Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kocaeli’nde iş dünyası ile buluştu. Pandeminin ekonomiler üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çeken Bakan Elvan, “Küresel emtia fiyatlarındaki artış girdi maliyetleri kanalıyla sanayicimizi doğrudan etkiliyor. Enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini göz ardı edemeyiz” dedi. Elvan, bu sene yüzde 8’in üstünde büyüme beklediklerini belirterek, “Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özellik yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır” şeklinde konuştu. Bakan Lütfi Elvan, KGF destekli 3 yeni mekanizmayı başlatacaklarını sözlerine ekledi.
Elvan’ın açıklamalarından satır başları:
Yangın ve sel felaketleri esnasında olduğu gibi sonrasında da hayatın normale dönmesi, yaraların sarılması için tüm kaynaklarımızla vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. El birliğiyle bu zamanların üstesinden geleceğiz. Bakanlık olarak üretim, istihdama can verenlerin, ekonomide çarkları döndürenlerin yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz.
Saha ziyaretlerimize büyük önem veriyoruz. Kocaeli; güçlü üretim altyapısı, lojistik avantajları ve nitelikli insan kaynaklarıyla ülkemizin dikkat çekici rol modellerinden birisi. Burada üretim çeşitliliği, inovasyon ve yüksek katma değer var. Gözü pek ve cesaretli girişimciler var. Kocaeli son 15 senede Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına imza attı. İtici güç ise ihracat hacmi oldu. Kocaeli’nin başarısı pek çok ile ilham verecek nitelikte.
2020 senesi tüm dünyada her türlü ekonomik ve sosyal düzenin test edildiği, mücadeleli bir yıl oldu. Küresel ekonomi en derin daralmasını yaşadı. Tüm ülkeler krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla görülmemiş ölçülerde genişleyici para ve maliye politikaları uyguladılar. Aşılamanın hız kazanması, ertelenmiş talebin devreye girmesi ve düşük baz etkisinin katkısıyla bu sene küresel çapta yüksek büyüme oranları bekleniyor. Virüsün yeni varyantları, küresel toparlanmanın gücü ve sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretleri oluşturuyor. Pandemi süreci küresel ekonomik görünüme ilişkin 3 temel sorunu beraberinde getirdi. Ekonomik aktivitenin güçlenmesi, arz talep uyumsuzlukları ve artan emtia fiyatları küresel enflasyonu yukarı çekiyor.
Küresel emtia fiyatlarındaki artış girdi maliyetleri kanalıyla sanayicimizi doğrudan etkiliyor. Enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini göz ardı edemeyiz. Gelişmiş ülke merkez bankalarının önümüzdeki süreçte atacağı adımlar küresel finansal piyasalar üzerinde doğrudan etkili olacak. Finansal piyasalarda küresel anlamda veri duyarlılığının artacağı bir döneme girmekteyiz. Sermaye akımları, dış ticaret ve bekleyişler yoluyla dalgalanmalar yaşanmasına sebep olabilir. İkinci sorun tedarik zincirinde yaşanan aksamalar oldu. Küresel çip krizi otomotivden beyaz eşyaya kadar bir çok sektörü olumsuz etkiledi. Üretimin de aksamasına neden oluyor. Üçüncü sorun borçluluk oranlarında yaşanan artışlar.
Küresel resimde biz nasıl konumlanıyoruz? Öncelikle Türkiye pandeminin gerek sağlık gerekse sosyo ekonomik olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Son derece hızlı, kararlı ve etkin adımlar attık. Sağlık alanında pandemi sürecini başarıyla yürüttük. Kapsamlı ve koordineli ekonomi politikaları uyguladık. Türkiye ekonomisi salgın sürecinde üretim kapasitesini korudu ve büyümeye devam etti. Sanayi üretimi ihracatın desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak büyümenin motoru durumuna gelmiş durumda. Başta makine teçhizat olmak üzere yatırımlar atıyor. Üretim kapasitemizi güçlü bir şekilde destekliyoruz.
2021’DE YÜZDE 8 BÜYÜME BEKLİYORUZ
Aşılanma oranının daha da artmasıyla hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte sürdüğüne işaret ediyor. Salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz.