İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarında ismi en çok konuşulanların başında geliyor.
Geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin yaptığı açıklama kafaları karıştırdı. Ali Haydar Fırat’a konuşan İmamoğlu, “Şu an benim aklımdan geçen ve amacım, İstanbul’da görevini en iyi yapan bir belediye başkanı olmaktır. Dahası hedefim, İstanbul’da tarihin en başarılı belediye başkanı olmaktır, daha ötesi yok” dedi.
Yankı uyandıran bu açıklamaları Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, “İmamoğlu neden şimdi Cumhurbaşkanlığı’nı istemez” başlıklı köşe yazısında değerlendirdi.
“İMAMOĞLU ARTIK ALTERNATİF DEĞİL”
Erdoğan’ın her geçen gün puan kaybettiğini iddia eden Zeyrek, dolayısıyla Erdoğan’ı yenme becerisini gösterecek aday sayısının arttığını ve İmamoğlu’nun tek alternatif olmaktan çıktığını yazdı.
Millet İttifakı’nın adaylar için şartın “mevcut sistemin Cumhurbaşkanı’na verdiği yetkilerden vazgeçme taahhüdü” olduğuna dikkat çeken Zeyrek, yazısına şöyle devam etti:
“SEMBOLİK ADAY ARANIYOR”
“Yani, muhalefet adayı seçimi kazandığında iki yıl içinde yeni bir seçime gidip, ülkeyi “güçlendirilmiş parlamenter sisteme döndürmeyi ve yetkilerini TBMM’den çıkacak hükümetinin Başbakanına devretmeyi taahhüt etmek zorunda olduğunu bilecek, kabullenecek.
Muhalefet partileri parlamenter sisteme geçiş sürecini kabul etmeyen birini aday göstermeyecek, desteklemeyecek. İmamoğlu da partilerin bu tavrını hiçe sayıp mevcut sistemle devam edeceğini taahhüt ederek kendi başına aday olamayacak (Olsa da başarılı olamayacak)
Daha 51 yaşında olan İmamoğlu’nun iki yıl sonra sahip olduğu yetkileri devretmek üzere Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak isteyeceğini sanmıyorum. Görev süresi 5 yıl olsa dahi 58 yaşında sembolik bir Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılıp siyasi yaşamını noktalamak zorunda kalacağını unutmamak lazım.
“GÜÇLÜ BAŞBAKAN OLMAYI TERCİH EDECEKTİR”
İmamoğlu, etkisiz yetkisiz bir geçiş dönemi Cumhurbaşkanı olmak yerine bir dönem daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kalmayı, Cumhurbaşkanı adayı olmak yerine güçlendirilmiş parlamenter sistemde güçlü bir başbakan olmayı, CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’ndan boşalacak Genel Başkanlık koltuğu için güçlü bir aday haline gelmeyi tercih edecektir.”
KAYNAK SÖZCÜ