Bahçeli’den sert sözler: Bu siyaset anlayışı utanç verici!

0
2

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde devam eden orman yangınlarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Bahçeli, “Orman yangınlarını üstlenen ve PKK’nın bir aparatı olan ‘Ateşin çocukları inisiyatifi’ isimli iblis beslemelerine itiraz etmeyenlerin, ses çıkarmayanların; barışın, dostluğun, sevginin, kardeşliğin ve dayanışmanın şehri Konya’da kardeş kavgası çıkarmak için kuyruğa girmeleri Türkiye’ye ihanettir. Orman yangınlarını siyasi ranta çevirmek için tetikte bekleyen, ülkemizin bugünkü kırılgan ve nazik ortamını sömürmek için ortam kollayan fırsatçıların derin bir gaflet ve sorumsuzluk girdabına kapıldıkları esefle görülmektedir. CHP ve İP Genel Başkanlarının açıklamaları ne vatan ne millet sevgisiyle ne de siyasi etik ve erdemle bağdaşmayacak kadar ayıplı ve hastalıklıdır” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:

Türkiye’miz farklı boyutlarda yaşanan, bunun yanında eşzamanlı olarak ortaya çıkıp yaygınlaşan ağır ve çetin sorunlara doğrudan maruz, direkt muhataptır. Doğal afetlerin biri sonlanırken diğeri başlamaktadır.

Artvin, Düzce, Van ve Rize’de aşırı yağışların neden olduğu sel ve heyelanların yaraları henüz sarılmadan, bu defada ülkemizin pek çok yerinde peş peşe orman yangınları çıkmıştır. 28 Temmuz 2021 tarihinde Antalya’nın Manavgat ilçesinde dört ayrı noktada başlayan, ardından yaklaşık 30 ilimizde vasat bulan orman yangınları milletimizi derinden üzmüştür. Bundan mülhem 8 insanımız hayatını kaybetmiş, binlerce hektarlık orman alanı içindeki orman canlılarıyla birlikte yanmıştır.

Marmaris yangınıyla mücadele edenlere motosikletiyle su taşıyan 25 yaşındaki Şahin Akdemir evladımızın alevler içinde kalarak hayata veda etmesi bir başka acı olarak yüreğimize kazınmıştır. 62 yerleşim yerinin ve 26 bin vatandaşımızın tahliyesi sağlanmıştır. Bu kapsamda Adana, Antalya, Muğla, Mersin ve Osmaniye afet bölgesi ilan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün imkanları harekete geçirilmiş, yangına her saha ve muhitte fedakarlıkla karşı konulmuştur. Böylesi dönemlerde milli birlik ve yardımlaşma duygumuzun canlı tutulması, aklıselim ve kalbi selim bir tutumla felakete direnç gösterilmesi tarifsiz önemdedir. Türk milleti neşe ve sevinçte bir olduğu kadar acı ve tasada da birdir ve beraberdir.

“CHP VE İP BAŞKANLARININ AÇIKLAMALARI HASTALIKLIDIR”

Orman yangınlarını siyasi ranta çevirmek için tetikte bekleyen, ülkemizin bugünkü kırılgan ve nazik ortamını sömürmek için ortam kollayan fırsatçıların derin bir gaflet ve sorumsuzluk girdabına kapıldıkları esefle görülmektedir. CHP ve İP Genel Başkanlarının açıklamaları ne vatan ne millet sevgisiyle ne de siyasi etik ve erdemle bağdaşmayacak kadar ayıplı ve hastalıklıdır. Türkiye’nin zor günlerinde yangından nemalanma rekabetine tevessül etmek, bununla da yetinmeyerek iktidara muhalefet ediyorum derken felaketle kol kola girmek namertliktir. Bu namert ve nankör siyaset anlayışı zillete düşen muhalefet partileri açısından kaygı ve utanç verici bir rezalettir.

Turizm kentlerindeki orman alanlarının betonlaştırmak için yakıldığını, bu maksatla da Turizm Teşvik Kanunu’nda değişiklik yapıldığını iddia etmek akıl ve ahlak dışı bir uydurmadır. CHP Genel Başkanı’nın İP Başkanına benzer şekilde, yanan orman sahalarına “bir tuğla koyarsanız beni çiğnemek zorunda kalırsınız” sözü saptırma olduğu kadar tehlikeli bir aldatmadır. Görülüyor ki, Türkiye’nin planlı bir kaos sürecine sokularak toplumsal mukavemetinin zayıflaması, sosyal ve ekonomik direncinin zaafa uğraması hedeflenmektedir.

Bu yolla da her türlü dış tesir ve telkine açık olması, nihayet müdahale edilebilir bir kıvama gelmesi üst bir akıl tarafından kurgulanmaktadır. Orman yangınları münasebetiyle, maksadı menfur ve melun bir kısım sosyal medya hesaplarından yabancı ülkelere çağrı yapılarak yardım taleplerinin yoğun olarak gündeme taşınması Türkiye’yi aciz ve muhtaç bir ülke gösterme sinsiliğinin şifreli mesajı olarak değerlendirilmelidir.

TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ÜLKEDİR

Her türlü felaketle de başa çıkabilecek muktedirliğe ve muvaffakiyete hamd olsun ziyadesiyle haizdir. Ancak bunu hazmedemeyen çevrelerin devletin haysiyet ve hükümranlığını masumiyet pozları vererek tartışmaya açma çabası basit bir kurnazlık, ucuz bir kara kampanyadır. Yönetilmeyen bir ülke tablosunun tesis ve temini amacıyla iç ve dış işgal cephesinin yangın kapısını zorlaması ve bu çerçevede yoğunlaşan ilişki ve irtibatların gün geçtikçe deşifre olması dikkatli hiçbir gözden kaçmamaktadır. Maalesef siyasi genetik yapısıyla oynanan, kurumuş yaprak gibi kökünden savrulan Cumhuriyet Halk Partisi bu şer planın tam göbeğindedir. Zalimler eliyle senaryosu yazılan, taşeronlar kanalıyla servisi yapılan Türkiye aleyhtarı karanlık projenin kanlı kuryesi HDP; kiralık figüranı ise İP’tir.

Türkiye’nin son yıllarda karşılaştığı her neviden saldırı, sabotaj ve suikastlar yabancı başkentlerde mayalandırılan demokrasi dışı siyasal bir tasarımın provası niteliğine işaret ederken, aynı zamanda devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün zedelenmesi de hesaplanmıştır. Fakat bu hesabın her zamanki gibi Türk milletinden dönmesi mukadderdir.

Bir yanda yangınlarla kesintisiz ve kıyasıya mücadele edilirken, diğer yanda toplumsal şiddet dalgasının yükselişi, bilhassa Konya’nın Meram ilçesinde bir aileden 7 kişinin acımasızca katledilmesi doğal olarak ülke gündemini sarsmıştır. Lanetlediğimiz bu cinayetin bir anda milletimizin sinir uçlarıyla oynayan bir muhtevaya tahvil edildiği de ortadadır. İki aile arasında yaklaşık 10 yıldır süren bir husumeti Türk-Kürt ihtilafıyla tavzih etmeye çalışan odaklar milli birlik ve beraberliğimizi dinamitlemek için alçakça devreye girmişlerdir. HDP’nin, Türk Tabipleri Birliği’nin, hatta CHP’nin, hiç alakası olmadığı halde bu kanlı olayı ırkçı saldırı olarak afişe etmeye kalkışması korkunç bir provokasyon olarak karşımıza çıkmıştır.

 

Reklam Alanı