Tam kapanma dönemi boyunca uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında optisyenlik müesseseleri, yani gözlükçülerin faaliyetlerine geçici olarak ara verildi.
Gözlükçüler, verdikleri sağlık hizmetinin kesintiye uğramaması için kapanma süresi boyunca çalışmaları gerektiğini dile getirdi.
İstanbul Gözlükçüler Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı İlker Ayaz, “2020’nin Şubat ayında, ilk pandemi yasakları başladığında biz gözlükçüler olarak ailelerimizi düşünerek, bulaş riski nedeniyle kapatma kararı aldık. Ama bakanlık bizi siz birer sağlık sunucusunuz, önemli olan halk sağlığıdır ve aynı sağlık personelleri, eczaneler gibi çalışmak zorundasınız denildi. Bu genelge ile, Sağlık Bakanlığı Tıbbi cihaz kurumunun yapmış olduğu duyuru ile mağazalarımızı açtık. Evet doğru, biz 5193 sayılı optisyenlik hakkındaki kanunun ilk maddesinde geçtiği gibi, toplumun ve ferdlerin sağlığını korumak üzere, bir sağlık hizmete yapıyoruz.
Bu sebeple de biz hizmetlerimize devam ettik ama son süreçte inanılmaz bir kaos yaşandı. Tıbbi cihaz kurumuna bir yazı ile müracaat edildi, kapanma sürecinde ne yapacağımız soruldu. Süre çok uzun, görmek insanın en temel ihtiyaçlarından bir tanesi. Vatandaşlar, görmekle ilgili bir sıkıntı yaşadığında, 17 gün beklenebilecek bir süre değil” dedi.
“REÇETEYİ NEREDEN KARŞILAYACAK?”
Ayaz, yaşanan kafa karıştırıcı durum ile ilgili olarak ise, “Tıbbi Cihaz Kurumu 28 Nisan tarihli yazıda optisyenlik müessesesi bir tıbbi cihaz satıcısıdır, gözlük, kontakt lens de bir tıbbi cihazdır, hizmetlerine devam edecek diye bir yazı yazıyor. İl sağlık Müdürlüklerine bu yazıyı tebliğ ediyor. Her ne olduysa 24 saat içinde Tıbbi Cihaz Kurumu yeniden bir yazı yayınlıyor ve gözlükçüler kapatılıyor. En büyük tezatta, bütün hastanelerde göz poliklinikleri hizmete devam ediyor. Peki bir göz hastası muayene olduktan sonra aldığı reçeteyi nereden karşılayacak?” ifadelerini kullandı.
“OPTİKÇİLER DE BİR SAĞLIK SEKTÖRÜ”
15 yıldır gözlük kullandığını dile getiren Eczacı Mustafa Özdemir, “Ben bir gözlük kullanıcısıyım. Astigmatlı olduğum için, gözlüğüm kırıldığı zaman optiklerin kapanacağını da bilmediğim için yedeğim yok. Böyle bir durumda evden çıkamam açıkçası. Bu bir hata. Optikçiler ticarethane değil bu da bir sağlık sektörü” dedi.
Nöbetçi gözlükçü uygulaması ile ilgili olarak ise Özdemir, “Nöbetçi sisteminden bahsediliyor. Virüs varken millet toplanacak. Cam gelmeyecek… 15 senedir gözlük kullanıcısıyım, yedeğini alma şansım da yok çünkü çok pahalı. Böyle bir şey başıma gelse, bayramdan sonraya kadar bekleyecek miyim?” şeklinde konuştu.
“HER İLÇEDE BİR NÖBETÇİ OPTİSYENLİK MÜESSESENİN AÇIK OLMASI SAĞLANACAKTIR”
Gözlükçüler ile tartışmalar sürerken İçişleri Bakanlığı, tam kapanma dönemiyle ilgili “Sıkça Sorulan Sorular” bölümüne yeni sorular ile cevaplarını ekledi.
Bakanlığın yanıtladığı soru ve cevaplar şöyle:
-Optisyenlik müesseseleri kısıtlamalara tabi mi?
Tam kapanma dönemi boyunca uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında optisyenlik (gözlükçüler)müesseselerinin faaliyetlerine geçici olarak ara vermeleri gerekmektedir.
Öte yandan göz hekimleri tarafından düzenlenen reçetelerin geçerlilik süresinin 10 gün olması ve tam kapanma süresi içerisinde gözlükleri zarar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması amacıyla Valilikler/Kaymakamlıklar tarafından her ilçede bir nöbetçi optisyenlik müessesenin açık olması sağlanacaktır. Nöbetçi optisyenlik müessesesinin çalışanları; Valilik/Kaymakamlık nöbet listesiyle birlikte “çalışma izni görev belgesiö formunu manuel düzenlemek ve denetim faaliyetleri sırasında kolluk kuvvetlerine ibraz etmek ile ikametle iş yeri arasındaki güzergah ve zaman dilimi ile sınırlı olmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf olacaklardır.