği diyoruz “belediyeler bize lazım” diyorlar. Yeni bir siyaset anlayışını savunuyoruz, yandaş medyaları üzerinden parmak sallıyorlar. Bizlerden sadece kendilerine yarayan bir sistemin parçası olmamızı istiyorlar. Aba altından sopa göstererek bizleri yıldırabileceklerini zannediyorlar. Yalanla, dedikodu ile bizi durdurabileceklerini sanıyorlar ama çok yanılıyorlar. Başta ben olmak üzere hiçbirinizin şahsi sırrı, sırtında yarası yoktur. Kişisel yamuk sırrı olan, sırtında yarası olan meşhur olamaz. Biz bu yola temiz, şeffaf olduğumuz için çıktık. Bizi sindiremeyeceklerini hala anlayamadılar. Her fırsatta bizi gömmeye çalışıyorlar ama bizim tohum olduğumuzu hala öğrenemediler. Biz milletten başka kimseye boyun eğmeyiz.