19 – 25 Eylül tarihleri “Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası” olarak kabul edildi

0
2

Son yıllarda dünyada, aşırı şeker tüketimin zemin oluşturduğu sağlık sorunları her geçen gün büyüyor. Aşırı şeker tüketimi, obeziteden hipertansiyona, kalp-damar hastalıklarından kronik böbrek yetmezliği ve depresyona kadar birçok hastalığı tetikliyor.

Türk Böbrek Vakfı, bilimsel çalışmalarla da ortaya konan bu gerçekten hareketle ulusal ve uluslararası paydaşlarıyla önemli bir işbirliği içine girdi ve aşırı şeker tüketiminin zararları hakkındaki farkındalığı artırmak üzere 19-25 Eylül haftasını “Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası” olarak kabul ettirdi.

Projenin koruyucu hekimlik adına büyük bir adım olması yanında, tanı ve tedavi süreçlerinde devletin sağlık giderlerine yaptığı harcamalarda da tasarruf sağlayacağı belirtiliyor. Hafta kapsamında; bilinçli şeker tüketimi, aşırı şeker tüketimin getirdiği sağlık sorunları, çocukluk döneminde kazanılması gereken alışkanlıklar, gizli şeker kaynakları gibi pek çok konunun ele alınacağı ve yaşam boyu sürdürülmesi gereken temel kazanımlar edinilmesinin amaçlandığı belirtiliyor.

İşte projenin hayata geçirilmesini sağlayan isimlerden önemli açıklamalar:

KRONİK HASTALIKLARDA AŞIRI ŞEKER TÜKETİMİNİN ROLÜ BÜYÜK

“Bugün Türk Böbrek Vakfı olarak bir ilke imza atıyor ve ‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nın’ birincisini hep birlikte kutluyoruz. Toplumlar geliştikçe beslenme hataları ve artan sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu hepimizin sorunu. 30-40 yıl önce hiç bahsetmediğimiz obezite, bugün 7’den 70’e tüm insanlığı etkiliyor. Kronik hastalıklar günümüzde, obeziteye, hareketsizliğe, ve aşırı şeker tüketimine bağlı olarak hızla artıyor. Bunların ana nedeni aşırı şeker tüketimi. Bu soruna karşı toplumca bilinç kazanabilmek, neden-sonuç ilişkisinin farkına varabilmek; gerekli önlemlerin hem bireysel, hem toplumsal hem de kanun koyucu bazında ele alınmasını sağlamak için dikkat çekmek istedik.”

AŞIRI ŞEKERLİ YİYECEK TÜKETİMİ GÜNLÜK KALORİNİN YÜZDE 5’İNİ AŞMAMALI

Türkiye Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. İlhan Satman

“Günümüzde şeker ilaveli içecek ve yiyeceklerin tüketimi ile obezite, diyabet, hipertansiyon, yağlı karaciğer hastalığı ve metabolik sendrom arasında iyi bilinen sağlık riskleri var. Bunun yanında kronik böbrek hastalığı riskinin de arttığını düşündüren kanıtlara sahibiz. Böbrekler, eşlik eden diyabet, hipertansiyon, ürik asit yüksekliği ve gut gibi sağlık sorunlarından önemli ölçüde etkilenmektedir. Aşırı ilave şekerli yiyecek ve içecek tüketimi, günlük alınan toplam kalorinin yüzde 5’ini aşmayacak seviyeye indirilmelidir.”

DİYABETİN BÖBREKLERE ETKİSİNİ SINIRLAMALIYIZ

Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Dr. Bilal Görçin

“Diyabet hastalarının yüzde 35-50’si böbrek yetmezliği ile sonlanır. Günümüzde diyalize giren hastaların yüzde 40’ı şekere bağlı böbrek hastalarıdır. Şekerle birlikte yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite, özellikle de sigara kullanımı varsa böbrek yetmezliği, kalp ve damar hastalığı, görme kaybı, bacaklarda damar tıkanması ile beyin-damar hastalıkları (felç) riski artar. Şeker hastalığının böbrekleri etkilemesi ilk olarak idrar tahlillerinde protein çıkması ile anlaşılır. Şekerin iyi kontrolü (Hba1c adı verilen son 3 ayın şeker ortalaması) Hba1c’nin yüzde 7’den düşük olması ile anlaşılır. Bu seviye, protein kaçağını yüzde 40 düşürür ve böbrekleri korur. İyi şeker kontrolü (Hba1c’nin yüzde 7’den düşük olması), iyi tansiyon kontrolü (140/90’dan düşük), kolesterol kontrolü (200’den düşük), kilo verilmesi, sigara içilmemesi, şekerin hayati organlara etkisini sınırlayacaktır.”

Reklam Alanı