Ar-Ge çalışmaları bir süredir devam eden, dünyada henüz bir aşısı veya kesin tedavisi bilinmeyen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yönelik yerli aşı geliştirme çalışmaları sürüyor.
Türkiye’nin yerli ve milli üretilmesi planlanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi aşısını TÜSEB 10 milyon TL’lik proje ile bilimsel ve mali olarak destekliyor.
“AŞI İLE İLGİLİ YOĞUN ÇALIŞMA VAR”
Bu kapsamda yerli ve milli olarak geliştirilen aşı adayının tanıtımının yapıldığı ilk bilimsel izleme toplantısı Ankara Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Toplantıya, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Öncesi Bilimler Bölümü Veterinerlik Viroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Özkul, Türkiye’nin ilk yerli ve milli covid-19 aşısını destekleyen ve koordine eden TÜSEB’in üst düzey yetkilileri ile Ankara Üniversitesi rektör yardımcıları katıldı.
Prof. Dr. Necdet Ünüvar, burada yaptığı konuşmada, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının birtakım çevresel koşulların düzeltilmesiyle önlenmesi mümkün olan bir hastalık olduğunu ifade ederek, “Ona rağmen ne kadar çevresel tedbir alsanız da bir müddet sonra karşınıza hastalık olarak çıkabiliyor. Aşı ile korunabilir hastalıklarda aşının geliştirilmesi son derece önemli. Türkiye’de Prof. Dr. Aykut Özkul, Covid-19 virüsüne karşı çalışmalar yaptı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili de çok yoğun ve akademik araştırma geliştirme çalışma içerisinde. Aşı ile ilgili gerçekten çok yoğun bir çalışma olduğunu ifade etmek isterim. Yerli aşı üretimi ile ilgili de Aykut hocamız çalışmayı yapıyor. Yerli sanayi geliştirme adına da atılacak adımlarda devletimizin desteğini gösterdiği için özellikle teşekkür ediyorum” dedi.
“EN ÜST DÜZEYDE VAKA SAYILARINA GEÇTİĞİMİZ 2 YIL İÇERİSİNDE ULAŞTIK”
Prof. Dr. Aykut Özkul, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Kırım Kongo Kanamalı Ateşi bizim için Türkiye’de yaklaşık yüzde 5 mortaliteyle seyreden ama onun ötesinde son geçtiğimiz 2 yıldaki Covid-19 gölgesinde kaldı. 2002 yılından itibaren biz Kırım Kongo Kanamalı Ateşiyle Türkiye’de mücadele ediyoruz. Ama en üst düzeyde vaka sayılarına geçtiğimiz 2 yıl içerisinde ulaştık. Yaklaşık bin 400 vaka ile seyretti ve maalesef içerisinde yüzde 5’ini kaybettik. Benim bu hastalık ve virüsle ilgili çalışmalarım 15 yıl öncesine dayanıyor.
Süreçte bu hastalığın sahip olduğu biyolojik tehdit olasılığının ne kadar yüksek olduğu noktasından hareketle başladım. Proje, Stratejik Sağlım Teknolojilerine Yönelik Ar-Ge Proje Çağrısı kapsamında değerlendirildi ve desteklenmesi uygun görüldü. Burada adenovirüs vektörlü bir aşı prototipi geliştirilmesi hedefleniyor. Bizim temelde amacımız daha önceki geliştirdiğimiz aşılardan doğacak olan yeni bir aşının özellikle GLP şartlarda üretimini yapmak ve bunu klinik çalışmalar için uygun olup olmadığını sorgulamak.”